Yalnız Mesajı Göster

Mersinde Bulunan Tarihi Yerler

Eski 08-11-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mersinde Bulunan Tarihi Yerler



Silifke

Silifke Kalesi

Temel tespitlerine göre Helenistik veya erken Roma dönemine ait olduğu anlaşılan kale, geçirdiği onarım ve değişiklikler sonucu bugün bir Ortaçağ kalesi görünümündedir

Silifke’ye hâkim, 185 m yüksekliğinde bir tepe üzerinde yapılmış olan, etrafı kuru hendekle çevrili oval biçimdeki kalenin içinde kemerli galeriler, su sarnıçları, depolar ve diğer yapı kalıntıları bulunmaktadır Ünlü gezgin Evliya Çelebi Seyahatname’sinde, XVII yyda Silifke Kalesi’nin 23 burcu olduğunu, içinde bir cami ve 60 ev bulunduğunu yazar Ancak, burçların bir kısmı ve kale içi tamamen yıkık durumda olduğundan tam tespiti yapmak mümkün değildir Halen görülebilen 10 adet burç mevcuttur

Meydan Kalesi (Sivri Kale)

Silifke’nin 12 km kuzeyindeki İmamlı Köyü’nün kuzeydoğusundadır Silifke -Uzuncaburç yolunun 600 m Kuzey doğusunda ki Kale kalıntıları içerisinde burç ve gözetleme kuleleri, sarnıçlar, mezarlar, kilise ve doğusundaki dereye inen bir adet merdiven bulunmaktadır Geç Roma ve Erken Bizans dönemine tarihlenmektedir

Hançerkale

Silifke’nin 16 km kuzey doğusundadır Poligonal taşlarla inşa edilmiş bir gözetleme kulesi bulunmaktadır Güneye bakan giriş kapısının üzerinde Dioskur miğferi, kalkan, kılıç ve Herakles’in labutu kabartmaları vardır

Gökburç

Hançerkale’nin hemen doğusundadır Silifke’ye uzaklığı 17 kmdir Bizans dönemine ait 6 yyda inşa edilmiş gözetleme kulesi bulunmaktadır Doğu duvarı yıkılmıştır Gökburç’u çevreleyen bahçe içerisinde 3 adet daha kule kalıntısı ile bir adet sarnıç ve duvar izleri yer almaktadır

Liman Kalesi

Taşucu - Antalya karayolunun hemen kenarında ve deniz kıyısındadır Taşucu’na 7 km mesafedeki kale Osmanlı yapısı olup, XIV yyda inşa edilmiştir Günümüze dek kalan az tahrip görmüş kalelerden biridir

Tokmar Kalesi (Castellum Novum)

Taşucu - Antalya karayolunun 22 Kilometresinde kuzeye ayrılan 5 kmlik asfalt bir yolla ulaşılan Tokmar Kalesi, denize hakim bir tepe üzerine inşa edilmiştir Güneyi yalçın bir kaya ile çevrili kalenin kuzeyinde savunma burçları vardır XII Yyda yapıldığı tahmin edilmektedir

Mut

Mut Kalesi

Şehrin içindeki kalenin inşa tarihi bilinmemektedir Bugünkü hali Karamanoğulları devri karakterini gösterir Dikdörtgen şeklindeki kalenin dört burcu ve içinde iç kale diye adlandırılan bir kulesi vardır

Mavga Kalesi

Kozlar Yaylası yakınında Mut' tan 16 km uzaklıkta olup, sağlam kalan bir burcundaki kitabeye göre Alaattin Keykubat'ın emri üzerine 1230 yıllarında yapılmıştır Sarp ve dik kayalar üzerine yapıldığından görünüşü ürperti vermektedir Yüksekliği 150 mdir Kale içindeki odalar, ağırlar, yemeklikler, sulama tekneleri ve içi Horasan harcı ile sıvanmış su sarnıçları kayalara oyularak oluşturulmuş olup büyük emek harcanmıştır

Gülnar

Kırshu (Meydancık Kalesi)

İlçe merkezinin 12 km güneyinde, Emirhacı Köyü sınırları içerisindedir Kale 750 m uzunluğunda oldukça geniş bir alanı kaplamaktadır MÖ 7 ve 6 yylarda Kral kenti, MÖ 4 yylarda Pers döneminde askeri ve idari bir rol, 2yyda da Mısır Krallarına Garnizon kenti olmuştur Geç Roma ve Bizans dönemi izlerine de rastlanmaktadır Özellikle MÖ 557/556 yılında Pirundu kralı Appuaşu’ya karşı bir sefer düzenleyen Babil kralı Nergilissar’ın bu seferiyle ilgili metinlerde, kralın ordularının, Appuaşu’nun “ atalarının başkenti” olan ve bugünkü Meydancıkkale olarak gösterilen Kirşu’ya kadar geldiği, buradan önce denize indiği, daha sonra, bu metinlerdeki adıyla Sallune’ye, yani Selinus’a (bu günkü Gazipaşa) kadar ulaştığı anlatılmaktadır

Kalede anıtsal giriş, doğu mezarı, Pers (yürüyüş halinde gösterilen beş insan figürü) kabartmaları ve ne tasvir edildiği anlaşılamayan bir başka kabartma ve hazine binası görülebilmektedir Burada Hitit kralı Muwattalli’nin mührü ele geçmiştir 1980 yılında bilimsel kazılarından çıkmış 5215 adet gümüş sikke de Silifke Müzesi’nde sergilenmektedir

Bozyazı

Softa Kalesi

İlçenin 10 km doğusunda Mersin yolu üzerinde "Fidik" denilen tepe üzerinde kurulmuştur Eski çağlardan beri korsanlar ve Romalılar tarafından kullanılan kale, burçlu görünümünü orta çağda almış olup, Bizans döneminde onarım görmüş ve sonra Türkler tarafından kullanılmıştır Surların içinde birkaç su sarnıcı ile orta çağa ait hamam kalıntıları bulunmaktadır

Surları yer yer iyi korunmuş durumda olup, oval planlıdır Batı surlarının ortasında yer alan giriş kapısının, ara mekânla savunma gücü arttırılmıştır Dış kale ve iç kale surlarından oluşan ve çok geniş bir alana yayılmış olan kalenin güney yamaçlarında yer alan yapı grupları, eski bir liman kenti olan ‘Arsinoe’ye kadar uzanmaktadır

Kalenin güney yamacında örneklerini Anemurium Antik Kentinde gördüğümüz örneklere benzer iki katlı mezar vardır Yapının üst örtüsü tonozlu olup, yıkılmıştır Kale girişinin sonunda bulunan ve duvarları halen ayakta olan yapının cami, bir rampa ile ulaşılan mekânın İse saray olduğu tahmin edilmektedir Sur duvarlarına yakın inşa edilmiş küçük ölçekte Geç Roma Dönemine ait hamam yer almaktadır Bu yapılar dışında Roma ve Bizans Dönemlerinde kullanılmış olan içleri sıvalı çok sayıda sarnıç yer almaktadır Son olarak Karamanoğulları döneminde iskân edilmiştir Anamur Kalesinin fethi sırasında anlatılan menkıbeden bu kalenin Selçuklu Ertokuş Bey tarafından imar ve zapt edildiği kaydedilmektedir

Yelbiz Kalesi

Bozyazı’nın yaklaşık 10 km kuzeydoğusundaki Tekedüz Köyündeki Derebaşı İlkokulunun önünden kuzeybatıya doğru 15 saatlik bir yürüyüşle çıkılabilen tepe üzerindedir

Büyük bir avlusu, iki geniş holü ve bazilika kısmının çoğu ayakta kalmış olan bu yapı bir manastırı andırmaktadır Giriş kapıları ve pencereleri yuvarlak kemer sistemi ile inşa edilmiştir İç duvarlarında aynı hizada yer alan kare formundaki delikler, üst örtünün ahşap çatı olduğu izlenimini vermektedir

Yapı grubunun doğusunda yer alan apsisi belirgin bazilika yapısının orta zemininde geometrik düzenleme içinde mozaik izleri mevcuttur Batıdaki büyük avlunun girişinin iki yanında yaklaşık 6-7 m yükseklikte kısmen ayakta kalmış karşılıklı iki kule mevcuttur Avlu duvarları önemli ölçüde tahrip olmuştur Yapının ön kısmında dışarıdan içeriye doğru derin bir kanalı olan ve merdivenle inilen bir sarnıç bulunmaktadır Doğuda yine sarnıç olduğunu sandığımız ikinci bir yapı yer almaktadır Manastırın batı yönünde küçük apsisli şapel binası, şapelin yine batısında dikdörtgen planlı apsisli ikinci bir şapel binası görülmektedir

Aydıncık

Susanlık Kalesi

İlçe merkezine 2 km kala sola dönüldükten sonra, Denizciler Mahallesi’nin 500 m kuzeyinde yer almaktadır Antik kentte ilk bakışta Geç Roma Devri özellikleri gösteren yapı grupları göze çarpmaktadır Batıda en yüksek noktada gözetleme kulesi, yay şeklinde tepeyi çeviren kale surları ile önemli bir yapıya ait olması muhtemel mimari parçalar ve tonoz örtülü sarnıç yer almaktadır Doğu yönünde üst örtüsünü tamamen yitirmiş şapel binası bulunmaktadır Kuzeyde birbirine bitişik fonksiyonu çözülmeyen iki yapı vardır Tam ortada taşa oyulmuş libasyon oyukları ve taş merdivenler görülmektedir Çevrede yapılan yüzey araştırmalarına göre devetüyü renginde boyamasız kalın ve ince cidarlı çizgi bezekli ya da kabartmalı kaba seramik örnekleri ile ince cidarlı cam eşya örnekleri ele geçmiştir Örenyeri Geç Hitit, Geç Roma ve Bizans dönemlerinde iskân görmüştür

Anamur

Mamure Kalesi

Akdeniz kıyı şeridinde, zamanımıza az çok sağlam ulaşabilmiş Türk kalelerinden birİSidir Anamur’un 6 km doğusunda, Bozdoğan Köyü sınırları içerisindedir Yüksek kayalıklar ve düzlükler üzerine kurulmuş olan Mamure Kalesi birçok Anadolu kaleleri gibi antik temeller üzerine inşa edilmiştir Büyük kesme taşlardan yapılmış olan antik temellerin, hangi tarihte ve kimler tarafından yapıldığı tam tespit edilememiştir

Kale üç bölümden oluşmaktadır Yüksek duvarlarla ayrılmış doğudaki iç avlu, batıdaki dış kale ve bunların güneyinde kayalıklar üzerine inşa edilmiş iç kaleden oluşmaktadır 39 kulesi, su sarnıçları ve camisi, dışında hamamı bulunan kalenin etrafı 10 m genişliğinde savunma amaçlı hendekle çevrilidir

Kale ve çevresinde 3 ve 4 yyda fazla önemi olmayan Roma yerleşimi olduğu tahmin edilmektedir Kale dışında ve kuzeyinde hamam kalıntısı vardır1988 yılında, Anamur Müzesi Müdürlüğünce, yapılan kurtarma kazıları sonucunda; moloz taştan, Horasan harçlı olarak inşa edilmiş, tabanı mozaik döşeli, hamam ve konut olduğu sanılan mekânlar ortaya çıkartılmıştır Hamamı’nın giriş bölümü yıkılmış, ılıklık ve sıcaklık bölümleri oldukça sağlam durumda zamanımıza gelmiştir Hamam ve çevresinde yer alan bazı temel izleri burasının Mamure Kalesi ile bütünlük oluşturan bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir Bu kalıntıların ‘ Rigmonai’ antik kentine ait olduğu sanılmaktadır

Şikari tarihine göre, Anamur ve Taşeli’nin Hıristiyanlar tarafından zapt ve harap edilmesi üzerine Karamanoğlu Mahmut Bey (1300-1308) ordusuyla düşmanı bozguna uğratıp, kaleyi ele geçirmiş, kiliseleri yıkıp yerine cami yapmış ve kaleyi mamur edip, adını Mamuriye koymuştur Kalenin daha sonra 16yy ortalarında ve 18 yy sonlarında yeniden onarım gördüğü ve yeni eklentiler yapıldığına dair belgeler bulunmaktadır Son olarak 1960’lı yıllarda Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarım yapılmıştır

İşçiliği ve yapım tekniği Alanya Kalesi’ni hatırlatmaktadır Mazgal delikleri ve siperleriyle dantel gibi işlenmiştir Duvarlarının alt kısımları geniş, üst kısımları yukarı doğru daralmaktadır Duvarlar ve burçlar yapılırken, çeşitli taşlar ve horasan harcı kullanılmıştır Giriş kapıları ve bazı pencerelerin kemerleri ile duvar köşelerinde kesme taş kullanılmıştır Daha geç devirlerde yapılan onarım ve eklentilerde tuğla kullanılmıştır

Çift katlı olan kale duvarları içinde birbirleri ile bağlantılı olan galeriler bulunmaktadır Bu galeriler birbirleri ile irtibatlıdır Üst kattaki burçlara ve seyirdim yerlerine merdivenlerle de ulaşılmaktadır Burçlara ayrıca dış merdivenlerle ulaşım sağlanmaktadır Kalenin güneyde sahil kenarındaki baş kale olarak adlandırdığımız kalın ve yüksek gözetleme kulesinden başlayarak, dairesel ve dört köşe formlarında baş kale ve köşe burcunun yanında üstü tamamen yıkılmış olan fener kulesi bulunmaktadır

Dış kalede, merkezi planlı, tek kubbeli bir cami ve çeşmesi, depolar, sarnıçlar ve askerlerin İSkân yerleri olması muhtemel yapılar bulunmaktadır Bazı yayınlarda kale içinde Hüseyin Gazi’ye ait türbeden söz edilmektedir

Bugün kullanılan giriş yeri, kalenin esas giriş yeri değildir Asıl giriş kapısı iç avlunun kuzeyinde, dört köşe planlı, iki kule arasında kalan yerdir Üzerinde altı satır kitabesi bulunmaktadır Kitabede özetle ‘Karamanoğlu Alaaddinoğlu Mehmet oğlu Sultan İbrahim inşa etti Mamure beldesi ve kalesi savaş için yardım edilen köşedir Korunan yerleşim yeri Allah yolunda hediye olarak cihat için onun yardımı ile tamam oldu Allah’ın nimetlerinden verdiği uyanıklık ve doğru yolu gösterdiğinden şükürler olsun Bu tarih Mükerrem Şevval ayında 854 yılında yazıldı’ yazılıdır Giriş kapısını dışarıya bağlayan ve hendekten kaleye girişi sağlayan köprü bugün mevcut değildir

Kalenin su ihtiyacı ana giriş kapısının kuzey doğusundaki burcun olduğu yerde yer alan ve hendek üzerinde iki sivri kemerle geçişi sağlayan suyolu ile sağlanmaktadır Kalenin kuşatılması halinde su ihtiyacı kalenin değişik kesimlerinde bulunan sarnıçlardan da temin edilmiştir

İçinde yer alan ve 16yy Osmanlı mimarisinin klasik öğelerini taşıyan caminin ilk yapılışı Karamanoğulları dönemine aittir

Çoban Kalesi

Anamur’un 14 km güneybatısındaki Çamlıpınar Köyü’nün ormanlık arazisinin içinden geçen stabilize bir yol izleyerek Çoban Kalesi kalıntılarının bulunduğu yere ulaşılmaktadır

Yapıya kuzeyde yer alan 170 m genişliğindeki taş kapıdan girilmektedir Yapının tam ortasında bulunan geniş avlunun çevresi, işlevleri değişik çok sayıda oda ile çevrilmiştir Orta salona açılan kapı ve pencereler ile gotik bir etki yaratılmıştır Üst kısımlar sağır kemerlerle zenginleştirilmiştir Orta salonun üst örtüsü tamamen yıkılmıştır Üst katlara ulaşım büyük bir olasılıkla ahşap merdivenlerle sağlanıyor olmalıdır

Bir Osmanlı Derebeyine ait olması gereken yapı 16 veya 17 yylara tarihlendirilmektedir

Boncuklu Kale

Anamur-Ermenek karayolunun 3 kmsi üzerinde bulunan Çeltikçi Köyü’nün içinden geçtikten sonra, 2 kmlik patika bir yol izleyerek deniz seviyesinden 400 m yükseklikteki ‘Boncuklu Kale ‘ kalıntılarının bulunduğu yere ulaşılmaktadır

Boncuklu Kale’nin bulunduğu tepenin yamacında 200–300 haneli antik köy yerleşmesinin izlerine rastlanmaktadır Yerleşim meyilli arazi üzerine kurulmuştur Tepenin en üst noktasına savunma amaçlı olarak oval biçimli sur duvarları inşa edilmiştir Kalenin ortasındaki sarnıç tonozlu ve kalın duvarlıdır Kale surlarının üst seğirdimlerinin altları tonozlu ve eyvanlı olarak düzenlenmiştir Sur içleri eyvan formundadır Kalenin içerisinde bulunan şapel binası doğuda yer almaktadır Boncuklu Kalenin doğusunda konutlar ve nekropol alanı yer almaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla