Yalnız Mesajı Göster

İlahi Armağan -62- Meclis

Eski 08-02-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -62- Meclis




Âdem (as) Nebi’nin ilk konuşma dili Süryani idi Kıyamet günü halk aynı dille hesap verecek Cennete girdikten sonra Peygamberi­miz’in dili olan Arapça üzerinden olacaktır
Bazı büyükler şöyle temel bir kaide zikretmişlerdir: Allah'a taat üzere olan kula marifet hâli verilir İsyan yolunu tutarsa, o hâli elin­den alınmaz Kıyamet günü olunca marifet hâlinde iken yaptığı ha­taların cezası kat kat artırılır Ve o marifet, elde bir hüccet olur
İman sahibinin kalbine, meleklere has bazı hatıralar gelir O imanlı Zât’ın kalbi ayık olduğu için, yanına gelip duran hatırayı an­lar ve sorar: “Kimsin, nesin, neredensin?” Buna karşılık o hatıra şöyle der: “Ben peygamberlik makamından nasibinim, Hak’tan geliyo­rum, gerçeğim Ben sevgilidenim, daima sana yakın olandanım
Bu konuşma ve anlaşma sonu, o kulun içi nurla dolar Gözü O'nu görür, kulağı O'nu işitir
Artık görür ki, o nur halveti seviyor, bulunduğu ülkeden gider Bu arada peş peşe bir sürü hâl gelir Her gelen hâl, bir sıkıntı verir Ta, sessizlik kaplayıncaya kadar O geldikten sonra, tümden konuş­ma olur O daima dinler Bakıldığı zaman, sanki bir yana kulak ver­miş, bir şeyler dinliyormuş gibi sanılır
Konuşmalar sırasında zatın biri kalktı ve dünyalık istedi Geylâni Hazretleri ona oturmasını emretti ve şöyle buyurdu: Dünya ve âhirete ait işlerin cümlesi için gani gönüllü olmanı isterim Sonra arzuların için Allah'a dua et ve çalış Alacağın şeyleri hırsa kapılarak alma, zâhid ol, Allah sana ihsanını yağdırır
Allah, İsa Peygamber’e şöyle vahyetti: “Dikkatli ol; silerim
Musa Peygamber, Hakk'a yalvardı ve O'ndan bir tavsiye istedi: “Beni dile” buyurdu
Yine istedi, aynı cevabı aldı Bu tavsiye ve dilek dört defa tekrar edildi, aynı cevap verildi
Sana şimdilik pek söz hakkı tanınmaz; ta, vücudunu kaplayan kabuk kırılıncaya ve şeriat kanatları seni bağrına basıncaya, işinden ulvi sadalar gelinceye kadar İşte o zaman fazilet danelerini toplar, onları aldığın için de her şeyden üstün tutulursun Bu sözlerden son­ra, kendini halka üstün tutup onlara karşı sözde yetkili görme On­ları Allah'a çağırmak için manevî bir cezbeye tutulman ve salâhiyet sahibi kılınman gerekir, öğüt vermek için, manevi bir vazife almış olman icap eder
Zahiren yapılması icap eden işleri ve dış durumu önce tahkim et, sonra bak, Hak yakınlığı tadından neler duyuyorsun ve O'nunla olan münacatından nasibin nasıl?
Halk, yalnız taamın âşığıdır Konuşmaya devam ederim, yanım­da yalnız yokluk vardır Bana göre, yer ve gök yokluk içindedir Ve onların ne faydasını, ne de zararım umarım Zararı ve faydayı yalnız Allah verir

Alıntı Yaparak Cevapla