Yalnız Mesajı Göster

Esmâü'l Hüsnâ Yazıları

Eski 07-20-2009   #1
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Esmâü'l Hüsnâ Yazıları



-Meryem Aybike Sinan -
Esmâü’l Hüsnâ Yazıları (1)


“Şol gökleri kaldıranın
Donatarak dolduranın
Ol! Deyince olduranın
Doksan dokuz adı ile”

(Niyazi Yıldırım GENÇOSMANOĞLU

ALLAH : Kainatın sahibinin özel ismi
Esmaül Hüsna’nın bütün anlamını içinde toplayan, tüm alemlerin yaratıcısı ve mabudu olan o yüce zatın özel adıdır Bu mübarek isim, Kur’an’daki Esmaül Hüsna’dan ilk inen isimdir Çünkü ilk inen ayet besmeledir Allah ismi Kur’an’da 2697 yerde geçmektedir

”O kendinden başka hiç bir ilah bulunmayan tek bir Allah'tır

Bismihi,
Rabbim,
Yağmurlu bir günün toprak kokusu içime dolarken, senin adın var dudaklarımda Yağmur camların pervazlarını tıkırdatıyor Merhamet mahzeni göklerinden merhamet yağmurları yağıyor Çatlayan toprağın bağrına merhem, kuruyan dudaklarıma ilaç oluyor Zaman dolanıyor Yedi renk içinde gizli göklerinin, çözülmeyen bin sihri var Bu dünya sürgününde sılamsın Sana koşuyorum her daim Senin adınla başlıyorum nefes almaya Senin adınla gün ışıyor, ruhum aydınlanıyor Yüreğimde sana gelen yolların önü açılıyor Mesafeler daralıyor Ta bendeki benden gelen sese kulak veriyorum Bir ikindi vaktinde bir davetiye almak senin makamından ve yola düşmek Sana gelmek duygusu bile şahlandırıyor gönlümün rahvan atını Dualarım dilekçe, ruhumu aşıyorum ve

Allahım, diyorum
Ey Güzel Allahım!
Yücelerin yücesi,
Sultanların sultanı olan,
Kainatın yegane efendisi
Rabbim

Allahım,
Sevdam hangi ırmağa düşmüş Hangi umman bekler beni Hangi dağlar saklar beni? Hangi dualara düşer dileğim? Bilemiyorum Kendimden geçmişim, kendimden uzaklara düşmüşüm, senden himmet diler bu yürek
Ayaklandır damarlarımdaki donuk kanı Güzel dualar adına, ırmağının akışına kat beni Yatsı ezanı okunurken bir vav gibi eğileyim, büküleyim senin dergahında Bir elif gibi mağrur, bir mim gibi mesrur, dizileyim sana gelen yollara Helal bakışlara çeleyim gönlümü Bu zindan yeryüzü, kara bahtım ola
Irmakların coşkusu, göğün mavisi, güneşin altın saçları, rüzgarın hüzünlü uğultusu, denizin sonsuzluğu yakalıyor ruhumu binbir yerinden Dünya dönüyor mütereddit
Senin varlığına bütün varlığımla inanıyorum Cümle kainat inanıyor Bunu biliyorum Sabahın geceye, gecenin sehere bağlanması kadar gerçeksin Kalu beladan beri verdiğim sözdeyim Işıksız ruhumun tek ışığı, tek sahibim, tek yaratıcımsın İçimdeki her şey sana koşuyor Bana benden daha yakınsın Uçurumların dibinden beni çekip alan, beni gözeten, elimden tutan hep sensin Dünyayı kederle kucakladığım karanlık kördüğümleri seninle açıyorum Tüm şifreleri senin adınla çözüyor ve…

Allahım, diyorum
Ey Güzel Allahım!
Yücelerin yücesi,
Sultanların sultanı olan,
Kainatın yegane efendisi
Rabbim

Allahım,
Seccadem senin adınla çiçekleniyor Sıcak ve içli dualar, ruhumun düğmelerini ilikliyor Ruhumun yalanı yok Bilirim ki ben söylemesem de içimdekileri bilensin Sözün tükendiği şu demlerde gönlümden güvercinler uçuyor senin dergahına Sözler var kör, sağır ve dilsiz tüm aydınlıklara Dünümü, geleceğimi bilir, ben kulunu kollar, gözetirsin En hakiki sevgili seni bellemiş, sadece sana bel bağlamışım Bu hayalhanesinde her şey hayal olsa da senin gerçekliğini tespih eder cümle kainat Her şeyin tek sahibi, tek taptığım, tek sevdiğim, tek aşkım, tek sevgilimsin Biraz kül biraz dumanım senin aşkınla Ruhumun bütün kapılarını seninle açıyor ve…

Allahım, diyorum
Ey Güzel Allahım!
Yücelerin yücesi,
Sultanların sultanı olan,
Kainatın yegane efendisi
Rabbim

Allahım,
Vuslatın arifesinde, takvimi unutup sana ayaklanıyor ruhum Hayallerin ötesindeki güzelliği muştulayan davetine kulak kesildim Şafağın erguvani rengine çalıyor gözlerim Kaylûle uykusuna dalan gözlere inat, hiçlik uykusuna dalan gözlerime yağıyor hüznümSenin hasretinden ağlıyorum Sılamdan uzağım Kudretinden aşk fışkıran kelamın, düşüyor bağrımın orta yerine Ellerimi sana açıyorum
Her şey seninle başlıyor ve seninle bitiyor Ey ruhumu onaran büyük Allahım , gelişlerim sana , gidişlerim yine sanadır Tenha iklimlerin sığınağından açtım ellerimi sana doğru
Mürekkebi kurumamış sözcükler yarım yarım, harfler firari, harfler muhalif
Dualarım dilekçe, ruhumu aşıyor ve

Allahım, diyorum
Ey Güzel Allahım!
Yücelerin yücesi,
Sultanların sultanı olan,
Kainatın yegane efendisi
Rabbim


***
Esmâü’l Hüsnâ Yazıları (2)



Yağmur, sayrılığıma seninle derman düştü
Beynimin merkezine ölümsüz ferman düştü
Silindi hayalimden bütün efsunu ömrün
Bir dönüm noktasında aklıma “Rahman “düştü
(Nurullah Genç)


“Er-Rahman”
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızken, ruhumda alevler tutuşmuşken başka çarem yok Başka yörem yok yok, başka yönüm yokYaradanımsın, sana geliyorum Sana sığınıyorum bir ikindi vaktinde Çöllerdeyim Ruhumda damar damar çatlaklarım var rahmetine muhtaç Çöllerde seni sayıklayan bir mecnunum, Leylasını arayan Tüm çölleri , tüm dağları, tüm yokuşları aşmak diler gönül dağım Bir viraneyim dil hanesinde
Senden merhamet diliyorum
Kendimi görüyorum aynada Bin mezarlık var kalbimin kadranında Dar-ı dünya kederli, ben kederliyim Yüreğim karanlık, sensiz seneleri ağırlıyor Kötülükler firari yeni saatini kuruyor yeni sabahlara Ben uyanıyorum Yüreğimi açıyorum, ellerimi açıyorum arz-ı semaya

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine


Rabbim,
Yağmur yağmıyor artık Gönül kıyılarımız kurak kerbela misali Göller kuruyor, çöller uyanık Hayat uğulduyor son soluk Çok incittik dünyanın haritasını Bu yaşadığımız cümle mahlukatın bedduasıdır Emanetti bütün kainat Bütün karanfiller barıştı Cennetten bir parçaydı bütün çocuklar, anneler Hamisiz sanarak insanlığı, gaddar ve yüreği kör eller yağmaladı dünya bağını Dehşet ve hüzün yumağı kıtalar, denizler, yorgun nehirler senden himmet diler Yanıyoruz rabbim Rahmeyle cümle mahlukata Senin sonsuz merhametin kucaklasın bizi Rahmetinin sınırı yok Şefkatinin denizi büyük Bizi de kat denizine İçimde devinen çağlayanlarla açıyorum ellerimi Yüreğimi koyuyorum senin göklerine

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine

Rabbim,
Dünya kokularını üzerimden silmek ve bir yatsı zamanı gelmek kapına Sonsuz bir secdeye kapanmak Ellerimi bağlasam, huzurunda secdeye dursam ve donsam sonsuza kadar Rüzgarlarına karışmak yaprak misali Bu sevdanın düşündeyim Göğsümde düğümlenen sırlarımı çözsem Dile gelse günahlarım huzurunda Hüznüm son bulsa Göğsüme iliştirdiğim ismin dışında hafızam unutsa bildiğim her şeyi Duymasam, görmesem, ilişmesem yaşadığım hiçbir şeyi/e Merhametin ilaç kanayan yüreğime Sen Rahman’sın Beni koruyan, gözetensin Beni yalnız ve ıssız bırakmayansın Hep yanımdasın Bana benden daha yakınsın Sonsuz merhametine sığınıyorum

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine


Rabbim,
Sen Rahman’sın Cümle mahlukatı kuşatansın Şefkatten ,merhametten, rahmetten, iyilikten güzellikten yana ne varsa selsebil üstümüze yağdıransın Ilık merhametin, ipekten şefkatin, gani gani rahmetin olmasa ben olmam İnsanlık olmaz Tufanım olur, tufanımız olur dar-ı dünya Bir kadim gerçektir sana olan aşkım, aşkımız Kaderim yanmaksa yıllarca yanarım Erimek dilerim ateşinde pervane misali Bu gönül sensiz neylesin nefes almayı Yaşamayı Ruhumun adresinde sen varsın Doksan dokuz adın var Hayatım kaderin dizginindedir Sahibimsin, efendim, sultanımsınSahip olmadığın hiçbir şeyim yok

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine

Rabbim,
Efendim, Büyük Allahım
Ulu yolculuğuma yok iken hazırlığım, gürültülü bir denizin içinde savruluyorum Öylesine yalnız, öylesine kederliyim Kuytularda kalmışım Mevsimler bir bir geçiyor Hep geçen baharları özlüyor yüreğim Bahar akşamlarının erguvani rengi ruhumdaki sonsuzluğu derinleştiriyor Hüzünden feracemi giyiniyor ve cumalardan bir Cuma bütün yaşadıklarımı topluyor, yola düşüyorum Bu yol beni sana getirecek Biliyorum Sana inanıyor, güveniyorum Diğer bütün yolları geçtim Şimdi çöllerden geçiyorum Rahmetine kavrulmuşum Dualarım bir yıldız şehrayini senin göklerine yol alan Onları kabul buyur Rabbim Beni bağışla sonsuz şefkatinle, merhametinle

Rahman ve rahim olan Rabbim,
Bu dünya gurbetinde yalnızım, sana sığınıyorum
Beni de kat sevdiklerine
Cennetine, rahmetine, merhametine

***

Esmâü’l Hüsnâ Yazıları (3)



Yâ Rahîm

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
Rabbim,
Sırtındaki heybesi günahlarla dolu bir kulunum İçtiğim tüm çeşmelerin arkından günah suları akıyordu onca zaman Testilerimden taşıdığım bu sulardı içtiğim Gökyüzünden habersiz, mavi derinliklerden uzak bir karanlıktaydım İçimdeki kör kuyularda büyütüyordum kederlerimi Heybem gün be gün ağırlaşıyor, ruhum ağırlaşıyor, kederim artıyordu Bir ele muhtaçtım Beni , ruhumu sağaltan bir elin şefkatine muhtaçtım Ruhumun derinlerinde bir yerde içten içe bir okyanus kaynıyordu Beni yaratan, bana can bahşeden senin varlığın dürtüyordu kalbimin en mutena yerini Varlığına inanıyordum Beni sevdiğini biliyordum İçimdeki o efsunlu ses, her daim fısıldıyordu ruhuma
Ne güzel söylüyordu o ses:


*İnanana acıyor
Her fırsatta “Yâ Rahîm”
Mü’mini bağışlıyor
Ahirette “Yâ Rahîm”



Rabbim,
Heybem günah yüklü olsa da beni bağışlayacağına , beni affedeceğine inancım tam Senden yana ümidim tam Sana tapan ruhumun başka ilacı yok Gideceği başka yönü yok Sen istemesen seni tanıyamazdım Senin sevgili kullarından olamazdım Beni inananlardan eyledin Bana kendini tanıttın Kalbime nurunun ışığını doldurdun Şükürler olsun Rabbim Senin sevgin canıma can kattı İçime yerleşen senin aşkın bana seni fısıldıyor Yağmur bulutlarıyla daralan gökyüzü, gurup vakti efkarlanan gün, şafak vakti sürurlu seher hep seni anlatıp duruyor bana Her şey senin varlığın ispatı Gönlüm bir ashap şenliğini misafir ediyor Senin sevgini kuşanıyor benliğim İçimdeki selva kuşu ne güzel söylüyor:

İslam şerbeti ile
Gönüller benzer güle
Dilediği her kula
Hidayette “Yâ Rahîm”



Allah’ım,
Bizi, beni katıksız inananlardan eyle Zerre kadar şek ve şüphe kalmasın gönlümüzde Sana bir melek saffetiyle gelelim Huzurunda mahçup düşmesin Ümmet-i Muhammed İki alemde yar ol bize rabbim Yaran ol kullarına Senin aşkın dışında başka sevgiler tanımasın yüreğimiz Tek bir yüzümüz olsun Tek bir sözümüz olsun Aklımız gönlümüzün yoldaşı olsun, düşsün senin yoluna Bizi iki yüzlülerden bed sözlülerden ayır Rabbim Bize rahmeyle Senin Rahim sıfatının hakkı için, Rahman olan olan adının hakkı için bizi bağışla, bize merhamet et Şefkatinin, merhametinin güneşi batmasın üzerimizden Bize senin yollarını tarif eden bütün mana erlerinin içimi bayıltan füsunlu seslerini duyuyorum Ne güzel söylüyorlar hak yolunun erenleri:


Bizi affına erdir

Nur-u cemâlin gördür
İki âlemde yârdir
İnayette “Yâ Rahîm”


Allahım,
Nur-u cemalin aksediyor cümle kainatta Her zerresinde seni tespih ediyor dar-ı dünya Dünya dönüyor biz dönüyoruz Gece günle kesişirken , her bir yandan rüzgarlar esişirken, zaman akıyor Zamanın getiriyor bizi sana doğru Her anımız seninle nakışlanıyor Her yanımızda, her yönümüzde sen varsın Dünyanın nimetleri tad vermiyor Gördüğümüz, bildiğimiz, duyduğumuz her şey, bizi sana getiriyor Gerçek mutluluğu ve huzuru seninle buluyor gönlümüz Yoksa bu gönül avare, huzursuz, mutsuz Biz sana inandık, sana sığındık Bize rahmeyle Allahım Bu kimsesiz kullarının kimsesi ol Karanlıktayız nurumuz ol Uzaklardayız yakınımız ol Her iki cihanda da Rahman ve Rahim sıfatının, inayeti rabbaniye yağmurlarında ıslanalım Biz aciz kullarız Huzurumuz ol
Ta uzaklardan bir ses duyuyorum Ne güzel söylüyor o ses:



İnanan kula nâzır
Her yerde mevcûd hâzır
Sendendir mutlak huzur

Saadette “Ya Rahîm”

Allahım,
Ne zaman daralsam, ne zaman engin bir sevgi ve şefkate muhtaç olsam yanımdasın Ne zaman kana kana ağlasam, ardından yüzümü güldürensin Ne zaman ateşlere düşsem merhamet yağmurlarınla söndürensin Ne zaman çaresiz kalsam, çıkmaz sokaklara dalsam, yol gösterensin Ne zaman yolumu kaybetsem, karanlık göklerime Kervankıranları dizensin Ne zaman kederden kör kuyulara insem, beni düzlüğe çıkaransın Ne zaman şaşırsam beni uyaransın Ne zaman öldüm, bittim, tükendim desem, yeni baştan sağaltansın, diriltensin Ne zaman bunalsam, ferahlatansın Ne zaman dağlar başında kalsam kervanlara katansın
Beni kayıransın
Bizi kayıransın
Ahrette de bizi yalnız, bizi kimsesiz, bizi yarsız-yaransız bırakma
Sana şükürler olsun Güzel Allahım, Büyük Allahım, Rahman Allah’ım,
Ve
Rahim Allah’ım

*Şiirler: Şair-Yazar Musa Tekta

__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla