Yalnız Mesajı Göster

Rahime Hatun Kimdir ?

Eski 04-08-2009   #8
[KAPLAN]
Varsayılan

Rahime Hatun Kimdir ?



Rahime Hatun Kimdir ?



Rahime Hatun Osmaniye ilçesine bağlı Raziyeler (Kayalı) köyünün kanlı geçit mahallesinde 1890 yılında doğdu Babası Köse Abdullah, anası Haticedir Eşe ve elif adında iki ablası vardı Kendisinden küçük, Meryem adındaki kız kardeşi, Osmaniye'de evlenmiş, erkek kardeşi Mustafa ise Raziyeler köyünde kalmıştır Rahime Hatun, önce Demiralioğlu İbrahim ile evlenmiştir Bu evlilikten iki kızı vardır İbrahim'den ayrılan Rahime, ikinci evliliğini Vız Ali adında birisi ile yapmış bu kocadan olan iki oğlu ölmüşlerdir

Rahime Hatunu tanıyanlar onu şöyle anlıtırlar : Orta boylu, normal yapıda, esmer tenli, ela gözlüdür Başına , agil veya sırmalı pusu sarardı Sırtında Maraş abası vardı Kara şalvar giyer, göğsüne fişeklik takardı Omuzunda Alman filintası denen tüfeğini taşırdı Ayağına ipli çarık veya yemeni giyerdi Kıyafeti ile bir erkekten farksızdı Genellikle atlı gezerdi Beden yapısı bakımından güçlü, kuvvetli idi Onun bu durumunu bilenler, "taşı sıksa suyunu çıkarır" demişlerdir Kendisini vatana ve millete adamıştı Şu sözlerini kendisini tanıyanlar unutamamıştır: "Allah bana nusret verse yalnız başıma düşmanı kırarım Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim"

Osmaniye *çete savaşalırna damgasını vuran Rahime Hatun, davranışlarıyla erkek arkadaşlarına örnek olurdu Çarpışmalara girmekten kaçınan silah arkadaşalarına cesaret verici sözler söylerdi,

Şimdi, o günkü çete savaşlarından önceki olaylara bir göz atalım : 1918 yılının Aralık ayında Osmaniye, İngilizler tarafından işgal edildi Üç ay sonra İngilizler *yerlerini Fransızlara bıraktılar İşgalci Fransızlar yerli Ermenilerle iş birliği yaparak adam öldürme ve yağamcılık eylemleriyle halka zulmetmeye başladılar Bu duruma fazla dayanamayan Osmaniyeliler 1919 yılı Mayıs ayından itibaren örgütlenerek silahlı mücadeleye koyuldular Yer yer kurulan çeteler, düşmanı tedirgin etmeye başlamıştı

Bu arada çete örgütlenmesini yaygınlaştırmak için köyleri dolaşan ele basıları bir gün Rahime Hatun'un baba yurdu olan Kanlı geçide geldiler Çete reisi Hüseyin Ağa ev ev dolaşırken Rahime Hatunun bulunduğu evede uğradı Bu evden çete olarak kimi alalım, diye sordu

Rahime Hatun, "Köse Abdullah ailesinden beni yazın" diye cevap verdi Hüseyin Ağa, "Sen kadınsın, geri hizmette çalışman uygun olur" dediyse de Rahime bunu kabul etmedi İster istemez Hatun'u çete listesine alan reis ona, "Sen de Rahime on başı olarak bize katıl" demiştir Böylece, Yanıkkışla ve Karayigit köylülerinden oluşan Kırmızı Müfrezeye Rahime Hatun da girmiş oldu O günden sonra on başı rütbesiyle çete savaşlarına katılmıştır Rahime Hatun, çete savaşlarında yararlılık gösteren ve büyük hizmetleri geçen Yarpuzlu Divlimoğlu Hacı Efendi ve Kadir Çavuş gibi kahramanlarla birlikte düşmanlarla çarpışmıştır Günlerden beş Ağustos 1920 Osmaniye'nin * Alibeyli mahallesinden Hacı Ökkeş Ağa'nın damında Fransız bayrağı dalgalanıyordu Çünkü burasını düşman güçleri Karargah olarak kullanmakta idi içlerinde Rahime Hatun'un da bulunduğu müfrezeye, bu karagahın
düşman elinden kurtarılması görevi verilmişti Müfreze 70-80 kişiden oluşuyordu Bu kişilerden adları bilinenler şunlardır : Hayta Hüseyin ve arkadaşları, Yaveriye çetesi mensupları, Yastı Kelle, Ali Kılıç, Mamık Hüseyin, Kadir Çavuş, Muhammed Hoca, Nacar Ökkeş, Borazan Mehmed, Hacı Ali Ağa oğulları Ali ve Ahmed, Ali Bekir oğlu Ahmed


Kurtarma hareketi başlamadan önce Rahime on başı erkek arkadaşlarına şöyle seslenmiştir: "Arkadaşlar, düşman karargahını mutlaka alacağız Allah bizimle beraberdir Yalnız sizden bir isteğim var Eğer ben şehit olursam cesedimi sakın düşmana bırakmayın" Bunun üzerine saldırı başladı Çeteler Allah Allah sesleriyle ileri atıldılar Düşman da karşı ateşe başlamıştır Kadir Çavuş ile Rahime Hatun'un sıktığı kurşunlar hiç boşa gitmiyor, her atışta bir düşmanı yere seriyorlardı Düşmanın savunması daha da şiddetlenince bizimkilerde duraklama başladı Bu duruma göre Rahime onbaşı, yeniden cesaret vermek için şöyle haykırdı: "Haydi durmayın, Allahını seven, vatanını seven yürüsün" Bunun üzerine kıyasıya çarpışma yeniden başladı Düşman karargahına iyice yaklaşkmışlardı Ne yazık ki bu sırada Rahime Hatun göğsünden vuruldu ve yere yıkıldı " La ilahe illallah" diyerek ruhunu tanrıya teslim etti Bunun üzerine iyice köpürüp coşan arkadaşları ise karagahı geri almayı başardılar Böylece amaca ulaşılmış oldu Rahime Hatun cephe gerisinde ve göz yaşları arasında toprağa verildi A Neşet Dinçer'in "Rahime on başı" adlı kitabında (Osmaniye, 1983) şehitlik olayı yukarıdaki gibi anlatılmıştır (SF 26) Ancak Reşat Gürel'in 1972 de basılan "Rahime Hatun" adlı kitabındaki ayrıntılar biraz değişiktir Buna göre Hacı Ökkeş'in konağı sarılıp baskın yapılınca Fransızların mitralyoz ateşi başladı Bir Fransız uçağı savunmayı gök yüzünden destekledi Bu arada Rahime onbaşı şimşek gibi ileri atıldı Kurşunlar arasınada gölge gibi süzülerek konağı çevreleyen yüksek duvardan içeri atladı Az sonra konağın ana kapısı sonuna kadar açıldı Herşey o kadar ani olmuştu ki kapıyı Rahime'nin açtığını geç fark ettiler Tam o sırada bir Fransız kurşunu onbaşının omuzunu parça parça etti Şehit Rahime Hatun, şimdiki Endüstre Meslek Lisesinin bulunduğu yerdeki mezarlığa gömüldü Daha sonra Enver'ül-Hamid denen Ulu camii çevresindeki şehitliğe taşınmıştır


Mezar taşında şunlar yazıladır:

Şehit Rahime Hatun (d 1890- ölüm-Şehit 58 1920)
Yarınların sahibi ey gençlik,
İyi tanı, ebedi sükûnetle bu mezarda yatan
Hak için, bayrak için canın feda edip
Armağan etti bize bu mukaddes vatanı

Halil Gelendost'un "Kurtuluş Savaşamızda Cephelerde Türk Kadını" adlı altı daktilo sayfası tutarında, yayınlanmamış bir araştırması vardır Bu araştırmayı 27 Ocak 1990 gününde Türk-Amerikan Kültür Derneği salonunda" eski dostlar" toplantısında bir konuşma konusu yapmıştır Bu yazının 4 sayfasında Rahime Hatun hakkında 4 satırlık bir bilgi verilmiştir

Bu bilgiyi olduğu gibi aktarıyorum: "Tayyar Rahmiye: Adana Osmaniye kazasının kaypak bucağı Raziyeler köyündendir 9 Tümen kuruluşunun bir müfrezesinde komutanlık yapmış, 1 Temmuz 1920 tarihinde aldığı emir üzerine, Fransız karargahına müfrezesi basanda ilerlerken şehit düşmüştür"
Bu notlarada geçen 1 Temmuz 1920, adı geçenin şeh oluş günü değil , bağlı bulunduğu komutanlıktan verilen emrin tarihidirBurada yazılı ad üzerinde biraz duracağım

Şehidimizin adı Rahime olduğu halde bir okunuş veye yazış hatası olarak Rahmiye biçiminde belirtilmektedir Doğrusu Rahimedir Ancak adının basana getirilen "Tayyar" sıfatına başka kaynaklarda rastlıyamadım Bu nedenle sayın Halil Gelen dost'un yazısındaki ek bilgi bence önemli bir katkı niteliğindedir Arapça olan Tayyar sözcüğünün anlamı uçan demektir Atı üzerinde uçar gibi düşmana saldırdığından kendisine bu takma adı verilmiş olabileceğini düşünebiliriz
Rahime Hatun ile bilgilere burada son verirken adı geçen kahraman onbaşıyı konu alan şiirlerden bir iki örnek vermek istiyorum:

Rahime'nin Ağıdı

Temmuzun sarı sıcağı Yaktı
köşeyi bucağı Zalim
düşman talan etti,
Söndürdü nice ocağı

Rahime otuz yaşında Yan giyer
fesi başında Arkadaşı çetelerle
Gezer düşmanın peşinde

Çeteler düşmana hücum, Anam,
babam, kardeş, bacım Ben bu
uğurda ölürsem Kalmasın
düşmanda öcüm

Öğlen, ikindi arası
Düşman üstüne varası
Rahime'yi şehit ettik
Alnında kurşun yarası

Çeteler içinde şanlı Yüzü
nokta nokta benli Yurdu
için şehit düştü Yerde yatar
ala kanlı
(Emekli Öğ Mehmet Yavuz) A Neşet Dincer: Rahime Onbaşı, SF 43


Şimdi okuyacağımız koçaklamayı (yiğitleme), çetebaşlanın bir toplantısında Rahime Hatun'un "Yeni öğrendim" diye, okuduğu bildirilmektedir:

Çamlıbel'den Gürcistan'a Seferim var,
beyler yürü Kötü, gelmesin meydana,
Serden, candan geçen gelsin

Çamlıbel'den indim düze
Koçyiğitler gelsin bize
Kefenini kendözüne
Eliyinen biçen gelsin

Yediğimiz aslan eti,
İçtiğimiz aslan sütü Kılıç
kabzasından kanı Şarap
edip içen gelsin

Alıntı Yaparak Cevapla