Yalnız Mesajı Göster

Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz

Eski 01-11-2009   #73
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : İstanbul'daki Tarihi Eserlerimiz




Anadolu Hisarı


İstanbul’un Anadoluhisarı semtinde, Göksu Deresi’nin İstanbul Boğazı’na döküldüğü yerdedir 1395’te Yıldırım Bayezid tarafından, İstanbul’un İkinci Osmanlı Kuşatmasına hazırlığının bir parçası olarak yaptırılmıştır Anadolu hisarı, 7000 metrekarelik bir alan üzerine, Boğazın en dar noktası olan 660 metre mesafedeki bölgesine inşa edilmiştir Cenevizliler, Bizans’la birlik olup Karadeniz’de (Kefe,Sinop ve Amasra’da) koloniler kurmuşlardı Bu sebeple, Boğaz geçişi Cenevizliler için hayati önem taşımaktaydı Aynı durum Osmanlılar için de söz konusuydu Karşı sahilde, İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan Rumeli Hisarı ise, 1451-1452 yılları arasında II Mehmet tarafından, bu yabancı ülkelerin gemilerinin geçişlerini denetim altında tutabilmek amacıyla inşa ettirilmiştir Fatih Sultan Mehmed, Rumeli Hisarı’nı yaptırırken bu kaleye dış surlar ekletmiştir
Anadolu Hisarı, iç ve dış kale ile bu kalelerin surlarından oluşur İç kale, dikdörtgen biçimindeki dört katlı bir kuledir İlk yapıldığında, bir giriş kapısı bulunmadığı için, kuleye iç kale surlarına uzanan bir asma köprüden giriliyordu Üst katlarına da içerideki ahşap merdivenlerle çıkılıyordu
İç kale surları, dış kalenin kuzeydoğu ve kuzeybatı köşelerini birleştirir Bu surlar üç metre kalınlığındadır İç surlarla birleşen dış kale surlarının üzerinde birçok kemer ve surları korumak için yapılmış üç kule bulunur Asıl kalenin surları doğu-batı yönünde 65 metre; kuzey-güney yönünde 80 metre boyunca uzanır Surların kalınlığı 2,5 metredir Dış surlarda topların yerleştirildiği menfezler bulunur Anadolu Hisarı’nın asıl kalesinde ve iç surlarında, araları harçla doldurulmuş blok taşlar kullanılmıştır
Anadolu Hisarı, İstanbul’un fethinden sonra askeri önemini yitirmiş, çevresi zamanla bir yerleşim bölgesi durumuna gelmiştir Bugün bazı bölümleri yıkık olan Anadolu Hisarı’nın ortasından yol geçmektedir

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla