İstanbul,Sen ve Ben
İstanbul beklesin
bir sabah yalın ayak çıkıp geleceğim
çantamda sana yazdıklarım
ve senden aldıklarım
ensemde rüzgar serin serin
seni İstanbul'da bekleyeceğim
anlattığında yüzümü kızartan
dilimi duvarlaştıran hayallerinle
dans edeceğim dalgaların musikisinde
hapsettiğim ne varsa içimde haykıran
çığlık çığlığa dökeceğim denize
İstanbul beklesin
beklediğine değecek güzellikte olmalı vuslatımız
sen hayalimdeki muhteşemliğinde
ben düşlerindeki güzelliğimde olmalıyım
kulağımı usul usul öpmeli sesin
gözlerimiz kapalı buluşmalı alınlarımız
bilsem ki
kavuşunca bozulmayacak büyümüz
ne bir eksik ne bir fazla
İster miyim
İstanbul beklesin
boğmak için bizi aşka
ama
zaman ağır gelmezse bu sevdaya
buluşacağız mutlaka
hiç hesapta değilken
İstanbul
sen
ve
ben
Yaren Bahar
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır