Yalnız Mesajı Göster

Cevap : İslamiyetten Önce Türk Devletleri

Eski 12-13-2008   #3
[KAPLAN]
Icon47

Cevap : İslamiyetten Önce Türk Devletleri



İslam Öncesi Türk Kültür ve Medeniyeti
TÜRK ADININ ANLAMI VE KÖKENİ


Türk Adının anlamı:

Güçlü, kuvvetli, kudretli,

Doğan, türeyen, çoğalan, artan anlamlarına gelmektedir

Türk” kelimesi ilk defa siyasi ad olarak, Göktürk Devleti tarafından kullanılmıştır Daha sonra Türk soyuna ait olan bütün toplulukları ifade eden milli bir ad olmuştur
Coğrafi bir ad olarak, ilk defa Bizans kaynaklarında Orta Asya için kullanılmıştır Anadolu ise XII yüzyıldan itibaren Avrupalılarca Türkiye olarak anılmıştır

TÜRKLERİN ANAYURDU

Türklerin ana yurdu Orta Asya'dır Orta Asya; Altay-Sayan Dağları’nın kuzeybatısı, Tanrı Dağları’nın kuzeyi, Sibirya steplerinin güneyi ve Hazar Denizi’nin doğusu ile çevrili olan bölgedir


ANAYURTTA KURULAN UYGARLIKLAR


* Anav Kültürü: MÖ 4500–1000 arası Türkistan’ın Başkenti Aşkabat yakınlarında ortaya çıkarılmıştır Yapılan kazılarda dokuma parçaları, seramik ve süs eşyaları bulunmuştur

* Afanasyevo Kültürü: MÖ 3000–1700 de Altay-Sayan dağlarının kuzey batısında bulunmuştur Türklerin en eski kültürüdür Afanasyevo tolumu, avcı ve savaşçı bir toplumdu Bu toplumun koyun ve at gibi hayvanları besledikleri bilinmektedir Bu kültür Orta Asya uygarlığının temelini oluşturmuştur

* Andronova Kültürü: MÖ 1700–1200 yıllarında Altay-Tanrı dağları, Güney Sibirya ve Hazar Denizi’nin doğusuna kadar olan bölgede oluşmuş bir kültürdür Orta Asya kültürleri içinde yayılma alanı en geniş olanıdır Afanasyevo Kültürünün gelişmiş bir şekli olarak karşımıza çıkar Bakırdan yapılanların yanında ilk defa tunçtan ve altından yapılmış eşyalara bu kültürde rastlanır

* Karasuk Kültürü: MÖ 1200–700 yılları arasında Yenisey’de bulunmuştur Orta Asya uygarlığında demir, ilk olarak bu kültürde işlenmiştir Karasuk kültürü mensupları yünlü dokumayı ve keçeden çadır yapmayı öğrenmişler ve üzeri çadırla örtülü, dört tekerlekli arabalar kullanmışlardır

* Tagar Kültürü: MÖ700–100 arası Abakan bölgesinde görülmüştür Bu kültüre ait çok sayıda keskin ahançer, ok uçları vb eşyalar bulunmuştur




TOPLUM YAPISI

Aile sosyal hayatın ve toplumun en küçük birimidir

Ailelerin birleşmesiyle urug (aileler birliği), urugların birleşmesiyle boy, boyların birleşmesiyle budun ( millet ), budunların birleşmesiyle il ( devlet ) meydana gelir

Aile = Oğuş denmiştir Aile kalabalık değildir, küçük aileler şeklindedir Bunu sağlayan göçebe hayattır Anne – baba – çocuklar vardır Evlenenler ayrılır, en küçük erkek çocuk baba ocağını devam ettirir Kadın erkekle genelde eşit haklara sahiptir Tek kadınla evlenme yaygındır Aile, düğün töreniyle yapılan evlenme ile kurulur, kız evi oğlan evinden kalıng denilen bir başlık alırdı

Urug = Ailelerin birleşmesiyle oluşur Bağımsız bir yapı değildir Siyasi yönden bir boyun parçasıdır

Boy = Urugların birleşmesiyle oluşur Başlarında boy beyi denilen kişiler vardır Boyun çıkarlarını korumak, adaleti ve dayanışmayı sağlamak görevidir Her boyun belli toprağı ve askeri gücü vardır

Budun = Boyların birleşmesiyle oluşur Başında Han bulunur Han’ın başkanlığında bir merkezden idare edilir Siyasi yönden bağımsız olduğu gibi, il’e de bağlı olabilir

İl ( el ) – Devlet = Budunlar birleşerek il’i meydana getirir Belli toprağı, halkı, hukuki düzeni olan siyasi bir topluluktur il dağıldığında onu oluşturan alt birlikler aynen özelliklerini korur Böylece yıkılan bir Türk devletinin yerine yenisi kolaylıkla kurulur Bu sosyal teşkilat tarih sahnesinden silinmemelerinde önemli rol oynamıştır

SOSYAL HAYAT

Bozkır yaşantısı mücadeleci ve pratik olmalarını sağlamıştır

Halk sınıflara ayrılmaz, toplumda eşitlik esastır

Ekonomik ve dini özgürlük vardır Kölelik ve soyluluk kavramları yoktur Din adamları ayrıcalıklı bir sınıf değildir

Hayvancılık yaygındır Atı evcilleştirmişlerdir Göçleri kolaylaştırmıştır
Yazın yaşadıkları yerler yaylak, kışın ise kışlak olarak ifade edilmiştir
Avcılık yaygındır Aynı zamanda avcılık önemli bir savaş eğitimi görevine sahiptir

Sosyal hayat yerleşik hayata geçmeleriyle beraber değişikliğe uğramıştır

Göktürkler döneminde şehirler kurmuşlardır fakat yaygın olarak ilk kez Uygurlar döneminde yerleşik hayata geçmişlerdir

Uygurlar evlerini tuğladan yaparlardı, şehirlerine balık demişlerdir Ordu balık önemli ticaret merkezi olmuştur Uygurlar bataklıkları kurutup tarlalar açmış, sulama kanalları yapmışlardır

Genellikle at ve koyun eti yenirdi Sütlü darı, peynir ve yoğurt yaygındır İçki olarak kımız, kısrak sütünün mayasından yapılırdı

İpek, pamuk, devetüyü ve yünden elbiseler giyilir, Turfan’da dokunan çiçekli Uygur kumaşları ünlüdür

Dini ve ulusal törenlere bütün millet katılırdı Baharda büyük şölenler düzenlenirdi Şölenlerin diğer adı toy’dur Kurban kesilir, yarışlar yapılır, dans edilirdi Kopuz çalınırdı Halkın ihtiyaçları karşılanırdı Sürek avları, at yarışları, okçuluk, güreş, kılıç oyunu ve çevgen adı verilen atlı top oyunu sportif faaliyetlerdendir


DEVLET YÖNETİMİ


Teşkilatçı olmaları çok devlet kurmalarına sebep olmuştur Bağımsızlık duygusu gelişmiştir

Toplumun siyasi teşkilatlanmasının en üst basamağı il (devlet) olmuştur Ülke sınırlarını koruyan ve halkı belli kurallara göre yöneten siyasi kuruluşa devlet denmiştir Başında hakan bulunur


Egemenliğin ve siyasi iktidarın en başta gelen unsurudur

Kağan, hakan, han, şanyü, yabgu, tanhu, ilteber, idikut, erkin hükümdarın unvanlarıdır

Hükümdarlığın kaynağı ilahidir Kutlu hanedan soyundan olanlar hükümdar olabilir Göktanrı yetkiyi verir, buna kut denir Kan yoluyla babadan oğla geçer
Ülke töre ( türe )’ye göre yönetilir Devlet ve topum yaşamını düzenleyen kurallardır

Kağan resmi törenlerle tahta çıkar

Hükümdarlık Sembolleri; Otağ ( hakan çadırı ), örgin (taht), kotuz ( sorguç ), tuğ ( sancak ), yay ve davul

Hakan çadırı kubbelidir, kapısı doğuya açılır Rengi ve şekliyle sahiplerinin konumunu belirtir

Hükümdar alp ( cesur ve kahraman ), bilge ( akıllı ), adil ve erdemli olması gerekir

Görevi orduya komuta etmek, töre hükümlerini uygulamak, ülkede birliği, dirliği, adaleti sağlamak, dağınık Türk boylarını toplayarak, halkı doyurmak ve giydirmektir

Eşlerine katun ( hatun ) denilir Söz sahibidirler, gerekirse naip ( vekil ) olarak devlet başkanlığı yapar, elçileri kabul eder, devlet meclisine katılır


Türk devletlerinin en zayıf yönü tahta geçme konusunun belli kurala bağlanmamış olmasıdır

Töreye göre hükümdar öldüğünde oğullarının hepsi tahta geçme hakkına sahiptir Bu durum taht kavgalarına sebep olmuştur

Turfan Uygurlarında tahta geçme hukukunun yazılı belgeler ve senetlere dayandırıldığı bilinmektedir Tahta geçme baş hatunun çocuklarının hakkıdır Türk kağanlarında siyasi amaçla başka ülke prensesleriyle evlenme de olmuştur
Çocuklar küçükse, amcaları tahta geçer Zaman zaman kurultay seçmiştir Bazen yaşı en büyük ve bilgili olan tahta geçmiştir( Ekberiyet Sistemi )

En çok karşılaşılan durum hanedan üyelerinin mücadelesi olmuştur

Devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı büyük meclise kurultay – toy - kengeş denmiştir

Belli zamanlarda toplanır, önemli konular görüşülür, karara bağlanır

Asker ve sivil tüm yöneticilerle boy beyleri, bağlı kavimlerin yöneticileri katılır

Toygun; meclise katılma hakkına sahip olanlara denir


Hakan meclisin doğal başkanıdır Ekonomik, siyasi, sosyal, dini, askeri konular görüşülür ve karara bağlanır

Her yılın dokuzuncu ayında genel toplantı yapılırdı Hayvanların sayım sonuçları, ordunun durumu, genel sorunlar görüşülür

Ayukı ( hükümet ): Siyasi örgütlenmenin kurumlarından biridir Hakanın ve meclisin emirlerini uygulardı

Ayguci ( başbakan ): Hükümetin başında bulunur

Buyruk ( bakan ): Hükümet üyeleridir

Bitikçi ve tamgacı; Yazışmaları yapar ve dış politikayı yürütür

Tarkan, Apa; Saray görevlilerindendir Askeri ve sivil yönetimden sorumludur

Tudun: Denetim ve vergi işleriyle ilgilenir Vali

Ordu; Hükümet konağının bulunduğu şehre denilir

İl ( el ) – örgin ( saray ) devlet başkanının oturduğu yer

Ebi ( hükümet konağı )

Bitigciler: Kâtip

Agı (Agılıg) : Hazine

Agıcı: Hazinedar

Kenetçi: Danışman

Subaşı: Ordu Komutanı

Tigin: Hükümdar Çocukları (Tekin)

Şad: Diğer Hanedan Mensupları

Tamgacı: Dış siyaset işlerini yürüten görevliler

Kımız: Kısrak Sütünden Elde Edilen Türklerim Milli İçkisi

Balık: ygurların Şehirlerine Verdikleri Ad (Beşbalık Ve Ordubalık Gibi)

Bitik Taş: Kitabe, Yazılı Taş

Börk: Genellikle Hayvan Postundan Yapılan Başlık

Kült: Tapma, Tapınma Din

Minyatür: çoğunlukla eski yazma kitaplarda görülen, ışık, gölge ve hacim duygusu yansıtılmayan küçük renkli resim tekniği



Türklerde ilk devlet teşkilatı Mete Han tarafından kurulmuştur

Ülke sağ – sol ( doğu – batı ) şeklinde ikiye ayrılarak yönetilir

Doğu batıya göre üstündür Güneşin doğduğu yer olduğu için Hakan doğuda oturur, batıyı yabgu unvanıyla kardeşi yönetir Yabgu iç işlerinde serbest, dış işlerde büyük hakana bağlıdır

Tigin hükümdarın çocuklarıdır Şad unvanıyla çeşitli yerlere tecrübe kazanmaları için gönderilir Selçuklu ve Osmanlı’da da görülür


ORDUSU

Kadın erkek her Türk savaşa hazırdır ( Ordu millet anlayışı )

Ücretli değildir

Her Türk bir asker sayılır

Ordunun temeli süvarilere dayanır

Boy beyi, han, şad, tigin gibi yöneticiler savaşa hazır bir komutandır

İlk düzenli Türk ordusu Mete Han tarafından kurulmuştur Mete Han’ın başa geçtiği MÖ209 yılı Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi olarak kutlanmaktadır

Onlu sistem vardır En küçük on, en büyük onbin kişilik birlikler vardır Onbin kişilik birimlere tümen denir Ordu 24 tümenden oluşur

Avrupa bu sistemden etkilenmiştir Romalılar, Ruslar, Moğollar, Çinliler vb devletler taklit etmişlerdir

Bugünkü flama ve sancak yerine tuğlar kullanılmıştır

Genellikle hafif silahlar; ok, yay, kılıç, kalkan, kargı, mızrak, süngü ve hançer kullanılmıştır Düşman ve araziye göre taktik vardır Keşif, yıpratma, ani baskın ve Turan Taktiği ( kurt oyunu ) savaş taktikleridir ( Malazgirt, Niğbolu, Mohaç)

DİN VE İNANIŞ

Türkler dini bir toplum değildir Daha çok siyasi bir karaktere sahiptir

Din adamları ayrı bir sınıf değildir

Türklerde şamanizm’den etkilenme vardır fakat din değildir, büyü ve gizli güçlere inanma vardır Temsilcilerine şaman denir Şifa vericilik esastır

Eski Türklerde dini inanç üç noktada toplanmıştır;

Tabiat Kuvvetlerine İnanma

Atalar Kültü

Gök Tanrı İnancı


Tabiat Kuvvetlerine İnanma: Dağ, tepe, kaya, ırmak, vadi, ağaç, orman, güneş, ay ve yıldız gibi varlıklarda bir takım gizli güçlerin var olduğuna inanılır

Ruhlar, iyilik seven ve kötülük getiren olarak ikiye ayrılır

Doğadaki bu ruhlara iduk yer- su ( kutsal yer su ) denir

Umay tanrıça adıdır

Yada taşı; yağmur yağdırmak ve rüzgar estirmek için sihrine başvurulan kutsal taştır

İlkbaharda ve sonbaharda at ve koyun kurban edilir İlkbaharda törenler yapılır ( Nevruz: Yenigün )

Atalar Kültü: Ölen kişilere ve atalara ait hatıralar kutsaldır Ataların ruhlarının kendilerini koruduğuna inanılır ve kurban kesilir Mezarlara yapılan saldırı savaş nedeni olabilir

Gök Tanrı İnancı: Türklerin asıl dinidir Bütün kâinatı yaratan Göktanrı’dır
Bugünkü Tanrı sözcüğü, Orhun yazıtlarında Tengri veya Tengiri biçimindedir
Göktanrı can veren yaşatan ve öldürendir Yol gösterir, hükmeder, cezalandırır ve mükâfatlandırır

Türklerin devlet kurması Göktanrı’nın isteği ile olmuş ve hakana verilmiştir Tanrı tarafından verilen devleti yönetme yetkisine kut denir

Ölenlerin ardından yas tutulur ve yuğ adı verilen törenler yapılır Bu törenlerde ziyafet verilir, at yarışları yapılır

Ölüler kurgan adı verilen mezarlara gömülür

Ölümden sonraki hayata inanç vardır Eşyalar da gömülür Mezarlara balbal adını verdiğimiz taşlar dikilir

Gök kutsaldır, gök ve yer yedi kattan yaratılmıştır

Uçmağ; Cennet, Tamu; Cehennem olarak ifade edilmiştir, öldükten sonra dirilişe inanılmıştır

Din adamlarına kam denilmiştir

Türk topluluklarının asıl dini Gök Tanrı dini olmasına rağmen, bazı topluluklarda değişik dinlerin yayıldığı da görülmektedir

Uygurlar arasında Budizm, Maniheizm, Hıristiyanlık ve İslamiyet yayılmıştır Hazarlar da Museviliği kabul etmişlerdir Macarlar, Kumanlar, Peçenekler, Tuna Bulgarları Hıristiyanlığı kabul etmiş, itil Bulgarları ise İslamiyet’i seçmişlerdi
Hazarlar ve Uygurlar din konusunda daha çok hoşgörülü olmuşlardır
İslamiyet dışındaki dinler genellikle Türklerin milli benliklerini kaybetmelerine ve diğer milletlerin arasında yok olmalarına sebep olmuştur

HUKUK

Siyasi ve sosyal hayatı düzenleyen kurallara töre ( türe ) denir

Adalet, iyilik, eşitlik değişmeyen hükümlerdir

Töreye uymamak en büyük suç sayılmıştır
Sosyal düzeni sağlamak için mahkemeler vardır Mahkemelerin başında bulunan kişilere yargan denir Kağanın başkanlık ettiği mahkemeye yargu denmiştir Yüksek mahkemelerdir ve siyasi suçlara bakar
Törelerin sert ve kesin hükümleri vardır Hafif suçlar için hapis cezası vardır
Tek eşlilik vardır Miras hukukuna göre topraklar en küçük oğla taşınabilir mallar ise diğer oğullara verilir
Türk hukuku ilk kez Uygurlar tarafından yazılı hale getirilmiştir

Medeni hukuk, ticaret hukuku, borçlar hukuku ve vergi hukukuna ilişkindir


YAZI, DİL VE EDEBİYAT

Yazı: Göktürk, Uygur, Arap, Kiril ve Latin alfabeleri kullanılmıştır
Göktürk ve Uygur alfabeleri milli alfabelerdir

Göktürk alfabesi, en eski milli alfabemizdir38 harf bulunur Dördü sesli otuz dördü sessizdir Sağdan sola yazılır, Orhun Alfabesi de denilmiştir En güzel örneği Orhun Kitabeleridir

Orhun Kitabeleri-Yazıtları ( Göktürk Kitabeleri ) : Kutluk devleti döneminde ilki Vezir Tonyukuk adına 727’de, ikincisi Kültigin adına 732’de Bilge Kağan tarafından, üçüncüsü Bilge Kağan adına 735’de oğlu tarafından dikilmiştir
Türk tarihinin ve edebiyatının ilk yazılı belgeleridir

Türk adının geçtiği ilk Türkçe metindir

Türklerin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi hayatları hakkında bilgi verir Ayrıca kitabeler gelecekteki Türk Milleti içinde çarpıcı öğütler vermesi bakımından önemlidirler

Tonyukuk kitabesini kendi yazmış, Küligin ve Bilge Kağan’a ait olanları Yollug Tigin yazmıştır1893’de Danimarkalı Thomsen okumuştur
Kırgızlar, Bulgarlar, Hazarlar ve Peçenekler 10 yy’a kadar Göktürk Alfabesini kullanmışlardır

Esik Kurganı’nda MÖ 5 ve 6 yy’a ait yazı bulunmuştur
Uygur Alfabesi; Soğd alfabesinden alınıp geliştirilmiştir18 harfli olup, üçü sesli on beşi sessizdir Sağdan sola yazılır Moğolların resmi yazısı olmuştur
Uygurlar dönemine ait edebi eserler çoktur
Uygurlar kâğıt yapımını ve hareketli matbaa tekniğini uygulamışlardır

Dil ve Edebiyat:

Ural – Altay dil grubunun Altay kolundandır

İlk ürünler sözlüdür Cenaze törenlerinde söylenen sagu, şölenlerde saz eşliğinde söylenen koşuk, atasözleri olan sav, bağımsızlık ve vatan kutsallığı – kahramanlık – birlik konularının işlendiği destanlar en güzel örneklerdir
Adı bilinen en eski Türk şairi Aprın – çur Tigin’dir

Türk edebiyatının bilinen ilk yazılı örnekleri Yenisey Kitabeleri ve Orhun Kitabeleri’dir

Önemli Türk Destanları :

Oğuz Kağan Destanı : Hunlar

Alper Tunga Destanı : İskitler ( Sakalar )

Şu Destanı : İskitler

Manas Destanı : Kırgızlar

Bozkurt Destanı : Göktürkler

Ergenekon Destanı : Göktürkler

Türeyiş Destanı : Uygurlar
Göç Destanı : Uygurlar



Türk Yazıtları ( Kitabeleri ) :

Yenisey Yazıtları : Kırgızlar

Karabalgasun( Ordubalık ) Yazıtları : Uygurlar

Orhun ( Göktürk ) Yazıtları : Göktürkler

EKONOMİ

Ekonominin temeli hayvancılıktır At ve koyun çoğunlukta olup deve ve sığır da yetiştirilmiştir

Hayvan ürünlerinin ticareti yapılmıştır Hunlarda canlı hayvan ihracatı ilk sırayı almıştır Uygurlar hayvancılıkta gelişmemişlerdir

İklimin ve toprağın uygun olduğu yerlerde tarımla uğraşılmıştır Hunlar buğday ve mısır yetiştirmişleridir Göktürklerde her ailenin ekip biçtiği kendine ait topraklar vardır Sulama kanallarının yapımına önem verilmiştir Altay ve Selenga bölgelerinde kanallar açılmıştır Hunların açtığı Göktürkler tarafından kullanılan Tötö kanalı örnek verilebilir

Uygurlar yerleşik hayat geçtikten sonra tarıma önem verdiler Her çeşit sebze yetiştirmişlerdir

Türklerin yetiştirmiş olduğu ilk tarım ürünü hayvan yemi olan yonca, ilk tarımsal gıda ürünü buğday olmuştur

Tarlaya tarıglag, çiftçiye tarıgçı denmiştir Saban kelimesi Türkçe de biline eski kelimelerden biridir

Hunlardan itibaren ticaretin önemi kavranılmıştır

Çin, Sasani ve Bizans ile buna yönelik antlaşmalar yapılmıştır
Tüccarlara kolaylık sağlanmış, ticaret yollarının güvenliği için seferler düzenlenmiştir

İpek Yolu ve Kürk Yolu’nun Türklerin elinde bulunması diğer milletlere karşı üstünlük kurmalarında etkili olmuştur

İpek Yolu : Çin’den başlayıp Akdeniz ve Karadeniz’de sona eren ticaret yoludurTürkler bu yol için Çinlilerle mücadele etmişlerdir

Kürk Yolu : Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlar, Altay ve Sayan dağlarından İpek Yolu’na paralel olarak uzanarak Çin’e ulaşan yoldurHazar, Sabir, Ogur ve Bulgar Türkleri genellikle ön plana çıkmıştır

Madencilik gelişmiştir Göktürkler demircilikle uğraşmışlardır Hunlar demircilik, Hazarlar altın ve gümüş madenleri işlemişlerdir



Devletin Gelirleri

Toprak ve hayvan vergileri, ganimetler, bağlı devletlerden alınan ve ticaretten sağlanan vergilerdir

Gelirler daha çok ordu masraflarına ayrılmıştır

İlk Türk devletlerinde hükümdarın resmi mührü vurulmuş ipekli bez parçalar para olarak kullanılmıştır

İlk madeni para Türgişler ( Türgeşler ) döneminde kullanılmıştır ( 630 – 766 )


BİLİM VE SANAT

Ayı’ın, güneşin ve yıldızların hareketleri hakkında bilgi sahibidirler

Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, güneş yılı esasına göre hazırlanmıştır Onili yıllık devrelere ayrılmış, her yıl bir hayvan ismiyle adlandırılmıştır

Orta Asya Türk sanatının temeli göçebe hayata dayanır Bu nedenle saraylar ve tapınaklar yapmamışlardır Hunlar dönemine ait etrafı surlarla çevrili yerleşim merkezleri bulunmasına rağmen genellikle göçebe hayat uygun eşyalar Orta Asya Türk sanatının örnekleridir

Göktürk Kitabeleri önemli bir sanat eseri olarak görülür

Halk demircilik, dokumacılık, ahşap işlemeciliği, süslemecilik yapmıştır
Süslemede hayvan figürleri kullanılmıştır(hayvan üslubu)

Kurgan; tepe biçiminde mezarlardır Kazakistan’ın Almatı şehrine yakın Esik Kurganı en ünlüsüdür MÖ 5 – 4 yy’a aittir Altın eşyalar, seramik küpeler, gümüş çanaklar bulunmuştur Altın Adam adlı altından yapılmış bir zırh bulunmuştur

Dokumacılık gelişmiş olup dünyanın en eski halısı Pazırık kurganında ortaya çıkarılmıştır Halı ilk kez Hunlar tarafından koyunyününden dokunmuş ve kullanılmıştır

Resim sanatında Hunlardan kalma insan ve hayvan figürleri bulunmuştur Göktürk Kitabelerinde savaşları konu alan tasvirler vardır Uygurlar döneminde gelişmiştir Saraylara ait duvar kalıntılarında fresko örnekleri vardır Fresk: yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madeni boyalarla resim yapma yöntemidir
Uygur şehirlerinin kalıntılarında minyatürler bulunmuştur Bu minyatürler Türk resim sanatının ilk önemli örnekleridir Moğollar aracılığıyla İslam dünyasına girmiş ve etkilemiştir

Heykel: İlk heykel örnekleri Göktürkler dönemine ait balbal taşlarıdır
Türkler, ölen kahramanları mezarları başlarına hayatta iken yendiği düşmanlarının heykellerini dikerlerdi Bu heykellere balbal denmiştir Yine Göktürk dönemine ait koç heykelleri geleneği daha sonraları Anadolu’da uzun yıllar devam etmiştir
Uygurlarda heykel sanatı gelişmiştir Daha çok hayvan üslubu görülür At, deve, keçi, fil heykellerine rastlanır

Mimarlık : Hun ve Göktürk dönemlerinde kalıcı sağlam yapılar yokturZaman zaman kerpiçten evler yapmışlardır

Uygurlar döneminde evler, tapınaklar ve şehirler yapmışlardır Tek katlıdır Mani ve Budizm’in etkisi ile mimari gelişmiştir Şehirlere balık adını vermişlerdir Beşbalık, Ordubalık, Turfan şehirleri Uygurlara aittir

Şehirlerin çevresi surlarla çevrilidir Çin’de Mani ve Buda dinine ait mabed yapımında çalışmışlardır



Müzik :

İlk örnekler kopuz eşliğinde söylenen destanlar, kahramanlık hikâyeleri ve aşk türküleridir

Kopuz Türklerle birlikte Mısır, Suriye, Balkanlar, Macaristan, Polonya, Rusya, Ukrayna ve Almanya’ya kadar yayılmıştır

Söyledikleri besteye ır ( yır ), sazlarla çalınan melodiye küg denmiştir

En gelişmiş sanatlardan biridir Askeri bando yaygın olup ordugâhlarda ve hükümdarın huzurunda ır ve küglerden her gün dokuz parça çalınırdı Bu durum hükümdarlık alametlerindendir

Göktürk ve Uygurlarda nefesli çalgılar kullanılmıştır

Türk ordularından Avrupa’ya geçen çalgılar kudüm ( timpani bas davul ), zurna ( obua ), çevgan ( çıngıraklı asa ), Türk kanunu ( kitara )dır

Alıntı Yaparak Cevapla