Yalnız Mesajı Göster

Cevap : ***mehmeh akif ersoy****

Eski 01-29-2008   #4
hayko26
Varsayılan

Cevap : ***mehmeh akif ersoy****





Her şair, yazar, sanatçı ve düşünür hatta her insan portresi biraz da yazamadıklarıyla, yapamadıklarıyla tamamlanır Hatta belki de yazamadıkları yazdıklarından çok daha fazla kendisidir, kendi portresinin dışa vurmamış en önemli çizgileridir Bu durum Akif için de fazlasıyla geçerlidir
Asım anlatıyor: Hastanede bir gün üstadla konuşuyorduk Ben dedim ki:
- Üstad, sen edebiyat tarihinde kendine abide yapmış bir adamsın Cihan durdukça senin şiirlerin yaşayacak ve o şiirler seni yaşatacak Fakat isterdim ki Ahmed Naim, Hüseyin Kâzım, Süleyman Nazif gibi senin sevdiğin bir kaç zat da senin lisanınla, senin kaleminle yaşasın Vakıa bunlar kendi eserleriyle yaşayacak adamlardır Ancak Akif'in kalemi onları eserlerinden daha ziyade yaşatır, zannederim
- Senin düşündüğün gibi değil amma benim bunları yazmak vazifemdir Bu husustaki tasavvurum, Asımın ikinci kitabında onları söyletmektir Asım'da Köse İmam ne ise Asımın ikinci kitabında da Ahmed Naim, Hüseyin Kâzım, Süleyman Nazif o olacaktır Kendi felsefelerini, kendi düşüncelerini yine kendileri söyleyecektir
- Anlaşıldığına göre bu eseriniz çok ehemmiyetli olacak
- Bu eserde bilhassa İstiklal harbini tasvir edeceğim Çünkü İstiklâl harbi henüz yazılmış değildir

Üstad bunu söyledikten sonra biraz durdu Gözlerini meçhul bir noktaya dikti Bir şey daha söylemek istediğini hissettim Hiç bir şey söylemedim Ne diyeceğini bekliyordum O söyleyip söylememek hususunda mütereddid bir an geçirdikten sonra bana döndü ve ilave etti:
- Asım, İstiklâl harbini yazmak da benim selahiyetim dahilindedir Ve bana teveccüh bir vazifedir İnşaallah biraz iyileşince ilk işim budur
Akif in çok sevdiği dostu Süleyman Nazif in ölümünden sonra Onun için bir mersiye yazmayı istiyordu Hastalığı da, ömrü de buna imkan vermedi
Akif in bir rüyası ve tasavvuru da İspanya ve Hindistan'a gitmek, bu seyahatini ve intibalarını şiirleştirmek istiyordu Bu arzusunu Mithat Cemal'e gönderdiği mektupta şöyle anlatır:
" Nasip olursa nisan ayı içinde İspanya'ya giderek Elhamra harabesini görmek Sonra İstanbul'a gelmek gibi tasavvurlarda bulunuyorum Zannederim çok iyi bir şey olacak Meşhudatımı yazar, bir manzume vücuda getiririm Bir Müslüman şair için o havaliyi, o asarı ziyaret etmemek doğru değil Hayırlısıyla bu seyahat tahakkuk eder, sonra ihtisasatımı nazma da muvaffak olursam çok sevineceğim Gelecek kışa Himalaya dağlarına çıkarak, Ganj nehri vadilerinde dolaşarak öbür bahara Hind şiirleri yazacağım"
Ne yazık ki bu projeleri de gerçekleşmedi
En büyük arzularından biri de Hazret-i Muhammed'in hayatını ve Veda Haccı'ndaki son konuşmasını yazmaktı Bu projesini ise şöyle ifade ediyor:
"-Mekke'ye gideceğim,, ilk ayetin nazil olduğu Hirâ mağarasını göreceğim: bu, şiirime mukaddime olacak; ve manzumemde Peygamber'in bütün hayatını yazacağım, sonra da son hutbesini"
Kader buna da imkan vermedi

alıntıdır

__________________
Hakan Guven®
Alıntı Yaparak Cevapla