RaHaTSiZ
|
Ortopedi
Ayak başparmağında çıkıntı halluks valgus
Ayak başparmağınızın başladığı yerde (tarak kemiği ile parmağın başlağı eklemde) şişlik, çıkıntı varsa halluks valgus'unuz var demektir Kadınların neredeyse % 40 ında bu yakınma vardır Bu hastalıkta %70 oranında genetik bir eğilim vardır Genetik olarak 1-2 tarak kemikleri arasındaki açı fazla olduğunda zamanla başparmak diğer parmaklara yaklaşır ve bu keskin açılanma bir çıkıntı olarak görülür Genetik eğilimliler dışında uzun yıllar topuklu, sivri burunlu ayakkabı giyenlerde de meydana gelebilir Bu nedenle bu rahatsızlığı olan her 10 hastadan 9 u kadındır
Bu çıkıntı ayakkabı içinde sıkışınca ciltte kızarıklık ve ağrı olur Zaman içinde cilt altındaki “bursa” denilen kesecik su toplar ve ağrı-şişlik artar, yakınmalar daha belirgin hale gelir Uzun zaman devam eden eklemdeki kötü pozisyon kireçlenmeye neden olur Bu aşamadan sonra yakınmalar iyice artar, ilaç ve diğer tedavi yöntemleri başarısız olur Tedavinin kireçlenme başlamadan yapılması, ilerideki tedavi başarısını belirleyen ana faktörlerden biridir
Başparmak zamanla 2 parmağın altına veya üstüne doğru ilerleyebilir Bu tür mekanik sorunlara nasırlar eşlik eder
Adolesan halluks valgus
10 lu yaşlarda, özelliklede 10-15 yaş arası kızlarda görülür Bu yetişkinlerinkinden farklı olarak ağrısızdır Ağrı oluşursa aşağıda anlatılan koruyucu önlemleri almak gerekir Bu şekil bozukluğu ileri yaşlarda artacağı için büyüme tamamlanınca cerrahi tedavi önerilir
Koruyucu tedavi
Bu rahatsızlığa sahip kişilerin büyük kısmı cerrahi olmayan bir biçimde rahatlatılabilir Öncelikle belirtileri arttıran ayakkabılar bir daha giyilmemelidir Özellikle dar, sivri burunlu, 5 cm den yüksek topuklu ayakkabılar giyilmemelidir Ayakkabı alırken başparmak üstünde baskı olmayacak kadar rahat olmalarına dikkat edilmelidir Ayakkabı içinde başparmak ile 2 parmak arasında makara biçiminde destekler (parmak arası makarası) kullanılması da yardımcıdır Ağrı kesici ve ödem giderici ilaçlar yakınmaların azaltılmasında yardımcıdır
Bu tür tedaviler yakınmaları giderir, hastalığın meydana gelmesine neden olan anatomik rahatsızlığı ortadan kaldırmaz Bu durum yukarıda anlatılan önlemler bırakıldığında yakınmalar devam edecek demektir
Size cerrahi gerekiyor mu?
Cerrahi olamayan önlemler sizi tatmin eden bir sonuç vermediyse size cerrahi gerekir denilebilir Günümüzde cerrahi taleplerinde estetik kaygılar ve moda ayakkabıları giyme zorlukları daha fazla yer almaya başlamışsa da asıl cerrahi kararına aşağıdaki gereksinimlerde varmak daha doğru bir yaklaşım olur
Günlük aktiviteleri kısıtlayan ağrı
Uzun süreli, dinlenme ve ilaçla geçmeyen baş parmak şişlik ve kızarıklığı
Yandaki parmağın yönünü değiştirecek kadar yön değişikliği
Baş parmakta sertlik Bükülme ve esneme zorlukları
Unutulmamalıdır ki operasyon sonrası ayak numarası asla küçülmez
Cerrahi tipleri
Halluks valgusta yüzlerce tip operasyon vardır Bunlardan hangisinin yapılacağına doktorunuz karar vermektedir
Başparmak çevresi tendon ve bağlara yönelik girişimler: Nadiren tek başına kullanılırlar Tek başına uygulandıklarında genellikle nüks sıktır Genellikle operasyon sonrası alçı gerekir
Eklemin dondurulması: Aşınmış eklem yüzeyinin ortadan kaldırılarak başparmak tabanındaki eklemi oluşturan tarak kemiği-parmak kemiği uygun pozisyonda birbirine kaynatılır Özellikle ilerlemiş kireçlenmenin ön planda olduğu vakalarda tercih edilir
Çıkıntının alınması: Başparmak dibindeki çıkıntının alınmasıdır Nüks sıktır Operasyon sonrası alçı gerektirmez
Eklemin kesilmesi: Aşınmış ve biçimi bozulan eklemin kesilerek çıkarılmasıdır İleri yaşlarda en sık tercih edilen prosedürlerdendir Alçı gerektirmez Ancak parmakta kısalmaya neden olur
Osteotomi: Tarak kemiğinin değişik seviyelerden kesilerek yeniden yönlendirilmesidir Günümüzde en popüler cerrahi yöntemlerdir Hastalığa neden olan anatomik bozukluğun düzeltilmesini sağlarlar Kullanılan kesme ve tesbit yöntemine göre alçı gerekebilir veya gerekmeyebilir
Cerrahi sonrası muhtemel problemler
Ameliyat sonrası %10 oranında komplikasyon görülmektedir Bunlardan en sık olanı enfeksiyondur Erken farkedilen ve önlem alınan enfeksiyonlar sorunsuz tedavi edilebilir Geç kalan vakalarda yeni bir cerrahi gerekebilir
Diğer komplikasyonlar cerrahi sırasında sinir kesilmesi sonucu başparmakta kalıcı his kaybı, devam eden ağrı, çıkıntının nüksü, eklemde kısıtlılık, cerrahi tesbit yönteminde yetersizlik olaraksayılabilir
Genelde yeni teknikler, iyi ellerde yapılmış cerrahi, cerrahi sonrası iyi doktor-hasta iletişimi ile % 98 civarında tatmin edici sonuçlar alınmaktadır
Cerrahi sonrası problemlerden korunma
Aşağıdaki durumlarla karşılaşırsanız derhal doktorunuzu arayın;
Pansumanınız düşerse, ıslanırsa
Pansumanınız kan veya sızıntı ile kirlenirse
Kullanılan ilaçlara karşı yan etkiler ortaya çıkarsa
Ateşiniz çıkarsa
Titreme olursa
Yara çevresinde ısı artışı veya kızarıklık durumunda
Artan veya azalmayan ağrı durumunda
Dizaltında-ayak üzerinde belirginbir şişlik
Evde bakım
Cerrahinin başarısı büyük ölçüde sizin doktorununzun önerilerini ne ölçüde uyguladığınıza bağlıdır Özellikle ameliyat sonrası ilk üç hafta çok önemlidir
Pansuman ve bandajlar: Hastaneden parmağınızı doğru pozisyonda tutan bir bandajla çıkarsınızDoktorunuz size özel bir ayakkabı vermiş veya alçı yapılmış olabilir Bunları genellikle 6-7 hafta korumanız gerekir
Dikişler alınana kadar pansuman malzemesini korumalı doktorunuz dışında kesinlikle açtırmamalısınız Kesinlikle ıslatmamalısınız Yaranızda koku, ıslanma, pansumanın kirlendiğini hissederseniz zaman geçirmeden doktorunuza başvurunuz
Ayağa basma: Doktorunuzun seçtiği ameliyat tipine göre, ayağa değişik yük verme önerileri olabilir Bunlara mutlaka uymalısınız Bazı ameliyat tiplerinde mutlaka koltuk değneği kullanmak gerekirken bir kısmında gerek yoktur
Şişme: Hangi ameliyat tipi seçilirse seçilsin ilk hafta hatta 15 gün mümkün olduğu kadar ayağın yukarıda tutulması çok önemlidir Bu ödemin hızla azalmasına ve daha iyi bir yara iyileşmesine neden olur İlk günler her saat başı 15 dakika buz uygulaması şişlik ve ağrının kontrolünde önenlidir Yalnız buz su sızdırmayan bir torba içinde olmalı ve bir havlu üzerinden uygulanmalıdır
Ayakkabı giyimi: Dikişler alındıktan, alçı ve bandajlar kaldırıldıktan sonra hastalar spor ayakkabılar, ucu geniş topuksuz ayakkabıları giymeye başlarlar Topuklu ve sivri burunlu ayakkabılara 6 ay sonra izin verilir
İlaçlar: Ameliyat sonrası antibiotik kullanımı genellikle rutindir Ağrı kesicilere ilk günlerde ihtiyaç olmaktadır
Ayak bileği burkulmaları
Geçtiğimiz 10 yılda tedavi yaklaşımı en fazla değişen bölgelerden ayak bileğidir Ayak bileği tibianın ana eklem yüzeyinin dış kısımdan fibulanın desteklediği yuva ile talus kemiğinin eklem yapmasıyla oluşur Bu eklemdeki yapıyı ve kazalarındaki tedaviyi karmaşıklaştıran faktör ise içteki 4, dıştaki 3, ve üstte tibia fibulayı bağlayan 1 (syndesmos) bağ –ligament- dır Bu çok sayıdaki bağ yapısı eklemin kusursuz hareketinin kontrollü olmasını sağlar
Ayak bileği burkulması sonrası ayak bileğinde;
Ağrı
Şişme
Kızarıklık, birkaç gün sonra morarma
Dokununca hassasiyet
Ağırlık verirken ağrı ve üzerine basamama
Bu belirtilerden herhangi biri varsa, şiddetli olmasa bile mutlaka doktora başvurun
Ayak bileği yaralanmalarının büyük kısmı iyi bir muayeneye basit bir röntgen eklenmesi ile yeterli derecede değerlendirilebilir Nadiren tomografi veya MR gerekebilir
Tedavi
En sık görülen yaralanma dış bağ yırtılmalarıdır Çok hafif olanları (grade I) dışında büyük çoğunluğuna alçı uygulanması gerekir Alçı uygulanmayan vakalarda bağlar tam formunda iyileşemez ve ayak bileğinde sürekli burkulmalar olur Ayak bileğinin fizyolojik öne-arkaya hareketine yuvarlak bir hareket eklenir Bu da zamanla kireçlenmeye neden olur Günümüzde üzerine kolaylıkla basılabilen, banyo yapılabilen, üzerine ayakkabı giyilebilen alçı teknolojileri nedeniyle risk almak son derece anlamsız hale gelmektedir Alçı süresi yaralanmanın ağırlığına göre 3-6 haftadır Çok ciddi olanlarda ameliyat gerekebilir
İç bağlar nadiren yırtılır ve büyük kısmına cerrahi müdahale gerekir Aksi halde bağ iyileşmez ve dış bağ yırtıklarına benzer biçimde öğütücü bir hareket gelişir ve kısa süre (1-3 yıl) ciddi kireçlenmeler oluşur
Fibulanın ayak bileği ekleminin dış kısmındaki bölümüne dış malleol denir Dış malleol kırıkların tek başına ve kaymamış ise 6 hafta süren bir alçı yeterlidir Dış malleol kırıkları iç bağ yırtığı ile birlikteyse kısa süreli bir çıkık oluşur Çekilen filmlerde çıkık yerine oturmuş olarak görülse bile operasyon mutlaka gerekir
Tibianın eklemin iç desteğini oluşturan kemik çıkıntısın iç malleol denir Buranın kırıklarının büyük çoğunluğu ameliyatı gerektirir
Zamanında tedavi edilmeyen bağ yaralanmalarına ait problemlerde rekonstriksiyon ameliyatları gerekebilir
BEL AĞRISI
Bel ağrısı günümüz toplumunun %60-85 inde hayatın her hangi bir döneminde görülebilen, sebebleri çok çeşitli olan bir sendromdur Özellikle mekanik bel ağrılarında tedavi maliyetlerinin yüksek olmasının yanında, ağrının kronikleşmesinin hasta üzerindeki olumsuz etkileri çok önemlidir
Bel ağrıları yaygın sanılanın aksine, kaçınılmaz olan yaşlanmanın sonucu değildir Tüm organlar gibi omurganın aşınıp yıpranması da fizyolojik bir olaydır Omurganın zamanla esnekliği yitirerek sertleşmesi, gittikçe zayıflayan kaslara karşı ek dayanıklılık sağlayan bir denge unsurudur
Bel ağrısı bütün yaşlarda görülebilir Hatta 15 yaşında dahi ameliyat olan hastamız mevcuttur Kronik hastalık tedavisi açısından kalp hastalıklarından sonra 2 sıradadır Bel ağrısının önemi özellikle sanayi kesiminde ve çalışan toplumda ortaya çıkmaktadır Ağrı nedeniyle iş günü ve iş gücü kaybı yüklü bir yekün tutmaktadır
Bel ağrısı olan hastaların % 70-80'i ilk akut ataktan sonra her hangi bir tedaviye gerek kalmadan iyileşebilmektedirler % 20-30 unda ise 2 - 3 tekrar olabilmektedir Burada önemli olan bu tekrarların gelmesini önlemektir Çünkü tekrarlarla ağrı kronikleşir ve hasta bel ağrısı nedeniyle hiç iş yapamaz hale gelir Bunu önlemek de belin eğitimi ile olur Kişinin belini tanıması, belin hangi hareketle ne kadar zorlanacağını bilmesi, bel ağrısına yol açan risk faktörlerini, egzersizlerin ağrıda nasıl korunabileceğini öğrenmesi gereklidir
Bel ağrısının oluşumunda, omurgadaki yıllara bağlı aşınıp yıpranma yanısıra, omurganın uygun olmayan duruşu (kötü postür) ve beli zorlayan bedensel hareketler sorumludur Bunun için günlük yaşantıda ve mesleki çalışmalarda doğal olmayan bedensel davranışların neler olduğu tanımlayıp, doğrusunu öğrenip omurganın aşırı zorlanmasını önlemek gerekir BELMER ‘de bel ağrılarını yok edebilme ve önleme yolları size öğretilerek az ağrıyla yada hiç ağrısız yaşam için pratik öğütler verilecektir Bel koruma prensipleri, yalnız akut ağrılı dönemde değil, tüm yaşam boyunca gereklidir Üstelik bunlar, hiç de zor olmayan doğal davranışlardır
Bel Ağrısının Sebebleri Nelerdir ?
Bel ağrısının pek çok sebebi vardır Bizim en sık rastladığımız mekanik bel ağrısıdır Bundan başka tümör, infeksiyon, inflamatuar romatizmal hastalıklar, kireçlenmeler, bel fıtığı dediğimiz “disk kayması”, doğuştan olan kemik anomalileri ve bel kaymaları (spondilolistezis), bel ağrısı sebebidir
Bel Ağrısında Ne Zaman Doktora Başvurulmalıdır ?
Sık sık tekrar eden ve istirahatle geçmeyen, şiddeti gittikçe artan bel ağrılarında, bel ağrısı ile birlikte bacakta ağrı, uyuşma vs varsa mutlaka doktora başvurulmalı ve hastalığın teşhisi konmalıdır
Bel Ağrısında Risk Faktörleri Nelerdir ?
Meslekle ilgili olan faktörler:
Ağır fiziksel aktivite ve ağır kaldırma gerektiren meslekler (Ör: İnşaatlarda çalışanlar)
Devamlı öne eğilme, eğilerek dönme gerektiren meslekler
Araba, otobüs, kamyon, kullanma gibi vücudu sürekli vibrasyona maruz bırakan meslekler
Uzun süre ayakta durma veya oturma gerektiren meslekler
Bütün bu saydığımız durumda çalışmak zorunda olan kişilerde bel ağrısı ve bel fıtığı görülme riski artmaktadır
Sportif aktivitelerle ilgili risk faktörleri:
Futbol, halter, kürek ve güreş sporlarıyla uğraşan kişilerde bel ağrısı sıklığı artmaktadır
Kişisel risk faktörleri:
Yaş: Bel ağrısı bütün yaş gruplarında görülmekte beraber yaşın ilerlemesi ile birlikte görülme sıklığı artmaktadır Bunda da en önemli etken omurganın dejenerasyonudur Postür bozuklukları, karın ve sırt kaslarında güç azalması yine önemli risk faktörüdür
Psikolojik risk faktörleri
İşinden memnun olmama, işini sevmeme veya takdir edilmeme,aile içi sorunlar gibi durumlar bel ağrısında risk faktörleri arasında sayılmaktadır
Omurganın Yapısı ve İşlevi
Omurga vücut hareketlerinin eksenini oluşturur, gövdeye destek verir ve omuriliği korur Boyunda ve belde açıklığı arkaya, sırtta ise açıklığı öne bakan normal eğrilikler vardır Bunlar vücudun dengesi yönünden önemlidir
Omurganın hareket birimi, üst üste duran iki omur gövdesiyle, bunların arasındaki etrafı liflerle çevrili, ortası katı jel kıvamındaki disk, omurga eklemleri ve bu eklemlerin kapsüllerinden oluşan bölümdür Kaslar ve bağlar omurların değişik yerlerine tutunur Omurga, omurga kasları yardımıyla dik durur ve hareket eder Bağlar ve eklem kapsülleri de ek destek verir
Duruşları normal olmayan ve egzersiz yapmayan insanlarda, eklem kapsülleriyle bağlar aşırı gerilir ve gevşer Omurga eklemleri üzerine binen yük artar Doğal duruşları bozulur Sonuç; ağrı ve erken dönemde yıpranmadır
Özellikle beldeki eğriliğin artması ve belin çukurlaşması, eklem yüzeylerinin birbirine yaklaşmasına ve birbiri üzerinde kaymasına sebeb olur Bu da eklem kapsülünü gerer ve belde sık görülen ağrılara sebeb olur
Bel bölgesi, 5 bel omurundan oluşur Bu omurların arasında 5 adet disk vardır ve omurganın en geniş yüzeye sahip diskleridirler Bu disklerin görevi yük taşımak ve omuriliği korumaktır Disk üzerine gelen kuvvet postür (duruş) ile yakından ilişkili olup, sırtüstü yatar durumda 25 kg iken, eğik oturur pozisyonda 250 kg'a kadar çıkmaktadır
Bel Eğitiminde Neler Yapılabilir?
Vücut postürünün düzeltilmesi
(Postür, insanın duruş biçimidir)
Belin fonksiyonunu sağlıyan tüm kaslarda yeterli gücün yeniden elde edilmesi
Günlük yaşam aktivitelerinde uygun postürün ve bunu devamlı korunmasının öğrenilmesi
Günlük yaşam aktivitelerinde beli zorlamadan eğilme, kaldırma, itme, çekme, dönme ve oturma hareketlerinin nasıl yapılacağının öğrenilmesi
Bel ağrısına katkıda bulunan bütün psikososyal, mesleki ve kişisel emosyonel faktörlerin araştırılması ve ortadan kaldırılması gereklidir
Bel Ağrısında Egzersizin Önemi Nedir ?
Egzersizler bel ağrısında tedavinin önemli bir parçasıdır Egzersizin etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Gevşemeyi sağlamak,
Ağrıyı azaltmak, spazmı çözmek
Zayıf kasları güçlendirmek
Spinal dokularda (belde) mekanik yüklenmeyi azaltmak
Vücudun genel fiziksel uyumunu artırarak olası zorlanmaları önlemek
Postürü düzeltmek
Omurganın mobilitesini artırmak
Denge ve koordinasyonu artırmak
Orta hızla tekrarlanan hareketler spesifik dokuların, özellikle disklerin beslenmesini artırır
Kısa sürede işe dönüşü sağlar
Ayrıca egzersizler sıkıntı ve depresyonu azaltarak, kişide bir gevşeme ve rahatlama sağlamaktadır
Bel Sağlığı Eğitiminde Ne Gibi Kurallara Dikkat Edilmelidir ?
Bel ağrısından yakınan kişilere bel eğitimi için bazı önerilerde bulunabiliriz
Hareketsiz kalmayın Yetersiz hareket, vücuttaki doku ve organların gereği gibi beslenmesini düzenleyen, yaşam için önemli metobolizma olaylarını olumsuz yönde etkiler Yeteri kadar hareket etmeyen organizmada, belli vücut bölgelerinin beslenmesi aksar ve metabolizma artıklarının vücut dışına atılması azalır Yetersiz hareketin en önemli olumsuz sonucu, kas ve kemiklerin zayıf kalmasıdır
Hareketli olmak, tüm vücut fonksiyonlarını canlı tuttuğu gibi, aşınma, yıpranma ve kuvvet yitirilmesini de önler Tüm eklemler gibi, omurga disklerinin beslenmesi de emme-basma tulumba mekanizmalarıyla gerçekleşir Bu yüzden sürekli oturmak veya ayakta durmak bel hastası için sakıncalıdır Vücut pozisyonunun sık sık değiştirilmesi, omurganın kemik yapısının ve disklerin daha iyi beslenmesini sağlar, dolayısıyla vaktinden önce aşınıp yıpranmasını önler
Bel ve sırtınızı dik tutun Omurga için en rahat ve uygun olanı bel ve sırtın düz durduğu pozisyondur Güçlü bel ve karın kasları, belin düz durmasını kolaylaştırır Bu nedenle de düzenli egzersiz gereklidir
Kötü duruş sırtta kamburluğu, belde de iç çöküklüğü artırır Erken dönemde kalıcı kambur oluşur
Yerden bir şey alırken öne doğru eğilmeyin, çömelin Omurganın en çok zorlandığı pozisyonlardan biri, gergin dizlerle öne eğilip yerden bir şey almaktır En iyisi çömelmektir Bu durumda omurga düz duracağı için çok daha az zorlanır
Sizin için ağır cisimleri kaldırmayın Ağır kaldırmak, belin alt bölgesindeki diskleri zorlar Sık sık bel ağrısından yakınanlar, kesinlikle ağır yük taşımamalıdır Eğer ağır bir yük taşıma zorunluluğu varsa, eldeki eşya olabildiğince vücuda yaklaştırılarak, hatta dayanarak götürülmelidir
Taşıdığınız ağırlıkları ikiye bölün ve vücudunuza yakın tutun Bu şekilde omurgaya binen yük eşit dağılacağı için diskler tek yönlü zorlanmayacaktır
Otururken belinizi düz tutun ve sırtınızı bir yere dayayın
Zamanın çoğunu oturarak geçiren insanlar, sürekli masa başında çalışanlar, sürekli araba kullanmak zorunda olanlar için bu önemli Sürekli masa başında oturmak zorunda olanlar, ayakların altına küçük bir yükselti veya iskemle koysunlar ve kolları da koltuğun yanlarına dayasınlar Otururken de sık sık pozisyon değiştirsinler
Ayakta dikilirken dizleri gergin tutmayın Yüksek topuklu ayakkabılar da beli çukurlaştıracağı için omurgayı zorlar Topukları ve tabanları yumuşak ve alçak topuklu ayakkabı giyilmelidir
Yatarken bacaklar gergin olmasın Sırtüstü yatarken dizlerin altına konacak küçük bir silindir yastığın büyük yardımı dokunur Yan yatarken de dizlerin arasına yastık konmalı Yüzüstü yatış bel ağrısı olanlar için uygun bir pozisyon değildir
Spor yapın, imkanı olanlar için yüzme bel ağrısında yapılabilecek en ideal spordur (serbest, sırtüstü) Ayrıca hızlı tempolu yürüyüş yapılabilir ve bisiklete binilebilir
Omurga kaslarını düzenli çalıştırın Bu da düzenli egzersizle olur Bu egzersizler hiçbir zaman zorlanarak ve sert yapılmamalıdır
Aniden Ortaya Çıkan Bel Ağrısında Ne Yapılmalı ?
Bir ağır kaldırma, ani hareket veya ani bir öksürme, hapşurma neticesi bir anda oluşan ve kişiyi hareketsiz bırakan bel ağrılarının önde gelen nedeni aşınmış yıpranmış disklerin kayarak omurga bağları yada sinirler üzerine baskı yapmasıdır Bu durumda hemen sırtüstü yatıp, dizlerin, bacakların altına birkaç minder veya bir sandalye koyarak gevşemeye çalışılmalı Bu tür ağrılarda 5-10 dakikalık buz mesajı yapılabilir Ağrıyı ve kas spazmını azaltmada faydası olur Akut durumda soğuk uygulama faydalıdır Bu dönemde uygulanacak sıcak ağrıları daha da artırabilir Sıcak tedavi, ağrılar devamlı hale gelince (kronikleşince) uygulanır
Günlük Yaşantı İçin Öğütler:
Bel ağrısı olan kişilerin bel eğitimi kurallarını günlük yaşantıya aktarmaları çok önemlidir
Sürekli oturmaktan yada ayakta dikilmekten kaçının Sık sık pozisyon değiştirin
Ev hanımları, işinize sık sık ara verin ve gevşemiş olarak dinlenin
Ütü yaparken, üzerinde bastığınız ayağınızı sık sık değiştirin Ayağınızın birini yüksekçe bir yere koyarsanız belinizin yükünü azaltmış olursunuz
Bulaşık makinanızı vücudunuz dönük iken boşaltmayın Elinizi bir yere dayayın, çömelin ve makinayı öyle boşaltın
Bacaklarınız gerginken öne eğilmeyin Yerden bir şey alırken dizlerinizi biraz bükün Ağır bir şey kaldırırken de belinizi düz tutun, cismi vücudunuza mümkün olduğunca yaklaştırarak kaldırın
Yatak ve koltuklar çok yumuşak olmamalı
Elektrik süpürgesini kullanırken dik durun Faraşla yerden bir şey alırken çömelin
Omurgadaki erken aşınma ve yıpranmalar bir kez yapılan yanlış davranış değil, sık sık tekrarlanan hatalı hareketler sonucudur Onun için yapılan hareketlere her zaman dikkat edilmelidir
Her gün biraz spor yapmayı deneyin
Bel Sağlığında Beslenmenin Önemi Nedir ?
Bel ağrısı olan kişilerin bel eğitimi kurallarını günlük yaşantıya aktarmaları çok önemlidir
Bel ağrısında beslenmenin ne etkisi olabilir diye düşünülebilir Ancak dikkat edilirse, toplumumuzda bel ağrısından yakınanların bir çoğunun az hareket ettiği, çok yemek yediği ve yediklerine de dikkat etmedikleri gözlenebilir
Sonuç; fazla kilolar, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, damar sertliği, romatizmal hastalıklar ve eklemlerde erken dönemde aşınma ve yıpranmalar Beslenmede temel kural, yaşam boyu normal kilonuzu koruyabilecek ölçüler içinde yemenizdir
Gıdalarla yeterli kalsiyum alımı, D vitamini ve güneş ışığı kemik yapısı için son derece önemlidir Bunlara dikkat edilmezse erken yaşta osteoporoz gelişebilir Bu da yaşlılıkta bel ve sırt ağrılarının önde gelen nedenidir
Bel Fıtığında Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ?
Bel fıtığında fizik tedavinin amacı; dolaşımı sağlamak, beslenmesi bozulan bel bölgesindeki kas spazmını çözmek, enflamasyonu gidermek ve disklerin beslenmesini normale getirmektir Bunun için çeşitli fizik tedavi uygulamaları yapılır
Bunlar:
Yüzeyel sıcak: Hot pack, Enfraruj
Derin ısıtıcılar: Ultrason, kısa dalga diatermi
Vakum
TENS, Enterferansiyel, diadinamik akımlar
Laser
Traksiyon
Egzersizdir
|