Konu
:
Neye Üzüleceğinizi İyi Seçin.
Yalnız Mesajı Göster
Neye Üzüleceğinizi İyi Seçin.
12-23-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Neye Üzüleceğinizi İyi Seçin.
Belki rastlamışsınızdır
evvelki gün BBC Türkçe?de bir ?depresyon? haberi vardı
Duygusal çöküntülerden daha az etkilenenlerin bunu nasıl becerdiğini araştırmışlar
Acaba neden kimileri başına kötü bir hal geldiğinde
zorluklarla karşılaştığında
birtakım kayıplar yaşadığında kendini yerlerden yerlere atıyor
kimileri olanları vakarla karşılıyor? Meselemiz bu
Geçen hafta en son ?Neye sinirleneceğiz?? meselesini konuşmuştuk hatırlarsanız
Aslına bakarsanız ondan önce ?neye üzüleceğiz?i konuşmalıydık belki de
esas ?omuzda yük? budur bence
Yoran
dış kapının mandallarını
kötülük
dedikodu meraklılarını
dost görünen düşmanları düşünüp niye üzülürüz mesela?
Düşünmekten bir adım öteye gidelim
onlar yüzünden başımıza bir hal geldiğinde niçin üzülürüz? Niçin kalbimize bir ağırlık çöker?
Hiç aklınıza geldi mi
belki de başına gelen hallere üzülmeyen insanların vakur duruşları
öyle görünmek istemelerinden değil
neye
kime üzüleceklerini iyi seçmelerinden
kötülüğün cezasını bir biçimde bulacağına olan inançlarındandır
başta bahsettiğim araştırmanın ve haberin detaylarını bir yana bırakayım
esas diyeceğime geleyim
Başkalarının sizinle ilgili söylediklerine ne kadar takılıyorsunuz? Hiç tanımadığınız bir insanın önyargılı düşünceleri kendinize bakışınızı etkiler mi mesela? Hayatınızı sorgular mısınız? Arkadaşlarınızı
dostlarınızı
sevgilinizi sorgular mısınız? Duygularınız dış etkenler tarafından kolayca sarsılabilir durumda mı?
Dikkat edin
üzüntülerinizin neredeyse hepsi ?dış kaynaklı?
Durduk yere bir insanın kendi kendini üzdüğünü
kendi kendine depresyona girdiğini hiç gördünüz mü?
Lüzumsuzca enerjimizi alan
vaktimizi çalan tanıdık görünen yabancılar
keşke 30 yaşımda bildiklerimi 20?lerime aktarmamın bir yolu olsaymış da vaktinde insanların laflarına daha az takılsaymış
neye üzüleceğimi daha iyi seçseymiş
daha az depresyona girseymişim
**
Küçük bir çocukken ya da o kadar gitmeyeyim
birkaç sene öncesine kadar
beni üzmek nasıl kolaydı bir bilseniz
?beni tanımıyor
tanısa kesin sever? diye hiç hak etmedikleri halde dostça
güleryüzlü davranmışlığım vardır
Birisi kötü bir söz etse
sinirden elimin ayağıma dolanmışlığı vardır
kendi kendimi karşıma alsam
?Çıldırdın mı sen ne yapıyorsun? desem
sadece yoluna devam etmelisin? desem
?Seni tanımayan insanların hakkındaki düşüncelerine üzülmek sence manalı bir iş mi? diye sinirlensem
?Sana kötülük yaptığını bildiğin insanlarla arkadaşlık etmek
kendini sevdirmeye çalışmak nasıl bir saçmalıktır? diye kendimi azarlasam
Durmasam
o senelerde çalışan ve kendi ayaklarının üstünde durmaya çabalayan Melike?ye ?En yakının dışındakiler seni hiç üzmesin
çünkü bir tek sen üzülürsün
herkes yoluna devam eder? desem
çoğu samimiyetten uzak
yaralama maksadına hizmet ediyordur çünkü? diye kendimi uyarsam
şöyle bir geçmişe bakıyorum da
ne çok üzmüşüm kendimi
Boşu boşuna hem de
Boşu boşuna
Beni anlamak gibi bir sıkıntısı olmayan insanlara kendimi anlatmaya çalışmışım
Kötülüğümü düşünen
daha doğrusu sadece kendi iyiliğini düşünen insanlarla arkadaşlık yapmışım
Uzanan bir el varsa eğer
hiç düşünmemiş
samimiyetine inanmışım
Önyargılı insanların fikirlerini değiştirmeye çalışmış
değiştiremeyince de kahrolmuşum
Ne gereksizmiş
Nasıl da beyhudeymiş
İşte
diyorum ya
şimdi hissettiklerimi 20?lerimde hissedebilseymişim ya
vakur insan? diyebilirdi
Halbuki be neye üzüleceğini doğru seçen ve olur olmaz her lafa gözyaşı akıtmayan
kolay etkilenmeyen bir insan olurdum esasında
belki de insan bazı şeyleri yaşayarak
deneyimleyerek öğreniyordur ve bunun başka yolu yoktur
dış kapının mandallarını memnun etmek için vakit harcayamazsınız
Bu sizin hayatınız
Bir de böyle düşünün
bakalım nasıl olacak
Alıntı - Melike Karakartal
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul