Yalnız Mesajı Göster

Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-

Eski 11-25-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı Devleti Hakkında Herşey -Arşiv-



II Yeniçeri Ocagi

Avrupa'da kurulan devamli ordudan bir asir önce vücuda getirilmis olan Yeniçeri ordusu, Osmanli Devleti'nin ilk dönemlerinde dünyanin en mükümmel ordusu haline getirilmisti Bu ordu, teskilât ve disiplini ile bu sifati tasimaya hak kazanmisti Osmanli Devleti'ni kuran ve kisa bir zamanda hududlari Rusya, Lehistan, Macar ovalan ile Viyana, Venedik önlerine;

Iran, Arabistan ve Misir çöllerine kadar götüren hükümdarlarin en büyük dayanaklarindan biri bu ordu olmustur

Piyade birligi olan Yeniçeri ocaginin, hangi tarihte ihdas edildigi kesin olarak tesbit edilememekle birlikte bunun, Murad Hüdavendigâr zamaninda yani on dördüncü asrin son yarisi içinde bir ocak halinde kuruldugu söylenebilir Bazi kaynaklarda bu kurulusun 1365 yili oldugu söyleniyorsa da büyük bir ihtimalle bunun 1362 yilinda oldugudur Türkçe asker demek olan "Çeri" ile "yeni" kelimelerinin bir araya gelmesiyle meydana gelen bu terim, Osmanli Devleti'nin merkezinde ve hükümdara bagli bulunan yaya askeri için özel bir isim haline gelmistir Haci Bektas-i Veli ile hiç bir ilgisi olmamakla birlikte (Âsikpasazâde, 204-206) zamanla bu tarikata izafe edilerek Yeniçerilere "Taife-i Bektasiye", ocaga da Bektasî ocagi denmistir

Bu ocagin kurulus sebebi, mevcud askerin azligina ragmen, fetihlerin çogalip sinirlarin genislemesi ve eldeki askerin de bu sinirlari koruyamaz duruma gelme endisesi idi Halbuki hem Rumeli'yi elde tutabilmek hem de yeni fetihlerde bulunabilmek için devamli ve hükümdarin emir komutasi altinda bir askerî birlige ihtiyaç vardi Benzer teskilâtlar, yani esirlerden istifade etme sistemi, daha önceki Müslüman ve Müslüman Türk devletlerinde de vardi Bu mânada Osmanlilarin, Selçuklular ile Memluklulari örnek aldiklari anlasilmaktadir

Yeniçeriligin ilk kurulusunda, orduya bin kadar yeniçeri alinmisti Bunlarin her yüz kisisine komutan olarak daha önce Türklerden meydana getirilen yaya askeri usûlüne uygun olarak bir "Yayabasi" tayin edilmistir

Ocak, XV yüzyil ortalarina kadar yaya bölükleri veya daha sonra cemaat adi verilen bir siniftan ibaret iken Fâtih Sultan Mehmed zamanindan itibaren (1451 senesi), "Sekban" bölügünün de iltihakiyla iki sinif haline gelmis XVI asir baslarinda ise "Aga" bölügü denilen üçüncü bir kisim daha teskil edilmistir Yaya bölükleri peyderpey artarak 101 bölüge kadar çikmistir Aga bölükleri 61, Sekban bölükleri ise 34 rakamina kadar yükselmistir

Yeniçeriler, baslarina börk ismi verilen beyaz keçeden bir baslik giyerlerdi Bunun arkasinda ise yatirtma denilen ve omuza kadar inen bir parça yer almaktaydi Yeniçeriler börklerini egri, subaylari da düz giyerlerdi Fâtih kanunnâmesinde belirtildigine göre yeniçeri taifesine her yil beser zira' laciverd çuka ve otuz iki akça "yaka akçasi" ile her birine basina sarmasi için altisar zir'a astar verilmesi hükmü konmustu

Her yeniçeri bölügüne "Orta" denirdi Her ortanin da komutani olan ve "Çorbaci" denilen bir subayi bulunurdu Sekban ve Aga bölüklerinde bu komutana "Bölükbasi" denirdi Yeniçeri ocaginin en büyük komutani "Yeniçeri Agasi" idi Yeniçeri Agasi, ocagin kurulusundan 1451 senesine kadar ocaktan tayin edilirken bu tarihten sonra Sekbanbasilardan tayin edilmeye baslandi Bununla beraber bu kanun daha sonra degistirilerek ocagin disindan olan kimseler de tayin edilmistir Yeniçeri Agasi, Yeniçeri Ocagi ile Acemi Ocagi islerinden sorumlu idi Bundan baska Istanbul'un asayisi ile de ilgilenir ve yaninda bulunan bir heyetle kol dolasip güvenligi saglardi Bu sebeple hükümdarlar, bunlarin güvenilir ve sadik kimselerden olmasina dikkat ederlerdi Yeniçeri Agalarinin azil ve tayini 1593'e kadar dogrudan padisah tarafindan gerçeklestirilirken, bu tarihten itibaren veziriazamlara intikal etmistir

Yeniçeri Ocagi'nin en büyük komutani olan Yeniçeri Agasi'ndan baska Sekbanbasi, Ocak Kethüdasi veya Kul Kethüdasi, Zagarcibasi, Turnacibasi, Muhzir Aga ve Bas çavus ta ocagin büyüklerindendi Bunlardan baska bir de "Yeniçeri Efendisi" denilen ocak kâtibi vardi

Yeniçeriler, maaslarini (ulûfe) üç ayda bir alirlardi Bu konuda ocagin en büyük âmiri olan Yeniçeri Agasi ile herhangi bir nefer arasinda fark yoktu Onun için Yeniçeri Agasi da bu ulûfe isine dahil edilirdi Ulûfe, pâdisahin nezâretinde büyük bir merasimle her ortaya torbalar halinde tevzi edilirdi Hicrî kamerî takvime göre dagitilan ulûfenin Sali günü verilmesi kanundu

XVI asra kadar devsirmeden toplananlardan baskasi katilamazken 990 (1582) senesinde Sultan III Murad (1574-1595)'in, sehzadesi Mehmed için tertiplenen sünnet dügününe katilan bir sürü canbaz, hokkabaz ve oyuncunun mükafat olarak bu ocaga kayd olmalari, ocagin yavas yavas bozulmasina sebep olmustu Devletin kurulusundan kisa bir müddet sonra teskil edilen Yeniçeri Ocagi, belirtilen olaydan sonra hariçten insanlarin ocaga girmesiyle bozulmaya yüz tutmustu Çünkü, egitimsiz ve basibos kimselerin ocaga girmeleriyle bu askerî teskilât, dogrudan siyasete katilan, devlet adamlarini tayin veya azlettiren, padisahlari tahttan indiren veya tahta çikaran bir kuvvet halini almisti Gerçekten de onlarin zorbaliklarini ve yaptiklari kötülüklere isaret eden (1826) tarihli bir hüküm Istanbul Kadisina gönderilmistir Bu hükümde söyle denilmektedir: "Allah'a, Peygambere ve sizden olan ûlu'l-emre itaatediniz" âyet-i kerimesi muktezasinca kaffe-i mü'min ve muvahhid olanlar, emr-i ulu'l-emre itaat ve inkiyad ile me'mur olup bir müddetten beri Yeniçeri nâmina olan eskiya makulesi, hilâf-i ser'-i serif, daire-i itattan huruc ederek fürce bulmasi cihetiyle gerek memâlik-i mahrûsede ve gerek dâri's-saltanat-i seniyede her bir sey çigirindan çikmis ve ol makule esrar-i nâsin garazlari olan mel'aneti icra zimninda her bir seye müdahele daiyesine düsmelerinden nasi, Ümmet-i Muhammed'in mal ve canlarindan emniyetleri kalmayip rahatlarina halel gelerek bayagi alis verislerine varinca fesada varmis" Bu hükümde de açikça görüldügü ve yukarida belirtildigi gibi Yeniçeri askeri her seye müdahele eder olmus Buna karsilik gerçek vazifesi olan askerligi tamamiyle unutur olmustu Zira onlar, askerlik yerine esnaflikla ugrasiyorlardi XVII ve XVIII asirlarda sik sik ayaklanmislardi Bunun üzerine ocak, "Vak'a-i Hayriye" diye isimlendirilecek olan bir karar ve hareketle 15 Haziran 1826'da Sultan Ikinci Mahmud tarafindan lagv edilerek ortadan kaldirildi

CEBECI OCAGI

Kapikulu askerinin piyade ocaklarindan biri de "Cebeci Ocagi"dir Kelime olarak "cebe" zirh demektir Osmanlilar, bir nevi istilah olarak bu kelimenin mana ve kapsamini genisletmis görünmektedirler Bunun içindir ki "cebeci" dendigi zaman belli hizmetleri olan bir askerî sinif akla gelmektedir Buna göre devletin yaya muharib askeri olan yeniçerilerin ok, yay, kalkan, kiliç, tüfek, balta, kazma, kürek, kursun, barut, zirh, tolga, harbe vesaire gibi ihtiyaçlari olan savas alet ve esyasi yapan veya tedarik eden ocaga "Cebeci Ocagi" denirdi Bu ocak, yeniçerilere lazim olan harp levazimatini deve ve katirlarla nakl ederek, cephede bulunan yeniçerilere dagitirdi Savas sonunda da bunlari tekrar toplardi Bu arada tamire muhtaç olanlari da tamir ederek silah depolarinda muhafaza ederdi

Sefer esnasinda ordu komutanlari refakatina münasib bir miktar cebeci verilirdi Bunlarin, kuvvetli, becerikli ve silahtan anlayanlardan olmasi gerekirdi Bu maksatla Cebecibasiya bu yolda emirler verilirdi Baris zamaninda bunlar, kendilerine tahsis edilen Ayasofya taraflarinda ve Tophane civarinda bulunan kislalarinda ikamet ederlerdi

Bu ocagin kurulus tarihi kesin olarak tesbit edilmekle birlikte, Yeniçeri ocagi ile birlikte veya ondan çok kisa bir müddet sonra oldugu tahmin edilmektedir Bu ocaga girecek olanlar, "Pencik" ve "Devsirme Kanunu" devam ettigi müddetçe Acemi oglanlari arasindan seçilirdi Sonralari Yeniçeriler gibi bunlarin da evlenmelerine müsaade edildiginden yetisen çocuklari da cebeci olurdu Ocaga alinacak kimseler, önceleri "sakird" ismiyle alinir, daha sonra fiilen cebeci olurlardi

Ocak mevcudu, aralarindaki münasebet dolayisiyla Yeniçeri askerinin azalip çogalmasina bagli olarak artar veya eksilirdi XVI asir ortalarinda yeniçeriler 12 bin nefer iken bunlarin sayilan 500 kadardi XVII asirda (1675) te cebecilerin sayilari 4180 civarindadir XVIII yüzyilda cebecilerin sayisi 2500-5000 arasinda degismekteydi Yeniçeri Ocagi'nin lagv edilmesi ile ortadan kalkan Cebeci Ocagi, Asakir-i Mansûre ile yeniden tesis edilmisti

Diger Kapikulu ocaklari gibi "orta" denilen ve 38 bölüge ayrilmis bulunan cebecilerin en büyük komutani "Cebecibasi" idi Ortalar, kendi aralarinda silah yapan, silahlan tamir eden, barutlari islâh eyleyen, harp levazimatini tedarik edip hazirlayan ve humbara yapanlar gibi ayri ayri kisimlara ayriliyorlardi


Alıntı Yaparak Cevapla