Yalnız Mesajı Göster

Kur'an-İ Kerim Meali

Eski 11-04-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kur'an-İ Kerim Meali



el-ENFÂL

Enfâl sûresi, 75 (yetmişbeş) âyettir 30 ilâ 36 âyetler Mekke'de, diğerleri Medine'de inmiştir Enfâl, ziyade manasına gelen "nefl" kelimesinin çoğuludur İslâm dinini savunmak için yapılan savaşlarda elde edilen sevaba ek olarak alınan ganimet malına da "nefl" denilmiştir Sûrenin birinci âyetinde savaştan elde edilen ganimetlerin Allah ve Resûlüne ait olduğu ifade edildiği için sûreye bu ad verilmiştir

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla

1 Sana savaş ganimetlerini soruyorlar De ki: Ganimetler Allah ve Peygamber'e aittir O halde siz (gerçek) müminler iseniz Allah'tan korkun, aranızı düzeltin, Allah ve Resûlüne itaat edin

2 Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir

3 Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir

4 İşte onlar gerçek müminlerdir Onlar için Rableri katında nice dereceler, bağışlanma ve tükenmez bir rızık vardır

5 (Onların bu hali,) müminlerden bir gurup kesinlikle istemediği halde, Rabbinin seni evinden hak uğruna çıkardığı (zamanki halleri) gibidir

6 Hak ortaya çıktıktan sonra sanki gözleri göre göre ölüme sürükleniyorlarmış gibi (cihad hususunda) seninle tartışıyorlardı

7 Hatırlayın ki, Allah size, iki taifeden (kervan veya Kureyş ordusundan) birinin sizin olduğunu vadediyordu; siz de kuvvetsiz olanın (kervanın) sizin olmasını istiyordunuz Oysa Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirmek ve (Kureyş ordusunu yok ederek) kâfirlerin ardını kesmek istiyordu

8 (Bunlar,) günahkârlar istemese de hakkı gerçekleştirmek ve bâtılı ortadan kaldırmak içindi

9 Hatırlayın ki, siz Rabbinizden yardım istiyordunuz O da, ben peşpeşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim, diyerek duanızı kabul buyurdu

10 Allah bunu (meleklerle yardımı) sadece müjde olsun ve onunla kalbiniz yatışsın diye yapmıştı Zaten yardım yalnız Allah tarafındandır Çünkü Allah mutlak galiptir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir

11 O zaman katından bir güven olmak üzere sizi hafif bir uykuya daldırıyordu; sizi temizlemek, şeytanın pisliğini (verdiği vesveseyi) sizden gidermek, kalplerinizi birbirine bağlamak ve savaşta sebat ettirmek için üzerinize gökten bir su (yağmur) indiriyordu

l2 Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak ben sizinle beraberim; haydi iman edenlere destek olun; Ben kâfirlerin yüreğine korku salacağım; vurun boyunlarına! Vurun onların bütün parmaklarına! diye vahyediyordu

l3 Bu söylenenler, onların Allah'a ve Resûlüne karşı gelmelerinden ötürüdür Kim Allah ve Resûlüne karşı gelirse, bilsin ki Allah, azabı şiddetli olandır

14 İşte bu yenilgi size Allah'ın azabı! Şimdilik onu tadın! Kâfirlere bir de cehennem ateşinin azabı vardır

15 Ey müminler! Toplu halde kâfirlerle karşılaştığınız zaman onlara arkanızı dönmeyin (Korkup kaçmayın)

16 Tekrar savaşmak için bir tarafa çekilme veya diğer bölüğe ulaşıp mevzi tutma durumu dışında, kim öyle bir günde onlara arka çevirirse muhakkak ki o, Allah'ın gazabını hak etmiş olarak döner Onun yeri de cehennemdir Orası, varılacak ne kötü yerdir!

17 (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları; attığın zaman da sen atmadın, fakat Allah attı (onu) Ve bunu, müminleri güzel bir imtihanla denemek için (yaptı) Şüphesiz Allah işitendir, bilendir

18 Bu böyledir Şüphesiz Allah, kâfirlerin tuzağını bozar

19 (Ey kâfirler!) Eğer siz fetih istiyorsanız, işte size fetih geldi! (Yenelim derken yenildiniz) Ve eğer (inkardan) vazgeçerseniz bu sizin için daha iyidir Yine (Peygamber'e düşmanlığa) dönerseniz, biz de (ona) yardıma döneriz Topluluğunuz çok bile olsa, sizden hiçbir şeyi savamaz Çünkü Allah müminlerle beraberdir

20 Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlüne itaat edin, işittiğiniz halde O'ndan yüz çevirmeyin

21 İşitmedikleri halde işittik diyenler gibi olmayın

22 Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir

23 Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi

24 Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resûlüne uyun Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız

25 Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder) Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir

26 Hatırlayın ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanınan az (bir toplum) idiniz; insanların sizi kapıp götürmesinden korkuyordunuz da şükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardımıyla sizi destekledi ve size temizinden rızıklar verdi

27 Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamber e hainlik etmeyin; (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiş olursunuz

28 Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır

29 Ey iman edenler! Eğer Allah'tan korkarsanız O, size iyi ile kötüyü ayırdedecek bir anlayış verir, suçlarınızı örter ve sizi bağışlar Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir

30 Hatırla ki, kâfirler seni tutup bağlamaları veya öldürmeleri yahut seni (yurdundan) çıkarmaları için sana tuzak kuruyorlardı Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir

31 Onlara âyetlerimiz okunduğu zaman dediler ki: "(Evet) işittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir"

32 Hani (o kâfirler) bir zaman da: Ey Allah'ım! Eğer bu Kitap senin katından gelmiş bir gerçekse üzerimize gökten taş yağdır, yahut bize elem verici bir azap getir! demişlerdi

33 Halbuki sen onların içinde iken Allah, onlara azap edecek değildir Ve onlar mağfiret dilerlerken de Allah onlara azap edici değildir

34 Onlar Mescid-i Haram'ın mütevellîleri olmadıkları halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek? Oranın mütevellîleri takvâ sahiplerinden başkaları değildir Fakat onların çoğu bunu bilmez

35 Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!

36 Şüphesiz ki inkâr edenler mallarını, (insanları) Allah yolundan alıkoymak için harcıyorlar Daha da harcayacaklar Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak ve en sonunda mağlûp olacaklardır Kâfirlikte ısrar edenler ise cehenneme toplanacaklardır

37 (Bu toplama) Allah'ın murdarı temizden ayıklaması (mümini kâfirden ayırması) ve bütün murdarların bir kısmını diğer bir kısmının üstüne koyup hepsini yığarak cehenneme atması içindir İşte onlar ziyana uğrayanların kendileridir

38 İnkâr edenlere, (sana düşmanlıktan) vazgeçerlerse, geçmiş günahlarının bağışlanacağını söyle Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!

39 Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (İnkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çok iyi görür

40 Eğer (imandan) yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!

4l Eğer Allah'a ve hak ile bâtılın ayrıldığı gün, iki ordunun birbiri ile karşılaştığı gün (Bedir savaşında) kulumuza indirdiğimize inanmışsanız, bilin ki, ganimet olarak aldığınız herhangi bir şeyin beşte biri Allah'a, Resulüne, onun akrabalarına yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir Allah her şeye hakkıyla kadirdir

42 Hatırlayın ki, (Bedir savaşında) siz vâdinin yakın kenarında (Medine tarafında) idiniz, onlar da uzak kenarında (Mekke tarafında) idiler Kervan da sizden daha aşağıda (deniz sahilinde) idi Eğer (savaş için) sözleşmiş olsaydınız, sözleştiğiniz vakit hususunda ihtilâfa düşerdiniz Fakat Allah, gerekli olan emri yerine getirmesi, helâk olanın açık bir delille (gözüyle gördükten sonra) helâk olması, yaşayanın da açık bir delille yaşaması için (böyle yaptı) Çünkü Allah hakkıyla işitendir, bilendir

43 Hatırla ki, Allah, uykunda sana onları az gösterdi Eğer onları sana çok gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iş hakkında münakaşaya girişecektiniz Fakat Allah (sizi bundan) kurtardı Şüphesiz O, kalplerin özünü bilir

44 Allah, olacak bir işi yerine getirmek için (savaş alanında) karşılaştığınız zaman onları sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu Bütün işler Allah'a döner

45 Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile karşılaştığınız zaman sebat edin ve Allah'ı çok anın ki başarıya erişesiniz

46 Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin; sonra korkuya kapılırsınız da kuvvetiniz gider Bir de sabredin Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir

47 Çalım satmak, insanlara gösteriş yapmak ve (insanları) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (kâfirler) gibi olmayın Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır

48 Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi Fakat iki ordu birbirini görünce ardına döndü ve: Ben sizden uzağım, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ın azabı şiddetlidir, dedi

49 O zaman münafıklarla kalplerinde hastalık bulunanlar, (sizin için), "Bunları, dinleri aldatmış" diyorlardı Halbuki kim Allah'a dayanırsa, bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir (Kendisine güveneni üstün ve galip kılacak O'dur Yoksa orduların sayı ve techizat üstünlüğü değildir)

50 Melekler yüzlerine ve arkalarına vurarak ve "Tadın yakıcı cehennem azabını" (diyerek) o kâfirlerin canlarını alırken onları bir görseydin!

51 İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir

52 (Bunların gidişatı) tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidişatı gibidir (Onlar da) Allah'ın âyetlerini inkâr etmişlerdi de Allah onları günahları sebebiyle yakalamıştı Allah güçlüdür O'nun cezası şiddetlidir

53 Bu da, bir millet kendilerinde bulunanı (güzel ahlâk ve meziyetleri) değiştirinceye kadar Allah'ın onlara verdiği nimeti değiştirmeyeceğinden dolayıdır Gerçekten Allah işitendir, bilendir

54 (Evet bunların durumu), Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin durumuna benzer Onlar Rablerinin âyetlerini yalanlamışlardı; biz de onları günahlarından ötürü helâk etmiştik ve Firavun ailesini (denizde) boğmuştuk Hepsi de zalimler idiler

55 Allah katında, yürüyen canlıların en kötüsü kâfir olanlardır Çünkü onlar iman etmezler

56 Onlar, kendileriyle antlaşma yaptığın, sonra her defasında hiç çekinmeden ahidlerini bozan kimselerdir

57 Eğer savaşta onları yakalarsan, ibret almaları için onlar ile (onlara vereceğin ceza ile) arkalarında bulunan kimseleri de dağıt

58 (Antlaşma yaptığın) bir kavmin hainlik yapmasından korkarsan, sen de (onlarla yaptığın ahdi) aynı şekilde bozduğunu kendilerine bildir Çünkü Allah, hainleri sevmez

59 İnkâr edenler yakayı kurtardıklarını sanmasınlar Çünkü onlar (bizi) âciz bırakamazlar

60 Onlara (düşmanlara) karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet ve cihad için bağlanıp beslenen atlar hazırlayın, onunla Allah'ın düşmanını, sizin düşmanınızı ve onlardan başka sizin bilmediğiniz, Allah'ın bildiği (düşman) kimseleri korkutursunuz Allah yolunda ne harcarsanız size eksiksiz ödenir, siz asla haksızlığa uğratılmazsınız

61 Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et, çünkü O işitendir, bilendir

62 Eğer sana hile yapmak isterlerse, şunu bil ki, Allah sana kâfidir O, seni yardımıyla ve müminlerle destekleyendir

63 Ve (Allah), onların kalplerini birleştirmiştir Sen yeryüzünde bulunan her şeyi verseydin, yine onların gönüllerini birleştiremezdin, fakat Allah onların aralarını bulup kaynaştırdı Çünkü O, mutlak galiptir, hikmet sahibidir

64 Ey Peygamber! Sana ve sana uyan müminlere Allah yeter

65 Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur

66 Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler Allah sabredenlerle beraberdir

67 Yeryüzünde ağır basıncaya (küfrün belini kırıncaya) kadar, hiçbir peygambere esirleri bulunması yaraşmaz Siz geçici dünya malını istiyorsunuz, halbuki Allah (sizin için) ahireti istiyor Allah güçlüdür, hikmet sahibidir

68 Allah tarafından önceden verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokunurdu

69 Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve temiz olarak yeyin Ve Allah'tan korkun Şüphesiz ki Allah bağışlayan, merhamet edendir

70 Ey Peygamber! Elinizdeki esirlere de ki: Eğer Allah kalplerinizde hayır olduğunu bilirse, sizden alınandan (fidyeden) daha hayırlısını size verir ve sizi bağışlar Çünkü Allah bağışlayandır, esirgeyendir

71 Eğer sana hainlik etmek isterlerse (üzülme, çünkü) daha önce Allah'a da hainlik etmişlerdi de Allah onlara karşı sana imkân ve kudret vermişti Allah bilendir, hikmet sahibidir

72 İman edip de hicret edenler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler ve (muhacirleri) barındırıp yardım edenler var ya, işte onların bir kısmı diğer bir kısmının dostlarıdır İman edip de hicret etmeyenlere gelince, onlar hicret edinceye kadar size onların mirasından hiçbir pay yoktur Eğer onlar din hususunda sizden yardım isterlerse, sizinle aralarında sözleşme bulunan bir kavim aleyhine olmaksızın (o müslümanlara) yardım etmek üzerinize borçtur Allah yapacaklarınızı hakkıyla görmektedir

73 Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır Eğer siz onu (Allah'ın emirlerini) yerine getirmezseniz yeryüzünde bir fitne ve büyük bir fesat olur

74 İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır
Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır

75 Sonradan iman eden ve hicret edip de sizinle beraber cihad edenler de sizdendir Allah'ın kitabına göre yakın akrabalar birbirlerine (vâris olmağa) daha uygundur Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir

Alıntı Yaparak Cevapla