Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi

Eski 11-04-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi



M Harfi

MATA (C: Emtâ) Arka
MA´TAB (C: Meâtıb) Helâk olacak yer
MATABİ´ (Matbaa C) Matbaalar, basımevleri
MATABÎH (Matbuh C) (Tabh dan) Tabholunmuş yani pişirilmiş şeyler
MATABİH (Matbah C) Mutfaklar Yemek pişirilen yerler
MATAF (C: Matâif) (Tavâf dan) Tavâf edilecek, etrâfı ziyaret edilip dolaşılacak yer
MATAHİR (Mathare C) Mataralar, su kapları * Gusülhâneler İçinde yıkanılıp temizlenilecek yerler
MATAİF (Matâf C) (Tavaf dan) Tavaf edilecek, etrâfı ziyaret edilip dolaşılacak yerler
MATAİM (Mat´am C) Yemek yenilecek yerler Yemek odaları
MATAÎM (Mıt´âm C) Oburlar, doymakbilmez kimseler * Başkalarını beslemeler
MATAİN (Matin C) Balçıkla sıvanmış yerler
MATAÎN (Mıt´ân C) Mızrakla yaralamakta mâhir ve usta olan
MATALİL (Matlul C) Nemli, ıslak ve yaş şeyler
MAT´AM (C: Matâim) Yemek yenilecek yer Yemek odası
MATAMİH (Matmah C) Göz dikilen şeyler Göz dikilen yerler
MATAMÎR (Matmure C) Mezarlar, kabirler * Bazı şeyleri saklamak için kullanılan toprakaltı yerler
MATAR (C: Emtâr) Yağmur
MATARA Askerlerin kullandığı üzeri aba ve çeşitli kumaşlarla kaplı madeni su şişesi veya yolculukta kullanılan deriden yapılmış su kabı
MATARE Kuşu çok olan yer
MATARIK (Mıtrak ve Mıtraka C) Demirci çekiçleri
MATARİD (Mıtred C) Mızraklar, zıpkınlar
MATARİH (Matrah C) Bir şey atılan yerler * Tarhedilecek yerler
MATAVİ (Matvi C) Kıvrımlar Bükülmüş şeyler
MATAYA (Matiyye C) Binek hayvanları
MATBAA (Tab´ dan) Tab´edilen yer Kitab, gazete ve sâir yazıların basıldığı yerler Basımevi
MATBAA-İ ÂMİRE Devlet matbaası
MATBAH(A) Mutbah Yemek pişirilen yer
MATBAH-I ÂMİRE Saray mutfağı
MATBAHA-İ KUDRET Cenab-ı Hakk´ın âşikâr kuvvet ve kudreti ile bahçe, bağ, tarla ve bostan gibi yerlerde pişmiş gibi hazır gıda maddelerinin yetiştiği yer Kudret mutbahı
MATBU´ Tab´ olunmuş basılmış, kitap veya gazete haline gelmiş Basılıp matbaadan çıkmış olan
MATBUAT Tab´ edilmiş neşriyat Basılmış şeyler (Kitap ve gazeteler gibi)
MATBUH (C: Matâbih) (Tabh dan) Kaynatılmış veya haşlanmış (ilâç) * Pişirilmiş yemek
MATBUHAT (Matbuh C) Kaynatılmış veya haşlanmış ilâçlar * Pişirilmiş yemekler
MATE Öldü
MATEAHHAR (Mâ-teahhar) Sonra gelen Sonradan gelen
MA´TEBE Kızgınlık ve hiddetle hitabetmek
MATEKADDEM (Mâtekaddem) Geçmiş zaman, mâzi * Sâbık Geçen şey * Önceleri
MÂTEM Ağlama Üzüntü veya kederden ağlayıp sızlama Kederinden yas tutma(Bak! Öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer O´nun o nurâni daire-i hakikat-ı irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhâne-i umumi hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebi, belki düşman ve câmidatı dehşetli cenâzeler ve bütün zevil-hayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün Şimdi bak; O´nun neşrettiği nur ile o matemhâne-i umumi şevk-i cezbe içinde bir zikirhâneye inkılâb etti O ecnebi düşman mevcudat, birer dost ve kardeş şekline girdi S)
MÂTEMDÂR f Mâtemli, acılı, yaslı
MÂTEMENGİZ f Mâtemi ve yası iktiza eden
MÂTEMFEZÂ f Yası ve mâtemi ziyadeleştirip arttıran
MÂTEMHANE f Ağlanılan, yas tutulan yer
MÂTEMÎ Yaslı, mâtemli, üzüntülü
MÂTEMKÜNÂN f Yas tutup mâtem ederek
MÂTEMZEDE Mâtemli Yaslı
MATERYAL Fr Bir işin meydana çıkması için lâzım gelen şeyler
MATERYALİST Fr Maddeci Her şeyi madde ile kıymetlendiren (Bak: Maddiyyun)
MATERYALİZM Fr Maneviyatı ve Allah´ı inkâr eden maddiyyunların mesleği
MATFA (İtfâ dan) Söndürülmüş
MATH El ile vurmak * Yalamak * Birbiri ardınca sulamak
MATHARE (C: Matâhir) Gusülhâne İçinde yıkanılıp temizlenilecek yer * Su kabı, matara
MATHUM Dolu, dolmuş
MATIR (Matar dan) Yağan, yağıcı
MATİ´ Uzun, tavil * Her nesnenin iyisi
MATÎN (C: Metâyın) Balçıklı yer
MATÎR Yağmurlu gün
MATÎRAT Tehlikeli yerler
MATÎTA (C: Metâyıt) Havuz dibinde kalan balçıklı bulanık su
MATİYYE Binek hayvanı Binek * Gerinip sevinerek yürüyen
MATİYYE-RÂN Bindiği hayvanı yola süren
MATL Atlatma, geçirme, defetme * Çekme
MATLA´ Güneş veya yıldızların doğdukları yer, ufuktan çıktıkları yer * Yıldız veya güneşin zuhur etmesi * Edb: Kaside ve gazelin kafiyeli olan ilk beyti (Bak: Musarra´)
MATLAB İstek, istenilen şey * Hallolunacak mesele Mebhas * Kaziye
MATLAB-I DİL-HAH Gönlün isteği, arzu, maksad
MATLUB İstek, istenilen şey * Alacak Ödünç verilmiş
MATLUBAT (Matlub C) İstenilen, talebedilen ve aranılan şeyler * Alacaklar Ödünç olarak verilmiş olan şeyler
MATLUL (C: Matâlil) Yaş, ıslâk * Islanmış, nemlenmiş
MATMA´ Tamâ edilecek şey Çok istenilecek şey
MATMAH Tamâh olunan şey, hırsla göz dikilerek bakılan şey veya yer
MATMAH-I CİHANÎ Bütün herkese ait tamah olunan ve büyük istekle üzerine bakılan şey
MATMAH-I NAZAR Hırsla bakılan şey
MATMAZEL Fr Evli olmayan gayr-ı müslim kız
MATMU´ (Tama´ dan) Tama´ olunmuş Hırsla istenen şey
MATMUR Gömülmüş, defnedilmiş Toprak altına konulmuş
MATMURE Toprak altında bazı şeyleri saklamağa mahsus yer * Kabir, mezar
MATMUS Gözü doğuştan değil de, sonradan kör olmuş adam
MATNEB (C: Metânib) Omuz * Omuzla boyun arası
MATRAH (C: Matârih) (Tarh dan) Mahal, yer * Tarh olunacak şey, tarh edilecek nesne * Bir şey atılan yer
MATRAN Taç giymiş piskopos
MATRED(E) Irak eden, uzaklaştıran
MATRİS Fr Dizilmiş harflerin hususi bir mukavva üzerine alınan kalıbı * Dizme makinelerinde harf kalıbı
MATRUD Kovulmuş Tardedilmiş Uzaklaştırılmış olan
MATRUDÎN Kovulmuş olanlar Kovulmuşlar
MATRUH Tarh edilmiş, çıkarılmış * Belirtilmiş, konulmuş (vergi) * Temeli atılmış (Binâ)
MATRUK Gevşek ve uyuşuk adam * Kuruduktan sonra yine yağmurla tazelenmiş
MATRUŞ Traş olmuş Sakalsız * Sağır kimse
MATT Çekmek
MATTA İncil kitaplarından birisinin adı Tahrif edilmiş dört yüz muhtelif İncil içinden seçilen biri (Bak: Havari)
MATTAL (Mattâle) Devamlı olarak borcunu ileri atıp geciktiren
MATTE Vesile, sebep
MA´TUF Ait ve râci´ olan * Bir tarafa meyletmiş Mâil olan * İsnadedilen Yöneltilmiş
MA´TUFUN ALEYH f Bir rabt edatı ile kendisine bağlı olan kelime (Bak: Harf-i atıf)
MA´TUH(E) (Ateh den) Bunamış, bunak * Sakat, kötürüm Amelmânde
MA´TUHANE Bunakçasına, bunamışçasına
MA´TUK(A) (C: Maâtik) (Atâk dan) Azat olunmuş Azatlı
MAT´UM (C: Mat´umat) Yenecek yemek Taam
MAT´UMAT (Taam dan) Yemekler Taamlar Yenecek şeyler("Hem hiç mümkün müdür ki: Fâtır-ı Kerim, Halik-ı Rahim, küçük midenin cüz´i arzusunu ve muvakkat bir beka için lisan-ı hal ile duasını hadsiz enva-ı mat´umat-ı lezizenin icadiyle kabul etsin de, umum nev-i beşerin pek büyük bir ihtiyâc-ı fıtriden gelen pek şiddetli bir arzusunu ve külli ve daimi ve haklı ve hakikatlı, kalli, halli bekaya dâir gayet kuvvetli duâsını kabul etmesin Hâşâ yüzbin defa hâşâ" L)
MAT´UN (Tâun dan) Belâya tutulmuş Musibet ve tâuna giriftar olmuş * (Ta´n dan) Ayıplanmış
MAT´UNEN Vebâya tutularak
MA´TUT Mağlup, yenilmiş
MATURİDÎ Mâturidi Mezhebi ve bu mezhebden olan Semerkand şehrinin Mâturid köyünden olan Ebu Mansur-u Mâturidi´yi (Hicri: 280-332) itikadda imam olarak kabul edenler Amelde Hanefi Mezhebinden olanlar, itikadda Maturidi mezhebindendir Çünkü bu Zât, Ehl-i Sünnet itikadına muhalif görüşleri, eserleri ile reddederek ıslâh etmiştir
MATV Çekmek
MATVÎ Bükülü, dürülmüş, kıvrılmış şey
MATVİYY Dürülmüş nesne
MATVİYYÂT Dürülmüş ve bükülmüş olanlar Kitap sahifeleri gibi toplanmış olanlar
MATVİYYEN Sarılı olduğu halde Dürülerek Kıvrılarak
MAUK şer, yaramaz
MAUL Üstün gelinmiş
MA-UL HAYAT Mc: Haysiyyet Şeref, yüz suyu * Hayat suyu (Bak: Ab-ı hayat)
MA-UL VERD Gül suyu
MAUN Eve lâzım şeyler Ev eşyası * Malın zekâtı * Ufak tefek ihtiyaçlar * Nefaseti sebebi ile (nefsin çok hoşuna gittiğinden) kimseye verilmek istenmeyen şey
MÂUN SURESİ Kur´an-ı Kerim´in 107 Suresidir "Eraeyte Suresi" de denir
MAUN Yardım, imdat * Taat İnkiyad İtaat
MAUNE Mavna Yük taşıyan büyük kayık
MAUNET Yardım İmdat * Azık Yol yiyeceği * Cenab-ı Hakk´ın salih kullarına olan imdadı, inayeti * Huk: Masarif
MA´V Olmuş taze hurma * Ses, avaz
MA-VAKAA Vaki´ olan Hâdise Sergüzeşt
MA-VEKA´ (Mâ-Vaka´) Vâki olan, olup biten
MA´VEL Ağıt edecek yer
MA-VERA Bir şeyin gerisinde, arkasında veya ötesinde bulunanlar
MÂ-VERAÎ Öteye mensub ve âid * Diğer âlemle alâkalı
MAVERA-ÜN NEHR Ceyhun ırmağının doğusunda kalan ülkelere müslüman coğrafyacıların verdiği ad Türklerin yaşadıkları bu ülkeler, Ceyhun ve Seyhun ırmaklarının havzalarını ihtiva ediyordu * Dicle ile Fırat arası
MAVİYE Billur taşı
MAVNA Limanlarda, şamandıralara bağlı olarak yükleme ve boşaltma yapan gemilerden, kıyılara römorkör yedeğinde yük götürüp getiren tekne
MAVTIN (C: Mevâtın) (Vatan dan) Vatan Yurt edinilen ve yerleşip oturulan yer
MAVZER Alm Mavzer adında bir Alman´ın yaptığı çaplı harp tüfeği Askerlikte kullanılan bir silâh
MA´Y Su arkı Su mecrâsı
MAYE Damızlık * Esas Temel * Bir şeyin mayalanması ve ekşimesi (tahammürü) için konulan madde * Para, mal İktidar Güç * İlim * Dişi deve
MAYE-İ ŞEB Gece karanlığı
MAYEDAR f Kudretli, paralı
MAYHOŞ f Biraz ekşice lezzetli tatlı
MAYIH (C: Mâha) Kova doldurmak için kuyu içine inen kişi * Bahşiş veren, atâ eden
MAYIN ing Karada ve denizde, daha çok gizlendirilerek konulan ve temas edilince patlayan bomba
MÂYİ´ Akıcı Akıcı madde
MÂYİ´-İ NÂRÎ Ateş halinde su veya buhar
MÂYİÂT (Mâyi´ C) Akıcı cisimler Su halinde bulunan, akan şeyler
MÂYİİYYET Mâyilik, akıcılık, sıvılık
MAYİR (C: Miyâr) Taamlandıran, yiyecek veren
MA´YUB Ayıplanmış Ayıplanan Bir kusuru ve eksiği olan
MA´YUBAT (Ma´yube C) Ayıplanacak şeyler Eksiklikler, noksanlıklar, kusurlar
MA´YUBEN Kusur ve ayıp sayılarak Ayıplanarak
MAYUHDES Sonradan olan
MAYU´KAL Anlaşılır
MAYU´REF Bilinmez * Minder altında saklanan şey
MA´Z Keçi Karaca
MAZ´ Çiğnemek
MAZ´ Gön yağlamak * Ağaç kabuğunu soymayıp üstünde bırakmak
MA´Z Çekmek
MAZA (Mezâ) Geçti (mânasına fiil)
MAZ´A Her nesnenin bakiyyesi, artığı
MAZACI´ (Mazca C) Kabirler, mezârlar
MAZACİR (Mazcer C) Gönül daralacak ve sıkıntılı yerler
MA´ZAD Alemi, giyen kişinin pazusuna gelen alemli elbise
MAZAĞ Çiğnenecek veya çiğnedikleri yemek
MAZAHİR (Mazhar C) Mazharlar Eşyanın görüldüğü, çıktığı yerler * Nâil olmalar * Şereflenmeler
MAZAK Darlık
MAZALİM (Mazleme C) Haksızlık ve adaletsizlikler Zulümler * Adâlet dâiresi
MAZALLE Yol aranılan yer
MAZALLE (C: Mazâil) (Zıll dan) Gölgelik yer
MAZALLENİŞİN f Gölgelikte oturan
MAZA MA MAZA Olan oldu Geçen geçti
MAZAMÎN (Mazmun C) Mânâlar, mefhumlar, kavramlar * Ödenmesi gereken şeyler * Cinaslı, nükteli sözler
MAZANNE (Mazınne) Zannolunduğu yer Zan götüren * Ermiş sanılan
MAZANNE-İ HAYR Kendisinden yalnız iyilik umulan kimse
MAZANNE-İ SU´ Kendisinden ancak kötülük beklenen kimse
MAZARR Zararlar, ziyanlar Mazarrât
MAZARRA Meşakkat, zahmet * Ziyân
MAZARRAT Zararlar Ziyanlar Mazârr
M

MAZAYIK (Mazîk C) Zor güç işler * Sıkıntılı ve dar yerler
MAZAZ Musibet, felâket ve belâ acısı * Acıma, üzülme, kederlenme
MAZBATA Bir toplantıda konuşulanların neticesinin yazılı şekli Kararnâme
MAZBUT Zabtolunmuş, elegeçirilmiş * Sağlam * Yazılmış Kaydedilmiş Hatırda tutulmuş Derli toplu * Muhâfazalı Korunmuş * Belli, belirtilmiş
MAZBUTÂT (Mazbut C) Ele geçirilmiş; kaydedilmiş; hatırda tutulmuş şeyler Mazbut olan şeyler
MAZCA´ (Madca) Yatılacak yer Mezar, kabir
MAZCER (C: Mazâcir) Gönül daralacak ve sıkıntılı yerler
MA´ZEL (C: Meâzil) Irak, uzak, baid
MAZEM İki dağ arasında olan dar yol * Dar olan her yer
MA´ZERET Elde olmadan suç, kabahat işleme * Mücbir sebeblerini söyleyerek yardım dileme Özür dileme
MA´ZERETCU f Özür arıyan
MA´ZERETHÂH f Özür dileyen Afvedilmesini isteyen
MA´ZERETMEND f Özürlü, kusurlu Mazeretli
MAZFUF Yanında olan şeyleri tamamen tükenmiş olan kimse
MAZG Ağızda çiğneme
MAZGAL yun Eskiden kale, hisar, sur veya şato duvarlarında açılan iç yanı geniş, dış yanı dar gözleme siperi
MAZHAK (C: Mezâhık) Gülünç kimse
MAZHAR Sahib olma, nâil olma Şereflenme * Bir şeyin göründüğü, izhar olunduğu yer Çıktığı yer
MAZHAR-I ESMÂ Çok sıfatlara ve isimlere mensub hâller kendinde görünen İsimlere, isimlerinin üzerinde te´sirlerine mazhar (sâhib) olan * Cenab-ı Hakkın isimlerinin tecellisine mazhar ve âyine olmuş olan(Cenab-ı Hak insana giydirdiği vücud libasını san´atına mazhar ediyor İnsanı bir model yapmış O vücud libasını o model üstünde keser, biçer, tebdil eder, tağyir eder; muhtelif esmasının cilvesini gösterir L)
MAZHAR-I İLHÂM Kendine ilhâm olunan (Arı, hayvan ve insanlara olduğu gibi) Kalbine ilhâm gelen zât
MAZHARİYET Mazhar ve nâil olma Elde etme Muvaffakiyet
MAZIG Çiğneyen, çiğneyici
MAZINNE (C: Mezânin) İçinde bir şey olduğu tahmin olunan yer
MAZIR Ekşi, hâmız
MAZİ Geçmiş zaman Geçen, geçmiş olan * Gr: Bir işin geçen zamanda yapıldığını bildiren fiil Fiil-i mâzi Mazi sigası(O Kadir-i Mutlak, bütün istikbaldeki acaib-i imkânata muktedirdir Dünü getiren, yarını getirdiği gibi; maziyi icad eten O Zât-ı Kadir, istikbali dahi icad eder Dünyayı yapan o Sani-i Hakim âhireti de yapar M)
MAZİ-İ NAKLÎ Yalnız işitilen bir şeyi anlatan fiil sigası "Nuri gelmiş" gibi
MAZİ-İ ŞÂD Neş´eli, sevinçli mâzi
MAZİ-İ ŞUHUDÎ Gözle görünen veya görmüş gibi bilinen bir şeyi anlatan fiil sigası, kipi "Nuri geldi" gibi
MAZİF Herkese sofrası açık olan ev Kapısı açık, misafir sever ev Misafirperver olan hâne
MAZİFE İzâfe olunmuş * Keder, hüzün, tasa, gam
MAZÎK Dar yer
MA´ZİL Ayrı Ayrı bir yer * Uzak Baid
MAZİLLE Kıldan yapılma büyük çadır
MAZÎM Mazlum
MAZİN Karınca yumurtası * Bir kabilenin adı
MAZÎR Ekşi, hâmız
MAZÎRE Ayran
MA´ZİRE (C: Meâzir) Özür etmek
MAZİRYUN Şahtere otu
MAZİYAN Kendisinden küçük arklara ayrılan büyük su arkı
MAZİYAT Geçmişler Geçen zamanlar
MAZİYE Şarap, hamr * Beyaz iyi bal * Beyaz ince yumuşak gömlek
MAZÎZ Musibet ve belâya uğramış Felâket acısına giriftar olmuş
MAZLEME (C: Mezâlim) Zulüm ve adaletsizlik Haksızlık Can yakma
MAZLUM Zulüm görmüş Kendine zulmedilmiş * Halim, selim, sakin, sessiz
MAZLUMANE Zulüm görmüşe yaraşır surette * Sessizce Sessizlikle
MAZLUMÎN Zulüm görmüş kimseler
MAZLUMİYYET Mazlumluk Zulüm görmüşlük * Sessizlik, yavaşlık
MAZMAZ (İbranice) Hz Muhammed´in (ASM) Suhuf-u İbrahim ve Tevrat´taki ismi
MAZMAZA Gusül veya abdest alırken, elleri yıkadıktan sonra üç kere ağız dolusu su alıp ağızda çalkalamak
MAZMİ Sulanan ekin
MAZMUM (Zamm dan) Zammolunmuş İlâve olunmuş * Yapışmış * Zamme ile okunan
MAZMUN Meâl Mâna Mefhum * Nükteli, san´atlı, ince söz * Ödenmesi lâzım olan * Fık: Gasb, telef veya zulüm sebebi ile ödenmesi lüzum etmiş şey
MAZNUK Nezle olmuş Nezleli
MAZNUN (Zann dan) Zannolunmuş Zan altında bulunan, kendisinden şüphe edilen * Huk: Bir suç dolayısı ile sorguya çekilen kimse Sanık
MAZNUNÎN (Maznun C) Zan altında bulunanlar Şüpheli kimseler
MAZRA Ayran Bir nevi yemek
MAZRAC (C: Mezaric) Eski elbise
MAZRAHÎ Akbaba * Ulu, şerefli kimse * Her beyaz nesne
MAZREB Vuracak yer * İlikli kemik
MAZRUB (Zarb dan) Zarbolunmuş Çarpılmış Dövülmüş * Basılmış, damgalanmış * Mat: Çarpılan (Bak: Madrub)
MAZRUBEYN Birbirine çarpılan iki sayıdan herbiri
MAZRUF Zarflanan Sarılıp muhafaza edilen Zarfa konan
MAZRUFÂT (Mazruf C) Zarflı olanlar
MAZRUFEN Zarf içinde olarak Zarflı surette
MAZRUR Zarar etmiş Ziyan görmüş
MAZRUS Örülmüş, örülerek yapılmış Diş takımı
MA´ZUB Kötürüm kimse
MAZ´UF Zayıf ve cılız Zayıflamış
MAZUFE İzâfe olunmuş
MA´ZUL (Azl den) İşinden çıkarılmış, kovulmuş, azledilmiş
MA´ZULEN Azledilmiş olarak İşinden çıkarılmış olarak
MA´ZULÎN (Ma´zul C) İşinden çıkarılmış olan kimseler Azledilmişler
MA´ZULİYET Azledilme hâli Açıkta kalınış
MA´ZUR Özürlü Özrü olan
MA´ZURİYYET Ma´zurluk Özürlülük
MA´ZUZ Katı, şiddetli, şedid
MAZZ Nar
MAZZ Gönlün gamdan ve tasadan yanması * İkrar etmek, kabul etmek, açıktan söylemek

Alıntı Yaparak Cevapla