Yalnız Mesajı Göster

Önemli Antik Kentler

Eski 10-21-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Önemli Antik Kentler




Alinda:Aydin İline bagli, Karpuzlu İlçesi üzerinde yer alan Alinda, önemli Karia kentlerinden biridir

Hekatomnos'un kizi olan Ada, kardesi Pixodaros tarafindan Halikarnassos'tan kovulunca MÖ 340'ta Alinda'ya çekilmis ve bu sehri kendisine baskent yapmistir

Alinda'da bugün de ayakta kalan en önemli yapi Agoradir Akropolün güney-bati eteginde Tiyatro yer alir Akropolde yalniz plâni belli olacak durumda iki adet tapinak temeli yer almaktadir Görkemli sur duvarlarinin Ada döneminde yapildigi sanilmaktadir Karpuzlu'nun evleri arasinda Karia tipi lâhitler, Alinda nekropolünün sehrin güney eteginde yogunlastiginin belgesidir

Euromos

1970'li yillarda Türk uzmanlar tarafindan kazi ve onarim çalismalari baslatilmis ancak bitirilmeden etkinliklere son verilmistir

Euromos MÖ 2 yüzyildan itibaren eski belgelerde yer almaktadir En önemli yapisi MS 2 yüzyilin ilk yarisinda insa edildigi sanilan Zeus Tapinagi’dir

Nysa: Aydin iline bagli Sultanhisar ilçe merkezi sinirlari içinde yer alir

1820-1840 yillarinda çesitli yabanci gezginler Nysa'ya gelmisler ve arastirmalar yapmislardir 1900'lü yillarin basinda Alman uzmanlar agora, tiyatro ve stadyumda, 1960'li ve 1980'li yillarda ise Izmir ve Aydin Müzeleri tarafindan tiyatroda mevzi kazi çalismalari yürütülmüstür 1990 yilindan itibaren Ankara Üniversitesi uzmanlari tarafindan kazi ve onarim çalismalari sürdürülmektedir

Kent ile ilgili en önemli bilgileri yasaminin büyük bölümünü Nysa'da geçiren Strabon'dan almaktayiz Strabon kentin iki bölümden olustugunu anlatmaktadir Kent olasilikla MÖ 3 yüzyilin ilk yarisinda Antiochos I tarafindan kurulmustur Nysa Romalilar yönetiminde sikke bastirmis ve Imparatorluk çaginda çok gelismistir Kent Bizans döneminde de iskân görmüstür

Sehri ikiye bölen sel yataginin batisinda 70x165 m boyutlarinda Roma çaginda yapilmis gymnasion yer almaktadir Sel yataginin üzerinde bir bölümü son yillarda yapilan kazilarla açiga çikartilmis olan 44x192 m boyutlarinda stadion yer alir Kuzeyde Bizans yapi kalintisi ve ve Roma çaginda yapilmis ve Anadolu’daki en iyi korunmus kütüphane yapisi bulunur Kütüphanenin kuzeyinde ise sahne binasinda görülen kabartmalariyla ayri bir öneme sahip olan tiyatro konumlanmistir Sel yataginin dogusunda ise odeon ve MS 2 yüzyilin 2 yarisinda yapilmis ve günümüze degin çok iyi korunarak gelmis bouleuterion yer aliyor Dikdörtgen bir plâna sahip agoranin bir stoasi, son yillarda yapilan kazilarla gün isigina çikartilmistir Sehrin nekropolü batida ufak bir yerlesme yeri olan Akharaka yolu üzerinde bulunmaktadir

Alacahöyük: Alacahöyük, Çorum'un 45 km güneyinde, Alaca ilçesinin 17 km kuzeybatisinda yer almaktadir

Höyük, bilim alemine ilk kez 1835 yilinda WC Hamilton tarafindan tanitilmis, 1861 yilinda G Perrot höyüge gelmis ve kapinin sag ve solundaki dört köse kulenin plâni ile orthostatlardan birini açiga çikarmis, 1893 yilinda ise E Chantre sfenkslerin arasindaki dört köse dehlizi ve onun gerisindeki ikinci kapiyi ve kapinin sövelerini ortaya çikarmistir Daha sonra 1906 yilindan beri Bogazköy'de çalisan H Winckler, Makridi Bey ve Istanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Halil Ethem Bey'in teklifi üzerine Höyük'te arastirma yapmaya karar vermislerdir Höyükte gerçek anlamda ilk sistemli kazilar, Cumhuriyet Döneminde Atatürk tarafindan baslatilmis ve 1983 yilina kadar sürdürülmüstür Bu tarihten itibaren ara verilen kazilara Ankara Üniversitesi uzmanlari tarafindan 1997 yilinda tekrar baslanmistir

Yapilan arastirma ve kazilar sonucunda Kalkolitik Çagdan günümüze kadar kesintisiz olarak iskâna sahne olan höyükte 4 kültür kati tespit edilmistir Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit ve Frig dönemlerini kapsayan bu katlar kendi aralarinda 15 ayri mimarî tabakaya ayrilmaktadir Buna göre; Kalkolitik Çag (MÖ 4000-3000) ana toprak üzerine 15-9 tabakada; Eski Tunç Çagi (MÖ 3000-2000) 8-5 tabakada; Hitit Çagi (MÖ 1800-1200) 4-2 tabakada; Frig Çagi (MÖ 750'den itibaren) 1 tabakada yer almaktadir Alacahöyük'ün su an görülebilir kismini olusturan Hitit tabakalari üç yapi katindan olusmaktadir Bu dönemde, 250 m çapinda daireye yakin sekildeki höyügün kenarinda bir savunma sistemi olusturulmus olup, savunma sistemi üzerinde sehre girisi saglayan iki ana kapinin varligi tespit edilmistir Bunlardan biri güneydogudaki sfenksli kapi, digeri höyügün batisindaki kapidir

Efes: Izmir ili Selçuk ilçesi sinirlari içindedir

Kazi ve onarim çalismalarini sürdüren Avusturyalilarin Efes'teki kazilari ilk olarak 1895 yilinda Otto Benndorf tarafindan baslatilmistir Avusturya Arkeoloji Enstitüsünün 1 ve 2 Dünya Savaslari sirasinda kesintiye ugrayan çalismalari 1954 yilindan sonra araliksiz devam etmistir Efes'te Avusturya Arkeoloji Enstitüsünün çalismalarinin yani sira 1954 yilindan itibaren Efes Müzesi de Kültür Bakanligi adina kazi, restorasyon ve düzenleme çalismalarini sürdürmektedir


Alıntı Yaparak Cevapla