Konu
:
Mimar Sinan'ın Susuz Evi
Yalnız Mesajı Göster
Mimar Sinan'ın Susuz Evi
10-07-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Mimar Sinan'ın Susuz Evi
Tanımlı Mimar Sinan'ın Susuz Evi
İstanbul devamlı bir su problemi içerisindedir
Bu problemin çaresi asırlar önce Kanuni zamanında Mimar Sinan'ın günlerinde konuşulmuş ve en büyük çare Sinan'la bulunmuştur
İstanbul'un o günkü nüfusu çoğalınca Kanuni Sultan Süleyman Sinan'ı huzuruna çağırır
Der ki:
"Mimarbaşı halkımız su ihtiyacı içinde
Bir at yükü suya çok miktar akçe ödüyorlar
Acaba halkımızın bu su ihtiyacını karşılamak için birşeyler düşünmez misiniz?"
Mimarbaşı der ki: "Sultanım siz müsaade buyurun ben İstanbul'un çevresini bir dolaşayım dışarıda mevcut suları İstanbul'a getirmenin mümkün olup olmadığını bir inceleyeyim ve ondan sonra size bir cevap veririm
"
Ve Sinan Ağa atına biner yanına yardımcılarını da alır Çekmece'den başlayarak kıyıları dolaşır Beşiktaş'a kadar istanbul'un kıyılarında dereleri akan suları tespit eder
Bu suların önü örüldüğü baraj yapıldığı takdirde nereye kadar yükselir
nereden nereye kemer yapılarak İstanbul'a getirilebilir diye bunun günlerce hesabını yapar ve Kanuni'nin huzuruna çıkar
Sultan sorar: "Mimarbaşı İstanbul'a su getirmek mümkün müdür?"
Mimarbaşının cevabı: "Belki sultanım mümkündür
Ancak çok ağır bir şartı var
"
"Nedir o mimarbaşı?"
"Sultanım altın dolu keseleri
uç uca dizmek şartıyla ancak İstanbul'a su gelebilir
Kanuni'nin cevabı şu olur:
"Mimarbaşı sen İstanbul'a su getirmenin mümkün olup olmadığını söyle
Eğer mümkünse ben keseleri uç uca değil yan yana dizmeye razıyım
"
Bunun üzerine Mimar Sinan kolları sıvar ve İstanbul'un dışındaki suları
Kağıthane civarında belli yerlerde toplar oradan da dere içlerine büyük geçitler yaparak İstanbul'a getirir ve şehrin belli meydanlarında umumi çeşmeler yaparak suyu akıtır
Bu çeşmelerin tamamı da kırkı bulur
Ve Kırk Çeşme suları akmaya başlar
O güne gelinceye kadar musluk gibi bir adet olmadığı için sular boşa akıp gitmektedir
O gün çok pahalıya mal olan suyu artık bostanlara yollara akıtmak istemiyorlar ve ilk defa İstanbul'da lüle dedikleri musluğu çeşmelere koyuyorlar
Su böylesine pahalıya geldiği ve kıymet kazanmaya başladığı için Kanuni bir ferman çıkarır der ki:
"İstanbul meydanlarındaki umumi çeşmeler halkın malıdır
Hiç kimse bu çeşmelerden gizlice yeraltından evine su alamayacaktır
" Bu umumi kaidenin bir istisnasını da koyar Kanuni
O da özel olarak Sinan'a iletilir
Denir ki: "Sen İstanbul'a böylesine güzel bir çalışma sonunda kırk çeşme sularını getirdin
Sen evine özel olarak bir lüle su alabilirsin
" Ve Süleymaniye civarındaki meydan çeşmesinden Sinan'ın evine özel olarak yol yapılarak su akıtılır
Böylece Mimar Sinan evinde özel suyu olan tek kişi olur
Mimar Sinan Şehzadebaşı Camiini Süleymaniye Camiini ve Edirne'deki Selimiye Camiini yaptıktan sonra yaşlanır
Devir hep öyle geçmemiştir
İtibarının yüksekte olduğu devirde
kendisinin kıymetini takdir edenler bir bir bu dünyadan göçmüşler
Kanuni vefat etmiş yerine başka padişahlar geçmiştir
Ve Sinan 99 yaşında!
Çevresindeki dostları göçtüğü için de kendisi İstanbul'da adeta yapayalnız kalmış
Ve artık yeni bir nesil yetişmiştir
Bir gün Sinan'ın kapısına birisi gelip dayanır
Kapıyı çalar
Sinan bastonuna dayanarak kapıyı açar "Buyurun" der
Gelen meçhul ihsan "Ben Topkapı Sarayı postacısıyım
Sizi divana çağırıyorlar
Herhalde bir soruşturmaya tabi tutulacaksınız" der
Sinan Ağa bu ihtiyar halinde dostlarının tümünün göçüp gittiği kendisini eserleri inşaat halindeyken görenlerin kalmadığı bu ihtiyar dünyada "Acaba Topkapı Sarayına niye çağırılıyorum?" diye bastonuna dayana dayana gider
Saraya girer orada bir soruşturma heyeti kurulmuştur: Kadılar ulemalar müftüler o günün vükelası
Sinan'a şöyle derler:
"Sinan Ağa hakkında şikayet var
Eve su almak yasak olduğu hiç kimse evine özel olarak su almasın diye padişah fermanı olduğu halde sizin evinizde özel su varmış
"
"Evet" der
"Cihan Padişahı bana öyle özel olarak müsaade etmişti
İstanbul'a yaptığım su hizmetinden dolayı sadece benim şahsıma su müsaade etmişti de almıştım
"
"O zaman şu müsaadenizi fermam görelim de ses çıkarmayalım
Kimseye verilmemesine rağmen sizinki devam etsin
" Sinan'ın cevabı şu:
"Ben o zaman Cihan Padişahından ferman istemekten hicap etmiştim
Fermanım falan yok ama su benim evimde akıyor
"
Divan müşkül durumda kalır konuşmalar olur: "Sinan büyük hizmetler etmiştir evinde suyu aksın
" Oradan başkaları cevap verir: "Bu Âl-i Osman'a hizmet eden sadece Sinan mı? Sinan gibi daha nice hizmet edenler vardır
Ya onların da evine özel su verilsin ya da Sinan'a da bu ayrıcalık tanınmasın
" Divanda uzun münakaşalar olur son olarak verilen karar şudur:
"Sinan gibi diğer hizmet edenlerin de evine su bağlanamayacağına göre Sinan'a verilen su kesilmeli fakat şimdiye kadar kullandığı su fermansız kullandığı için bir cezaya mucip olmamalıdır
"
Ve bu karardan sonra Sinan evine gelir
Üzgün bezgin fakat fazla müteessir değil
Çünkü Sinan hizmetini Allah için yapmıştır
Kendisine bir ayrıcalık tanınsın veya özel bir mükafat verilsin diye değil
Sinan 100 yaşına girerken hastalanır yatağa düşer
Vefat sırasında bir bezi suya batırıp da dudağına çalmak isterlerken bakarlar ki evindeki musluktan su akmıyor
İstanbul'a su getiren Sinan susuz evde vefat eder
Vefat sırasında bu olayı başında konuşanlara verdiği cevap enteresandır:
"Biz hizmetimizi dünyada bir bardak suya satacak kadar
menfaat düşkünü değiliz
Biz hizmetimizi Allah için yaptık ve mükafatını da ahirette bekliyoruz
Dünyada evimize su verilmediği için müteessir değiliz
"
Bu olayın bizlere verdiği mesajlar vardır
Dünyada şana şöhrete dosta ahbaba arka olmalara fazla güvenmemeli
Dünya öyle güvenilecek insanlar öyle bel bağlanacak kadar vefalı değildir
Şartlar değişir bugün sırtımız çok sağlam yerde olur çok itibarlı insanlarla yakınlığımız olur
Ama yarın bir de bakarız ki dayanacak kimse kalmamış onların hepsi göçüp gitmiştir
Hani derler ya:
"Duvara dayanma yıkılır
insana güvenme ölür
"
Öyleyse fani şeylere dayanmamalı fani şeyleri gaye edinmemelidir
O'na dayanmalı O'na güvenmeli ve yaptığımız hizmetleri de O'nun rızası için yapmalıyız
İnsan bu tecelli karşısında hayıflanmaktan kurtulamıyor!
"Hey gidi yalan dünya heyy !
İstanbul'u suya kavuşturan KOCA SİNAN susuz evde vefat ediyor
"
Ruhun şad olsun !
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul