Yalnız Mesajı Göster

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...

Eski 09-10-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük (İ Harfi)-Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İle İlgili Kelimeler...



RE: Osmanlıca Sözlük (İ Harfi) İKSAT Doğruluk ve hakkaniyet gösterme
İKSİR Çok te'sirli, her derde devâ sayılan mevhum cisim Bir şeyin olmasına veya hastanın iyileşmesine sebeb olan ehemmiyetli madde * Tıb: Oldukça şekerli ve kolayca alınabilen bir ilâç * Eski kimyada: (Bazılarının söylediğine göre) kıymetsiz madenleri ve sair şeyleri altuna tebdile ve bütün hastalıkları gidermeye vesile olan ve öyle te'sirli farzedilen ilâç
İKŞİ'RAR Ürperme Ürkmeden dolayı tüylerin diken diken kalkması ve derinin iğne iğne kabarması
İKTAB (Ketb den) Yazdırma, dikte ettirme
İKTAM (Ketm den) Gizleme, saklama
İKTAN Yapıştırma veya yapıştırılma
İKTAT Alçak sesle kulağa fısıldama
İKTIFA Arkasından gitme, ardına düşme, takib
İKTİBAS Bir söz veya yazıyı olduğu gibi veya kısaltarak almak Birisinden ilmen istifade etmek İstifade suretiyle almak, alınmak * Söz arasında Kur'an-ı Kerimden veya Hadis-i Şeriftden veya başka makbul eserlerden bir cümlenin kâmilen veya kısmen az tasarruf ile veya tasarrufsuz alınması * Ateş almak * Ödünç almak
İKTİBASAT (İktibas C) İktibaslar, aktarmalar
İKTİBASEN İktibas suretiyle Faydalanma yoluyla alarak Parça alarak
İKTİDA Uymak, tâbi olmak Birinin hareketini örnek alarak ona benzemeye çalışmak İttiba etmek
İKTİDAEN Uyarak, tâbi' olarak
İKTİDAB Bir şeyi kendisi için kesmek * Henüz öğretilmemiş deveye binmek * İrticâlen söz söylemek * Edb: Şâir, kasidesinden teşbihi keserek maksadına, yani medhettiğinin medhine geçmek Hüsn-i tahallus (yani: Bir şeyin meydana gelmesine hayali ve güzel bir sebeb göstermek ile olan intikal), en uygunu ve en lâtifi olur Müelliflerin Emmâ ba'dü, "Bundan sonra" kelimesine iktidab demeleri hamdeleden inkitaa binaendir Edb S)
İKTİDAR Güç, takat Kudret Güç yetmek Yapabilmek
İKTİDAR-I KÂMİN Gizli güç
İKTİDARÎ Güç ve iktidarla alâkalı ve mensub
İKTİFA Fazla istemeyiş Yeter bulmak Kâfi görmek Var olanı yeter saymak
İKTİHAL Göze sürme çekme
İKTİHAL İhtiyarlama, yaşlılanma, kocama * Saç ve sakala kır düşme
İKTİHAM Hücum ve istilâ eylemek * Dayanmak Tahammül etmek Katlanmak Güçlükleri yenmek * Mülâhazasız bir işe başlamak * Bir şeyi hakir addetmek
İKTİHAMAT (İktihâm C) İktihamlar, hücumlar, saldırışlar * Tahammül etmeler, göğüs germeler
İKTİHAN Kır saçlı ve sakallı olma
İKTİLA' Kapıp alma, koparma
İKTİMAN Gizlenme, saklanma
İKTİMAN-I SÂRIK Hırsızın gizlenmesi
İKTİNA' Künyelenme * Anlaşılmayacak şekilde söyleme * Gizlenme, saklanma
İKTİNA' Yığma, biriktirme * Çalışarak kazanma * Meslek edinme * Tuzak kurup avlanma * İmsak etme * Sermâye verme
İKTİNAF Bir şeyin etrafını kuşatmak * Deve için ağıl edinmek
İKTİNAH (Künh den) Bir işin esâsını, künhünü, kökünü ve gerçeğini anlama İçyüzüne, derinliğine varma
İKTİNAN Saklanma, gizlenme
İKTİNAN-I NİSVAN Kadınların örtünmesi
İKTİNAS Tuzak kurup avlanma
İKTİRA' Kurrâ atma, seçme
İKTİRA' (Kirâ dan) Kiralama, kira ile tutma
İKTİRAB Tasalı ve gamlı olma Korkulu ve hüzünlü bulunma
İKTİRAB (Kurb dan) Yanaşma, yaklaşma, takarrüb
İKTİRAB-I SAAT Kıyamet vaktinin yaklaşması
İKTİRAC Paslanma, küflenme
İKTİRAF Emek çekerek kesb ü kâr eylemek, kazanmak * Günah kazanmak
İKTİRAH (C: İktirahat) (Karh dan) Evvelden hazırlamadan düzgün bir şekilde ve içe doğduğu gibi (şiir veya nutuk) söyleme
İKTİRAN Ulaşmak Mukarin olmak Yaklaşmak Yetişmek * İki şeyin bir arada gelmesi İki nimetin aynı anda bulunması gibi (İktiran tâbirinden anlaşılan: Bir şeyin zahirî sebebiyle o şeyin beraber görünmesidir Meselâ bir bahçeye su vermek zahirî sebebi ile nebatların büyümesi; veya bir mürşidin irşadiyle hidayete ermenin bir zaman içinde beraber bulunmaları ki, hem zahirî sebeplerin, hem de neticelerin hakiki sahibi ve müessiri ancak Cenab-ı Hak'tır)(Esbab-ı zâhiriyeyi perestiş edenleri aldatan; iki şeyin beraber gelmesi veya bulunmasıdır ki, "iktiran" tabir edilir, birbirine illet zannetmeleridir Hem bir şeyin ademi, bir nimetin mâdum olmasına illet olduğundan, tevehhüm eder ki: O şeyin vücudu dahi, o nimetin vücuduna illettir Şükrünü, minnettarlığını o şeye verir, hataya düşer Çünki bir nimetin vücudu, o nimetin umum mukaddematına ve şerâitine terettüb eder Halbuki o nimetin ademi, birtek şartın ademiyle oluyor Meselâ: Bir bahçeyi sulayan cedvelin deliğini açmıyan adam, o bahçenin kurumasına ve o nimetlerin ademine sebeb ve illet oluyor Fakat o bahçenin nimetlerinin vücudu, o adamın hizmetinden başka yüzer şeraitin vücuduna tevakkufla beraber, illet-i hakiki olan kudret ve irade-i Rabbaniye ile vücuda gelir: İşte bu mağlatanın ne kadar hatâsı zâhir olduğunu anla ve esbabperestlerin de ne kadar hatâ ettiklerini bil! L)

Alıntı Yaparak Cevapla