Kütüğün Rasûlullah Aşkı
 

Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'in üzerinde hutbe okuduğu hurma kütüğü Peygamber'i tanımış, sevmiş; yeni minberin yapılmasından sonra Peygamber onun üzerine çıkıp eskisi gibi hutbe okumayınca üzüntüsünden yarılmış ve ağlamıştır. Nitekim hadîs-i şerîfte:

Ashabından biri:
"Yâ RasûlAllah, sen bir minber yaptırsan ve cum'a günü onun üzerine çıkıp hutbe okusan, herkes sesini işitecektir." diye istirhamda bulununca Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bu teklife rıza göstererek kendisine üç basamaklı bir minber yaptırdı.

Minber yapılıp yerine konulduktan sonra artık Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem hutbeyi onun üzerinde okumaya başladı.

Peygamber yeni yapılan minberin üzerine çıkıp hutbe okuyunca, daha evvelden üzerinde hutbe okuduğu hurma kütüğü titreyip ağlar gibi feryad ve figâna başlayarak ayrılışının üzüntüsünden yarıldı.

Kütüğün iniltisi devam edince Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem hutbesine ara verip minberinden indi; yanına kadar varıp kütüğü mubârek eliyle okşayarak:
"Dilersen içinden getirildiğin bahçeye seni dikelim; orada kök verirsin, mükemmel hurma ağacı olursun, yaprakların, meyvelerin devam etsin. Dilersen seni cennete dikeyim; Allah'ın sevgili kulları meyvelerinden yesinler." diye buyurdu; sonra dinledi; kütük:
"Bilakis beni cennete dikersin; Allah'ın dostları benden yesinler, ben de çürümeyecek bir yerde olayım." dedi.

Yakınında bulunan ashabın hepsi kütüğün sesini işittiler.

Bunun üzerine Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
"Dilediğini yapmış gibi yaparım." buyurdu. Kütüğün Ravza-i Mutahhara'nın üzerine konulmasını emretti. Sonra minbere çıkıp şöyle buyurdu:

"Eğer ben bu kütüğü okşamasaydım, kıyamete kadar inler dururdu."