ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Bunları Biliyor Musunuz ? (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=488)
-   -   Bunlardan Haberdar Mısınız ? (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=67231)

Şengül Şirin 03-15-2009 08:04 PM

Bunlardan Haberdar Mısınız ?
 
Demiryolu isterse sırtımdan geçsin


http://www.bugun.com.tr/newsFiles/1/...file/62777.jpg


Sultan Aziz’in ruhu şâd oldu


Eskişehir-Ankara arasında hızlı trenin hizmete girmesi bana Sultan Aziz'in "Memleketime demiryolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin" sözünü hatırlattı...

Sanayi inkılâbı sırasında süratli ulaşım araçlarına ihtiyaç duyulması, demiryolu fikrini geliştirdi. İngiliz mühendis George Stephenson'un 1830 yılında Liverpool- Manchester arasında uygulamaya soktuğu tren seferleriyle demiryolu tarih sahnesine çıktı. Demiryolu kısa sürede diğer Avrupa ülkelerine yayıldı.

1836'da Osmanlı Devleti'nde de demiryolu yapımı gündeme geldi. İngiliz Albayı Chesney İskenderun ile Birecik arasıda bir demiryolu hattı yapılmasını planladı, ancak uygulamaya sokamadı. Demiryolu tarihimizle ilgili en önemli araştırmaları Vahdettin Engin, Ali Akyıldız, Ufuk Gülsoy ve Cemil Öztürk gibi Marmara Üniversitesi tarihçileri önemli araştırmaları yapmıştır.

DEMİRYOLU SIRTIMDAN GEÇSİN

Osmanlı topraklarındaki ilk teşebbüs başarısız olmuştu ama Osmanlı padişahları ve devlet adamları demiryoluna çok büyük ilgi gösterdiler. 1861 ile 1876 yılları arasında tahtta bulunan Sultan Abdülaziz tren yolu hattının saray bahçesinden geçmesi söz konusu olduğunda, "Memleketime demiryolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin, razıyım" demek suretiyle demiryoluna verdiği büyük önemi göstermişti. Osmanlı topraklarında ilk demiryolu İngilizler tarafından İskenderiye-Kahire arasında 1853-1856 arasında yapıldı. Osmanlı yönetimi, 1855 Ekimi'nde, demiryolu inşası için Avrupa sermaye çevrelerine çağrı yaptı.

Bu çağrı üzerine harekete geçen Avrupa sermaye çevrelerini başlangıçta kısa mesafeli ve kendi ticari çıkarlarına hizmet edecek demiryollarını yapmaya başladılar. 66 kilometrelik Köstence-Çernavoda demiryolu 1860'da, 224 kilometrelik Varna-Rusçuk hattı ise 1866'da hizmete girdi. Anadolu'da ilk demiryolu 1856-1866 yılları arasında İzmir-Aydın ve İzmir- Turgutlu arasında inşa edildi.

Osmanlı Devleti'nin asıl istediği hat olan Rumeli Demiryolları'na 1869'da, Baron Hirş adlı Yahudi bir bankere imtiyaz verilerek başlandı. Ancak Siyonizm'in en büyük destekçilerinden olan Baron Hirş suiistimalleriyle devlet hazinesini soydu. 2000 kilometre olarak planlanan hattın 1279 kilometresi 1875 yılına kadar peyderpey hizmete girdi. Baron Hirş'in suiistimalleri Osmanlı yönetiminin yabancı şirketlere olan güveni sarsmıştı. Bu yüzden devlet kendi imkânlarıyla demiryolu yapmak istedi.

İlk olarak devlet imkânları ile Haydarpaşa-İzmit ve Mudanya- Bursa arasında demiryolu yapılmaya başlandı. Ancak sermaye yetersizliği ve demiryolu inşaat ve işletmesinde yeterli teknik elemanlara sahip olunamaması yüzünden işler planlandığı gibi gitmedi. Bağdat'a kadar uzaması düşünülen hattın ancak Haydarpaşaİzmit arasındaki 91 kilometrelik kısmı 1873'te bitirilebildi.

Diğer hatlar ise yarım kalmıştı. Yapılan büyük masraflara rağmen bilgisizlik ve tecrübesizlik yüzünde başarısız olunmuştu. Harcanan para da dışarıdan alınan borçlardı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve ardından dış borçların ödenememesiyle demiryolu inşasını gündemden düşürdü.

DEMİRYOLU SEFERBERLİĞİ

1876'da tahta çıkan Sultan İkinci Abdülhamid de Sultan Abdülaziz gibi demiryolu yatırımlarına büyük önem vermekteydi. Devlet imkânları yetersiz olduğundan, yabancı sermayeye ihtiyaç duyuldu. Bu dönemde İngilizler'in yerini Almanlar almıştı. Ancak tek bir yabancı ülkeye bağımlı kalmamak için, İngiltere ve Fransa'ya da demiryolu imtiyazları verilmişti. Bu dönemde 5792 kilometre demiryolu yapıldı.


Osmanlı döneminde 8334 kilometre demiryolu yapılmıştı. Bu demiryollarından sınırlarımız içerisinde kalarak Cumhuriyet dönemine intikal eden demiryolu uzunluğu ise 4138 kilometredir. Cumhuriyet'in ilk yıllarında hızla demiryolu yapılmaya devam edildi. 1940 yılında demiryolu uzunluğumuz ise 7381 kilometreyi bulmuştu. İnönü döneminden itibaren demiryolu yapımı aksatıldı. 1940 ile 1950 arasında sadece 300 kilometre demiryolu yapılmıştı.

Şengül Şirin 03-22-2009 11:47 AM

Rüzgar “Fön Etkisi” De Yapar!
 
Rüzgar “fön etkisi” de yapar!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksa...fonruzgari.jpgIsınan hava kütlesinin genleşip yükseldiğini ve soğuk bölgedeki havanın ısınan bölgeye doğru akmaya başlayınca rüzgarın meydana geldiğini biliyoruz. Ancak şunu bilenimiz azdır: Akdeniz Bölgesinde kuzey rüzgarları, Doğu Karadeniz’de güney rüzgarları esmektedir. Ve Anadolu kıyılarının dağlık yapısı nedeniyle; karadan denize doğru esen rüzgarlar, irtifa kaybetmeleri sonucu ısınarak “fön etkisi” yapmaktadır.

Şengül Şirin 03-22-2009 11:52 AM

İstanbul'un %73'ü Buharlaşıyor!
 
İstanbul'un %73'ü buharlaşıyor!
İstanbul'da, 15 milyona yaklaşan nüfusun %65'i Avrupa, %35'i Asya yakasında yaşıyor. En fazla yağışı (%40) kış aylarında alan mega kent, diğer mevsimlerde daha az ıslanıyor (sonbahar: % 28, ilkbahar: % 21, yaz: % 11). Şehre yağmur ve kar en fazla ocak, şubat, mayıs, eylül, ekim kasım ve aralık aylarında yağıyor. Bilimsel tespitlere göre, İstanbul'a düşen yağışın %62-73'ü buharlaşıyor.

Şengül Şirin 03-22-2009 11:54 AM

Ağaçlarımızın Kimliği
 
Ağaçlarımızın kimliği
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/04.09.08.jpg Ülkemize özgü önemli orman ağaçlarından biri olan Doğu Ladin, Ordu'daki Melet Çayı'nın doğusundan, Kafkaslara kadar olan bölgede yetişir. Çamgiller familyasına mensup olan bu ağacın boyu 60m'ye, çapı 1,5-2 metreye kadar ulaşabilir. Özellikle Avrupa'da bir süs bitkisi olarak sıkça yetiştirilen Doğu Ladin, son yıllarda odun olarak da değerlendirilmektedir.

Şengül Şirin 03-22-2009 11:57 AM

İlk Yılbaşı Tatilimiz...
 








İlk yılbaşı tatilimiz...
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/01.01.09.jpg 27 Mayıs 1935 tarih ve 2739 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile her yıl Aralık ayının 31'inci günü öğleden sonra ve Ocak ayının birinci günü tatil ilan edilmiştir.

Şengül Şirin 03-22-2009 11:58 AM

İlk Yılbaşı Çekilişimiz...
 
İlk yılbaşı özel çekilişi 1932 yılında yapılan Tayyare Piyangosunun biletlerinin üzerinde garantör olarak Türkiye İş Bankası Müdür-i Umumisi Celal Bayar'ın imzası kullanılmıştır.

Şengül Şirin 03-22-2009 11:59 AM

İlk Mali Yılbaşımız...
 
1949 yılında Mali Yılbaşı'nı 1 Mart olarak belirleyen Türkiye, 1981 yılında Genel Muhasebe Kanunu'nda yapılan değişiklikle mali yılı, takvim yılı olarak değiştirerek 12 aylık dönemi mali yıl olarak kabul etmiştir.

Şengül Şirin 03-22-2009 12:01 PM

Tezek'ten Biyogaza..
 
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/09.07.08.jpg 2008 yılında, Türkiye'de 'tezek' olarak yakılan hayvansal atıkların biyogaz üretimi için kullanılması ile elde edilecek yıllık biyogaz miktarının tahminen 5 milyar metreküp olduğu ortaya çıkmıştır. Bunun da, yaklaşık 2-3 milyon ton motorine yani toplam motorin tüketiminin yaklaşık %20-30'una karşılık geldiği hesaplanmaktadır.

Şengül Şirin 03-22-2009 12:02 PM

Elektriğimizin Yarısı Motorlara Gidiyor
 
Türkiye'de üretilen elektriğin yaklaşık yarısını, sanayide kullanılanın ise üçte ikisini motorlar tüketiyor. Yapılan araştırmalar, yüksek verimli motorların kullanılması durumunda, hem % 50'lere yakın enerji tasarrufu sağlanabileceğini, hem de sera gazı salınımında ciddi azalmalar olacağını gösteriyor.

GöKKuŞaĞı 03-23-2009 01:22 AM

Ezan Okuyan Ağaç
 
Kemal Paşazade Tarihinin 8. cildinde, Sultan II. Bayezid Han zamnında yaşanan şöyle bir hadiseyi nakleder:Draç kalesinin Venedikli muhafızları endişeli bir bekleyiş içerisindeydiler. Duymaktan kork tukları haber gecikmemiş, Elbasan Sancakbeyi Evrenosoğlu İsazade Mehmed Bey kumandasındaki Osmanlı akıncılarının yaklaştığını öğrendiler.Venedik, bu liman kalesine ayrı bir önem veriyordu. Zira onu kaybederse, Mora kıyıların dan olduğu gibi Arnavutluk’tan da tamamen sökülüp atılacak, sonunda Akdeniz’den silinecekti. O yüzden Draç’ı savunma tedbirlerine titizlik gösterilmiş, tahkimat hayli teferruatlı tutulmuştu Akıncılar beklenirken, kale içindeki Öğürdürce kilisesinden yanık bir ses duyuldu. Askerler ne olduğunu anlamamakla beraber, yüzlerini hemen oraya çevirdiler ve dikkat kesildiler. Hayır hayır... Bu ahenkli sesin kelimeleri İtalyanca değildi. Ama meseleyi kavramaları hiç de güç olmadı: Henüz görmedikleri biri ezan okuyordu.Askerler, kılınçlarının kabzalarına el atıp hızla oraya seğirttiler. Ezan sesi, kilisenin önün deki servi ağacından gelmekteydi ve şüphesiz orada gizlenmiş bir Müslüman vardı. Ama nere de?.. Askerler, ağacın çevresini dolanmalarına, kılıçlarıyla sık dalları budamalarına, tepe nokta sına kadar her yanını gözden geçirmelerine rağmen kimseyi bulamadılar. Ve sonunda “insani değil” hükmüne vararak geri döndüler. Döndüler ama, zaten bozuk olan moralleri sıfıra inmiş gibiydi. Çünkü görünmeyen bir kaynaktan gelen bu ezan sesini, elbette kendi lehlerine bir ilahi işaret olarak yorumlayamaz lardı. Anlaşılan o ki kaleyi ellerinde tutamayacaklardı. Nitekim tahminlerinde de yanılmadılar. Osmanlı akıncılarının savletlerine dayanamayan Draç kalesi 13 Ağustos 1502 günü teslim oldu.

Şengül Şirin 03-23-2009 12:35 PM

Kanuni Osmanlı’sı = 20 Türkiye Cumhuriyeti!
 
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/kanuni.jpg Kanuni Sultan Süleyman, babası Yavuz Sultan Selim’den 6 milyon 557 bin km² olarak devraldığı Osmanlı İmparatorluğu topraklarını; 46 yıl süren padişahlığı sonunda 14 milyon 983 bin km²’ye çıkardı. Yani 1566’ların Osmanlı’sı, 779 bin 452 km² olan bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin yaklaşık 20 katı büyüklüğündeydi.


Şengül Şirin 03-23-2009 12:36 PM

Türkiye’nin Altın Bileziği Var
 
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/23martaltin.jpg Takı ve mücevher tasarımında dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alan Türkiye, her yıl 300 milyon ton altın ithal etmektedir. Yurt dışından alınan 5 milyar dolar değerindeki altının 100–150 tonunu işlendikten sonra ihraç edilmekte; geri kalanı ise ülke içinde tüketilmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin 6 bin 500 ton olduğu tahmin edilen altın potansiyelinin, bugüne kadar 600 tonu görünür hale getirildi. Altın yataklarının %10’u bulundu ve şu ana kadar 50 ton civarında altın üretildi.


Şengül Şirin 03-23-2009 12:37 PM

Türkiye'de 185 Resmi, 110 Özel Müze Var...
 
2008 yılında Türkiye'de, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı 97 müze müdürlüğünün kontrolünde 185 müze ve 130 adet ören yeri var. Ayrıca bakanlık izni ve denetiminde özel müze açılabiliyor. Ülkemizde bu koşullara uygun 110 müze bulunuyor. Özel müze başvuruları 'Özel Müzeler ve Denetimleri Hakkında Yönetmelik' hükümlerine göre inceleniyor. Nitelik yeterliliği ve hizmette süreklilik gibi hususlar dikkate alınarak değerlendiriliyor.

Şengül Şirin 03-23-2009 12:38 PM

Köy Zengini Kent!
 
Türkiye'nin en çok köyü olan ili Sivas'tır. Sivas iline bağlı 1.237 köy bulunuyor. Bu köy zengini ilimizi sırasıyla: Kastamonu 1.089, Erzurum 1.056 ve Balıkesir 934 köy ile takip ediyor. Ülkemizde en çok kullanılan köy isimleri ise: Yeniköy, Dereköy ve Yenice.

Şengül Şirin 03-23-2009 12:43 PM

İnsanoğlu Sonunda Bir Nesli Tüketmeyi Başardı!
 
İnsanoğlu sonunda bir nesli tüketmeyi başardı!
http://www.teksatir.com.tr/img/teksatir/01.08.08.jpg Nesli tükenmeye yüz tutmuş hayvan türleri arasına 1967 yılında katılan Karayip ayıbalığı, fok türleri içerisinde insanoğlu tarafından yok edilmiş ilk örnektir. Uysal olmasından dolayı 'rahip' ayıbalığı olarak da bilinen Karayip, et ve yağ amaçlı avlanıyordu. Yetkililer, neslin kaderinin diğer fok türleri için de iç açıcı olmadığının altını çiziyorlar.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.