ForumSinsi - 2006 Yılından Beri - Hazin Biten Aşk Hikayelerinin Kahramanı Türk Babalar

Hazin biten aşk hikayelerinin kahramanı Türk babalar

Türkiye'nin güney sahilleri sonu hazin biten aşk hikayelerinin kahramanı Türk babalarla dolu.

Senaryoların ise hemen hepsi aynı. İngiliz turist kız tatilini geçirmek için geldiği sahil şehrindeki garson çocuğa aşık olur... Kimi vize alma, kimi de gerçek aşkı bulduğu umudu taşıyan Türk genci yaz aşkını evliliğe taşır. Kültür farklılığından mıdır bilinmez evlilikler boşanmayla noktalanır, anneler bebeklerini yurtdışına kaçırır. Maddi imkansızlık yüzünden hukuki mücadele veremeyen baba, muhtemel ki çocuğunu bir daha göremez. Babaları Müslüman olan çocuklar ise ne İslamiyet'i tanıma ne de Türkçe konuşma imkâ-nına sahip olabilir.

Sahillerin mağdur damatları ağlıyor: Ah çocuğumu bir kez olsun görebilsem!

'Çocuğunuz laptopa baba derse ne hissedersiniz?' dedi ağlamaklı ses tonuyla. Buğulu gözleri, titreyen dudaklarından zorlukla dökülen cümleleri anlatmaya yetiyordu yaşadığı üzüntüyü. Eşinin İngiliz olması, çocuğundan koparılması için bir gerekçe olabilir miydi? Severek evlenmişlerdi. Bildik bir aşk hikâyesi aslında onlarınki. Hadi en başa dönelim...

İngiliz kızı Lisa, 2002 yazında rehber olarak Marmaris'e gelir. Bir iş yemeğinde kendisi gibi rehber olan Türk genciyle tanışır ve kısa sürede arkadaşlıkları aşka dönüşür. Lisa, ailesinin tepkisine rağmen 2 yıl önce Türk sevgilisiyle evlilik kararı alır, çift mutlu birlikteliklerini dünyalar tatlısı bir bebekle taçlandırır. Doğumu İngiltere'de yapan genç kız orada yaşamaya devam etmek ister, eşinin de yanına geleceği umuduyla. 2 kez vize başvurusunda bulunup ret cevabı alan, vize uğruna paralarını sahtekârlara kaptıran baba, evlat hasretiyle sağlığından olur, psikolojik tedavi görür. Hikâyemizin kahramanı 28 yaşındaki Emin Danış Yetkiner... 2 yıldır sadece internetten görebildiği kızına özlemini, hediye olarak aldığı ancak giydiremediği bir bavul dolusu elbiseyi koklayarak dindirmeye çalışıyor. "Kızım beni laptopta görüp baba diyor, laptop kapanınca bile baba diye seslenmeye devam ediyor. Bu üzüntüye ne kadar dayanabilirim?" sözleri yürek dağlayan Yetkiner, "Çocuğumun ilk adımlarını görmek, baba deyişini duymak hakkım değil mi?" diye soruyor.

Güney sahillerimiz; Alanya, Marmaris, Fethiye, Kuşadası ve Bodrum, hazin biten aşk hikâyelerinin bahtsız kahramanı Türk babalarla dolu. Sadece Marmaris'te 2009'da 252 Türk, yabancılarla evlilik yapmış. Sahil boyunca kaç evlilik yapıldığını siz hesaplayın. Çocuğu eşi tarafından İngiltere'ye kaçırılan Adanalı Mustafa Kadıköylü'nün hikâyesini okurken, "Benim gibi mağdur olan yüzlerce arkadaşım var." sözleri dikkatimizi çekti. Soluğu yabancı evliliklerin yoğunlukta olduğu Marmaris'te aldık. Oturduğumuz kafede hemen herkesin hüzünlü bir aşk hikayesi vardı. "Çocuğumu şu kadar yıldır göremiyorum." diyerek sözlerine başlayan babaların seslerine kulak verdik.

Kezban Hatemi: Çocuk hukuka aykırı kaçırılmışsa iade edilmeli

Yabancı evliliklerle boşanma davasında 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (MÖHUK) 13. maddesine göre tarafların ortak milli hukuku uygulanır. Bu yoksa ortak ikametgah hukuku, yoksa ortak mutad mesken hukuku o da yoksa Türk hukuku uygulanır. Boşanma kararı verilirken, tarafların talebi olmasa bile ana-babanın çocukla ilişkisinin düzenlenmesi şarttır. Bu düzenlemede hâkimin takdiri esastır. (MK.182) Çocuğun velayetinin kime verileceğinin kıstası Çocuk Menfaati İlkesi'dir. Çocuğun velayetinin ve şahsi ilişkinin mahkeme tarafından belirlenmiş olması ya da yurtdışına çıkış yasağı verilmesi halinde ise Uluslararası La Haye Sözleşmesi devreye girer. Çocuk hukuka aykırı biçimde kaçırılmış veya alıkonmuşsa (anlaşma madde 1-3) yani velayet hakkının ihlali varsa hukuka aykırı sayılacak ve iade edilecektir. Baba, boşanmadan yurtdışına götürülen çocuklar için tedbir kararı aldırabilir, çocukla şahsi ilişki kurabilir, şartları varsa velayeti alabilir. Vize problemi önemli bir engel olmakla birlikte baba kendisini bir vekille temsil ettirebilir, maddi olanakları yoksa adli yardımdan faydalanabilir.

Aşkı uğruna bütün mal varlığını kaybetti

Yabancılarla yapılanlar arasında aşk evlilikleri de yok değil. Tıpkı isminin açıklanmasını istemeyen 'Nick' gibi. 3 apart oteli bulunan Nick, 1999'da evlenmiş. 2 yıl Marmaris'te yaşamışlar, genç kadın ailesi ve arkadaşlarının özlemine dayanamadığı için Londra'ya taşınmış. 6 yıl sonunda çift boşanma kararı almış. İngiltere'de süresiz yaşam hakkı olan Nick, 3 yıl önce Türkiye'ye geldiğinde pasaportundaki bir hata nedeniyle İngiltere'ye dönememiş. Türkiye'de olmadığı süre içinde mal varlığını kaybetmiş, maddi imkânı olmadığı için de hukuki süreç başlatamamış. 2 yaşındayken ayrıldığı kızı Zeynep şimdi 5 yaşında. Nick 3 yıldır ondan haber alamıyor. Eşi adresini de değiştirdiği için kızına doğum gününde gönderdiği hediyeler bile ulaşmıyor. Ama o doğum günlerinde hediye göndermeyi ihmal etmiyor, her birinin faturalarını da saklıyor. Bir gün kızına ulaşırsa, "Seni aramaktan asla vazgeçmedim." demek için... Eşinin ateist olduğunu ve çocuğunu inançsız yetiştireceğini söyleyen Nick, "Kızımın bir başkasına baba diyeceğini, yetişeceğini düşündükçe uykularım kaçıyor, 35 yaşındayım ama sıkıntıdan saçlarım bembeyaz oldu." diyor.

Oğluma yöresel kıyafetler giydirince korktum

Kirsty Moore'un Take a Break isimli dergiye 500 Pound'a sattığı "But, I Love Him, Mum/ Fakat, Onu Seviyorum Anne" başlığıyla yayınlanan hikâye: "...Alper'in ailesi, Korey'in çok tatlı bir bebek olduğunu ve beni çok beğendiklerini söyledi. Annesi gün boyu bebeğimizle ilgileniyordu. Alper yaza kadar Adana'da kalacağımızı söyleyince korktum. Çünkü ailesi tek kelime İngilizce bilmiyordu. Alper'in annesi hiçbir işe yardımcı olmamı istemiyor, oğluma yöresel kıyafetler giydiriyordu. Oğluma Sercan ismini verdiler, bir süre sonra çocuğumun beni tanımayacağını, Londra'ya gitmeme izin vermeyeceklerini düşünmeye başladım. Ben de gezmeye çıktığım bir gün uçak bileti aldım ve oğlumla İngiltere'ye geri döndüm..." Yazının sonunda derginin editörleri okurlara şöyle bir not düşmüş: "Bize gerçek aşk hikayenizi, kaybettiklerinizi, günahınızı anlatın, siz de 500 Pound kazanın!"

160 bin TL harcadı kızını 3 ayda bir görecek

Çocukları eşleri tarafından yurtdışına kaçırılan babalar maddi imkânsızlık nedeniyle hukuki süreç başlatamıyor. Aralarında şanslı olanlar da yok değil. Tıpkı Mustafa Öktem gibi. 10 yıl süren mutlu birliktelikleri 2007 sonunda biten Mustafa Öktem ve İnga Kate Johansen çifti boşanmaya karar vermiş. Ancak İnga, mahkeme sonucunu beklemeden 9 aylık kızları Ela'yı da alarak Rodos üzerinden İngiltere'ye kaçmış. Tam bir yıl kızını göremeyen baba Öktem, geçen yıl İngiliz Yüksek Yargı Mahkemesi'ne başvurmuş. Mahkeme, çocuğun La Haye Sözleşmesi'ne aykırı olarak kaçırıldığını belirterek bebeğin babasına iadesine karar vermiş. Kızına kavuşmak için 160 bin TL harcayan baba Öktem, 3 ayda bir kızını 10 gün görme hakkına sahip. Şimdi 2,5 yaşında olan kızı Ela'ya daha iyi bir yaşam imkânı sunacağını düşünen Öktem, "Kızımı kafamdan hiç atamıyorum, gece gündüz onunla ilgili planlar yapıyorum. Bundan sonraki hayatımı ona adadım. Kızımın gözümün önünde Türk kültürüyle yetişmesini istiyorum." diyor. Boşanma ve velayet davası 21 Ocak'ta sonuçlanacak olan Öktem, kızının velayetini alacağı umuduyla yaşıyor.

15 kilo verdim psikolojim bozuldu

Adanalı Mustafa Kadıköylü alıyor ilk olarak sözü. 3 yıl önce garson olarak çalıştığı otele tatil için gelen Gemma Taylor'a âşık olan Kadıköylü, genç kız ile 2 yıl önce evlenmiş. Kadıköylü, "Ailem Gemma'yı çok sevmiş, kızları gibi bağırlarına basmıştı. Düğünden sonra tüm akrabalarım bizim için davetler verip, eşimin sevdiği yemekleri yapmışlardı." diyerek anlatıyor mutlu günleri. Eşi hamile kalınca, çocuklarının çifte vatandaş olması için bebeğin İngiltere'de dünyaya gelmesine karar vermişler. Gemma, doğumdan 15 gün sonra Adana'ya dönmüş. Ali Aslan ismini verdiği bebeğini ilk kez kucağına alan Kadıköylü, "O an heyecandan kalbim duracak gibi oldu, ağlamaya başladım. Çocuğuma mikrop bulaşır diye öpmeye bile kıyamadım." diyor. Kültür farklılıkları nedeniyle aralarında anlaşmazlık çıkınca Gemma, 5 ay önce bebeğini alarak İngiltere'ye kaçmış. Telefonla konuştuğu eşi kendisine hakaretler yağdıran genç adam, bir daha çocuğunu göremeyeceğinden endişe ediyor. Kadıköylü, "Oğlum ailemin ilk torunu idi. Bir daha göremeyecekleri için üzülüyorlar. Evimizden cenaze çıkmış gibi, kimsenin ağzını bıçak açmıyor, herkes bir köşede gizlice ağlıyor. 5 ayda 15 kilo verdim, psikolojim bozuldu." diye konuşuyor. Oğlunu Türk kültürüne göre yetiştirmeyi arzulayan genç adam, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın kendi ile aynı durumda olan Türk babalara yardım etmesini istiyor.

DİLEK HAYIRLI