ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih Musahabeleri (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=516)
-   -   Büyük İstanbul Depremi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=121000)

GöKKuŞaĞı 11-11-2011 04:05 PM

Büyük İstanbul Depremi
 

Tabiî âfetler zaman zaman maruz kaldığımız ancak maddî-mânevî dersler alınması gereken hâdiselerdir. Tarihin birçok döneminde farklı coğrafyalarda deprem, sel, kuraklık, yangın, kıtlık, şiddetli kış vs. birçok felâket yaşanmıştır. Özellikle yakın tarihimizde yaşadığımız deprem felâketi, hafızalarımızda hâlâ canlılığını muhafaza eden acı hatıralar yaşatmıştır. Bu meyanda Marmara Bölgesi depremleri ve özellikle İstanbul merkezli depremler her dönemde insanların dikkatini çekmiş, tarihî belgelere de ayrıntılı bir şekilde yansımıştır.

2. Sultan Bayezid döneminde 14 Eylül 1509 Salı gecesi meydana gelen İstanbul merkezli deprem, bu bölgenin tarih boyunca geçirdiği en büyük felâketlerden biridir. Bu günkü Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde meydana geldiği anlaşılan, günümüzdeki büyüklük ölçeği itibarıyla 7,4'e tekabül eden şiddetli deprem, tarihlerimize 'küçük kıyamet' olarak geçmiştir. Depremde 109 cami, 1.500 civarında ev, kara tarafındaki surların tamamı, deniz tarafındakilerin ise, büyük bir kısmı yerle bir olmuştur. Fatih Camiî'ndeki en büyük dört sütunun baş kısımları düştüğünden, caminin kubbesi bir tarafa doğru eğilmiştir. Vakfın Darüşşifası, imareti ve cami tarafındaki kubbelerin sekiz tanesi yıkılmıştır. 2. Bayezid Camiî'nin kubbesi dağılmış, medresesi ise yıkılarak bir harabe hâline gelmiştir. Topkapı Sarayı'nın deniz tarafındaki surlarının bir kısmı da yıkılmıştır. Fatih taraflarındaki Karaman Mahallesi tamamen yıkılır.

Fizikî hasarlar yanında insan ve can kaybı da çok olmuştur. Kadın erkek, çoluk çocuk 5 binden fazla insan öldü. Sadece Veziriazam Mustafa Paşa'nın konağında atlarıyla birlikte üç yüz süvari enkaz altında kaldı. Deprem kırk beş gün aralıklarla devam etti ve sadece İstanbul değil, Anadolu'nun bazı yerlerinde Tokat, Amasya, Sivas gibi şehirlerde büyük hasarlara sebep oldu. Meselâ; Çorum şehri ahalisinin üçte ikisi yarılan toprağın içinde muhtemelen toprak kaymaları neticesi can verdiler. İstanbul'a yakın bölgede bulunan Gelibolu'daki istihkâmlar ve Dimetoka çevresi yerle bir oldu. Depremin arkasından etkili bir fırtına ve tsunami yaşandı. Denizin dalgaları İstanbul ve Galata surlarını aşarak yakın köylere büyük zararlar verdi. Sokaklar suyla doldu ve eskiden beri kullanılan su bentleri işe yaramaz hâle geldi.

Bütün bunlar yaşanırken Padişah 2. Bayezid önce "saray-ı cedîd" denen Topkapı Sarayı'nın bahçesine bir çadır kurdurarak on gün kadar orada yaşamış, depremin devam etmesi üzerine ise Edirne Sarayı'na gitmiştir. Ahşap bir köşk yaptırarak kalmaya başlamışsa da, on beş gün sonra burada da şiddetli bir deprem meydana gelmiş, akabinde başlayan şiddetli yağmurlar neticesinde Tunca nehri taşmış ve günlerce geçit vermemiş, birçok insan da telef olmuştur. Bu durum üzerine padişah, İstanbul'a dönerek şehrin süratle imarı için tedbirler almaya başlamıştır. Devletin muhtelif yerlerinden üç bin duvar ustası ve 70 bin civarında amele ve sekiz yüz kireççi tayin olunmuştur. Altmış beş gün zarfında şehrin büyük bir bölümünün duvarlarının, köprülerinin vs. tamiratı bitirildi.

Bu çalışmalar sürerken, halk arasında depremin mânevî sebeplerine dair bazı söylentiler dolaşmaya başlamıştır. Çünkü İstanbul 1504 yılında büyük bir veba salgını yaşamış ve felâket tam üç yıl sürmüştü. Arkasından başlayan kıtlık ise, devam etmekteydi. Neticede konuşmalar; "O kadar haksızlık o kadar zulmettiniz ki mazlumların âhları göklere kadar çıkarak belde ve memlekete gazab-ı ilâhîyi davet eyledi" şeklinde padişaha yönelik serzenişlere dönüşmüştür. Muhtemelen bunları işiten padişah, imar faaliyetlerinin bitmesi münasebetiyle fakir-fukaraya üç gün boyunca gümüş tabak ve sahanlar içerisinde yiyecek ve içecekler dağıtarak dünya malına önem vermediğini göstermeye çalışmıştır. Yine vezirlerini ve önemli devlet adamlarını toplayarak bu İlâhî cezanın, yaptıkları zulümlerin bir neticesi olduğunu söyleyerek bundan sonra adaletten ayrılmamalarını onlara sıkı sıkıya tembih etmiştir.

Eylülde Yaşanan Bazı Mühim Hâdiseler
7 Eylül 1566 Kanunî Sultan Süleyman'ın Vefatı
10 Eylül 1623 Sultan 4. Murad'ın Tahta Çıkması
11 Eylül 1877 Plevne Zaferi
17 Eylül 1961 Başbakan Adnan Menderes'in İdamı
Mehmet Haleoğlu


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.