ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Ansiklopedisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=476)
-   -   Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=121375)

Şengül Şirin 12-10-2011 11:09 PM

Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 
2 Eklenti(ler)
AFRİKA SANATI


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1323547696

Afrika sanatı,Afrika"da özellikle siyahların ortaya koyduğu heykel,resim,dokuma,giysi,takı,mimarlık,müzik,d ans,tiyatro ve şiir dallarındaki sanat yapılarının tümü.

I.Dünya Savaşından sonraki yıllarda yapılan araştırmalar Afrika"da zengin ve etkileyici bir sanatın varlığını ortaya koymuştur.Batı dünyasından çok değişik olan bu ortamın ürünleri tüm sanatseverlerin ve bilim adamlarının ilgisini uyandırmıştır.İÖ 6.binden günümüze değin uzanan Afrikadaki yoğun sanat üretimi hem çok yönlüdür,hem de inanılmaz bir çeşitlilik sergiler.Afrika sanatı denince akla ilk gelen heykeldir.Oysa,Afrika sanatı heykelle birlikte resim,mimarlık,edebiyat,tiyatro,müzik,dans,giysi gibi dalları ve takı ,saç düzenlemesi,dokuma,çanak çömlek ,sepet yapımı,maden işçiliği gibi küçük el sanatlarını da kapsar.Çeşitlilik,bu sanat biçimlerinin her birinin öteki biçimlerden bağımsız,kendi çevresinde,tarihsel ve toplumsal ortamında gelişmiş olmasından kaynaklanır.

Afrika sanatını kavrayabilmek için Afrika dışında gelişmiş düşünce sistemlerinden sıyrılmak gerekir.Afrika sanatı ancak o zaman gerçek boyutlarıyla anlaşılıp,değerlendirilebilir.Örneğin Afrika sanatçısının toplumdaki işlevi Batı"dan farklıdır.Batı,sanatçısını günlük yaşamdan ayırır.Batı"da gösteri sanatları için özel yapılar yapılır.görsel sanatlar için sergiler düzenlenir.Orada sanatçı yaşamını tümüyle sanatıyla kazanabilir.Oysa birkaç örnek dışında ,Afrika sanatçısı diye adlandırılan kişi toplumun herhangi bir üyesinden farksız,tarlasını sürüp ekmek durumundadır.Ancak,bir ya da birkaç sanat dalında yetenekli olmak,toplum içinde saygınlık elde etmenin önkoşuludur.Şefin ya da dinsel önderin yetenekli bir dansçı olması gerekir.Davulcudan gelen mesajları yorumlayabilmesi için aynı zamanda bu sanatta da uzmanlaşmış olmalıdır.


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1323547696

Afrikada sanatçı ile zanaatkar arasında Batı"da olduğu gibi bir fark yoktur.Heykelci,günlük kullanım eşyasının iyi tasarlanmış olması düşüncesinin küçültücü olabileceği inancında değildir.Bir yemek kabı yaparken,bir dinsel tören için yaptığı maskeye gösterdiği özeni gösterir.Oysa Batı"da işlevselliğin değerinin 20.yüzyılda yeniden keşfedilmesi gerekmiştir.

Afrikada bir yapıt ya da gösterinin değerlendirilmesi ve kabul edilmesi geleneksel kurallara göre olur.Alışılagelmiş belirli kalıplara uymayanlar toplum tarafından reddedilir.

Batılı bilim adamları sanatsal olguları ayrı sınıflara ayırmışlardır.Oysa Afrikalı sanatsal eylemi bir bütün olarak görür.Örneğin bir Afrika maskesi kendi başına yeterli değildir,dinsel inançların bir gereci olduğundan anlam kazanır.giysiyle,müzikle ,şiir ve dansla bütünleşir.Batılı için Afrika heykeli demek maske demektir.Oysa giysi maskeden daha önemlidir.Gene kimi toplumlarda dans da maskeden önemlidir.Sanatçının toplum içindeki yeri toplumsal değer yargılarına göre değişir.Saygın sanatçı kimi toplulukta maskeci ,dansçı,kiminde de müzikçidir.Sanıldığı gibi Afrika sanatı gerçekte anonim değildir.Sanatçıların adları bellidir.ne kadar yetenekliyseler ,toplum içinde o kadar tutunur ve tanınırlar.Belirli kalıpların varlığına karşın sanatçı yaratıcılıkta özgürdür.Örneğin bir bunda maskenin biçimi bellidir,ama sanatçı maskenin saçını düzenlemekle özgürdür.Öyle ki kimi durumlarda sanatçıların özgür yaratıcılıkları toplumun isteği doğrultusunda desteklenir.Yorubaların Gelede kabilesinde cadıları memnun etmek için maskenin özgün ve çarpıcı olması özellikle istenir.

Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-10-2011 11:42 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 

Tüm Afrika sanatı bir ölçüde,içinden çıktığı toplumun yapısını ve düşünce sistemini açıklar.Sanata ulaşmak,aynı zamanda toplum yapısını ve düşünce sistemini kavramaktan geçer.Örneğin davulcunun vurduğu ritimleri değerlendirebilmek için a davulcunun konuştuğu dilin yapısındaki ritim ve tonun niteliğini bilmek gerekir.Hiyerarşik örgütlenmesi olan topluluklarda bu nitelik daha kolay kavranır.Asanti ve Yorubalar arasında krala,şefe ya da dinsel öndere ayrılmış danslar vardır.Benzer biçimde ,belirli türde heykeller üst sınıfa özgüdür.Yorubalarda boncuk işleme,yalnız kral ve ailesinin eşyasında,Benin"de fildişi ,kral ve saray altarlarında kullanılır,Kimi topluluklarda yaş grubunagöre sanatta değişiklikler yapılmakta ,kiminde de meslek gruplarının dansları ayrı olmaktadır.


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1323547696



Afrika sanatı,dinsel inançların bir anlatım aracıdır.Sanatla en çok ilişkisi ola ata kültürüdür.Toplum henüz doğmamışların,yaşayanların ve ölmüşlerin (ataların) tümünü birden kapsar.İnanca göre,kişi bu üç dönemin her birinden geçer.Atalar maske ve heykellerle yaşayanların dünyasına katılırlar,onları korur,yardımcı olurlar.Dünyaya çocukları gönderen onlardır.Dogon"da maske ve heykeller dışında tabure ve kapılar da ataların figürleriyle bezenerek onların yardımları istenir.

Afrika sanatı çevre koşullarının ve yaşam biçiminin bir göstergesidir.Ahşap heykel,işlenebilecek ağacın bulunduğu çevrelerde var olabilmiştir.Pigmeler göçebe oldukları için,yanlarında taşıyamayacakları heykelin yerine dansı,sözlü edebiyatı ve müziği benimsemişlerdir.Ağacın olmadığı yerde görsel anlatım aracı olarak resim gelişme göstermiştir.Mimarlık da çevre koşullarıyla yakından ilişkilidir.

Afrika sanatını tanımlamada "ilkel" terimi kullanılır.Oysa bu terim sanat yapıtının niteliğini tanımlamaz,sanatın içinde oluştuğu toplumu niteler.Ayrıca "kabile" değişmez ve tanımlanabilen bir toplumsal birim değildir.Tek yerleşmenin bir kabile oluşturduğu durumlarda vardır.birkaç yerleşmenin bir kabile olarak tanımlanabildiği durumlar da,Kült gruplaşması da Afrika sanatını tanımlamada karışıklık yaratmaktadır.Kült gruplaşması da Afrika sanatını tanımlamada karışıklık karışıklık yaratmaktadır.Kült gruplaşması da Afrika sanatını tanımlamada karışıklık yaratmaktadır.Kült gruplaşması kabile sınırlarıyla aynı olmaz.Ticaret ve sanatçıların yer değiştirmesi ,kapalı çevreler içinde oluşan üslupların yayılmasına yol açmıştır.Kimi üslup yayılmaları eski zamanlardaki toplumsal hareketlere dayanmaktadır.Kalp biçimi yüz motifinin Burundi-Zaire sınırından Gabon"da Ogoue Irmağına kadar geniş bir alanda görülmesi,Bantu dili konuşan halkların hareketleri sonucunda ortaya çıkmıştır.Çeşitli toplumsal sorunlar üslup tanımlamasında karışıklıklara yol açmaktadır.

Afrika sanatının 20.yüzyılda en önemli sorunu,değişik kültür çevreleriyle olan ilişkisidir.Batı biçimlerinde yetkinleşmiş kimi sanatçılar,yeteneksel sanata da ilgi duymaya başlamışlardır.Vincent Kofi"nin "Uyanan Afrika" adlı heykeli,betimlediği yatan kadın figürüyle Batı sanatı etkisindedir,ama figürün baş ve boyun biçimi Asantilerin ahşap ve terra cotta ( pişmiş toprak) figürlerini anımsatır.Birçok yapıtta Afrikayla Batı"nın anlatım biçimlerinin bir araya gelmesi sanata zenginlik katmaktadır.Bu değişim özellikle halk sanatında özlenmektedir.Zengin bir kültür ortamının verilerinden kaynaklanan çağdaş Afrika sanatının geleceğe dönük,zengin bir araştırma dönemi içinde olduğu kesindir.

Kıta coğrafi bakımdan beş bölgeye ayrılır;

1) Sudan"ın geniş yeşil alanları,
2) Batı Afrika"nın ormanlık alanları,
3) Kongo Irmağı Havzası,
4) Doğu Afrika savanları ve,
5) Güney Afrika.

Bu bölümün din,ırk ve dil açısından uygun olmadığı gibi,sanatsal üretim açısından da bütünlük gösteren bir bölünme değildir.Ancak tutarlılık ve kolaylılık sağlamak için edebiyat,müzik,gösteri sanatları ve görsel sanatlar ayrı ayrı ele alınırken gene de bu coğrafi ayırım göz önünde tutulmuştur.


Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 12:16 AM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri,edebiyat
 
EDEBİYAT

Edebiyat,Afrika edebiyatı hem sözlü geleneği,hem de Siyahlar,Bantular ve Nil toplumları gibi Sahra"nın güneyinde yaşayan halkların 20.yüzyılda ortaya koydukları ürünleri kapsar.Kuzeydeki Arap edebiyatı ile Avrupa kültürlerinin etkisi altında gelişmiş Güney Afrika edebiyatını bu grubun dışında tutmak gerekir.Sözlü edebiyat köle ticareti yoluyla Yenidünyaya ulaşmış orada mit,şarkı ve atasözleriyle zengin bir karma kültürünün oluşmasına yol açmıştır.Siyah bilinçlenme akımının Fransızca yazan şairleri Batıda adlarını ilk kez 1940 ve 1950"lerde duyurmaya başlamışlardır.Bunlar kendilerini öncelikle Siyah( Afrikalı) yazarlar olarak görmüşlerdir.1960"larda İngilizce ürün veren yazarlar ise Afrikalı yazar olmaktan önce,yetenekli birer yazar olmayı yeğlemişlerdir.

Çağdaş Afrika edebiyatı birçok Afrika dilinin yanı sıra,İngilizce,Fransızca ve Portekizce olmak üzere üç Avrupa dilinde gelişme göstermektedir.

Sözlü geleneğinin şiir ve anlatı biçimleri çok zengin ve çeşitlidir.Kabilelerin birçoğunun evrenin oluşumuna ve yaratılışa ilişkin efsaneleri vardır.Bu efsaneler düşsel bir mekanda birlikte yaşayan tanrıların birbirleriyle ilişkilerini anlatan mitolojilerden kaynaklanır.Tanrılara tapınılırken övgü şarkıları söylemekle görevlendirdikleri saz şairleri aynı zamanda kabilenin tarihini de tutarlardı.Ergenliğe geçiş törenlerinde gençler bir süre kabilelerinden uzak kalmak üzere ormana götürürler ,orada eğitimden geçirilerek kabile tarihlerini ve çeşitli dinsel bilgileri öğrenirlerdi.Sözlü geleneğin bir parçası olan bu eğitim ,çağdaş eğitim yöntemleri yaygınlaştıkça yok olmaktadır.Sözlü gelenek yalnızca kabileye özgü ve dinsel bilgilerle sınırlı değildir.Atasözleri ,bilmeceler,hayvan öyküleri gibi eğlence amacıyla gelişmişsözlü gelenek de edebiyatta önemli bir yer tutar.Bu tür ürünler aynı zamanda toplumsal kuralları yerleştirmeye ve dilin zenginliğini öğretmeye de yardımcı olmaktadır.Afrika sözlü geleneğinin önemli bir özelliği de müzikle iç içe olması,şiirlerin şarkı olarak söylenmesidir.





Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 06:07 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 

Afrika yaratılış öyküleri,çeşitlilik ve imge gücü açısından benzerleri arasında en zengin örneklerden sayılabilir.Hemen hemen tüm Afrika mitolojilerinde Tanrı"nın insana önce ölümsüzlüğü verdiği ancak bunu iletecek habercinin aptallığı ya da kötülüğü yüzünden mesajın saptırıldığı anlatılır.En çok tanrısı olan kabileler,Nijerya"da yaşayan Yorubalar ve Benin"deki Fonlardır.Orisha ya da Vodun olarak bilinen bu tanrıların bazısı efsanevi bir kral,bazısı kent kurucuları,bazısı da doğaüstü yaratıklardır.Tanrı öyküleri anlatılırken özellikle gizemli tanımlama ve nitelemeler kullanılır.

Övgü ,şiirde en çok geçen temadır.Tanrıların dışında insanlar,hayvanlar ,bitkiler ve kentler de övülür.Şiir türleri çok çeşitlidir.Örneğin Yorubalarda övgü şiirleri ( oriki) soy ve kent şiirleri (orile) kehanet şiirleri (odu) avcı şiirleri ( ijala) şarkılar (orin) doğaçtan söylenen şiirler (rara) ,maskeli eğlencelerde okunan şiirler(iwi) ve büyücü şiirleri ( ofo) gibi türler vardır.Afrikaya özgü bir şiir türü de büyülü formüller içeren şiirlerdir.

Bunların törenlerde kullanıldığı zaman iyileştirmeye ya da lanetlemeye yaradıklarına inanılır.Şiirler içinde belki de en ince işlenmiş olanı Yorubaların Ifa adlı kehanet şiirleridir.Bütün gece süren törenlerde okunan bu şiirlerle birlikte mitolojik ve tarihsel öyküler de anlatılır.

Afrika yaşamında şiir,aynı zamanda en çok kullanılan sözlü edebiyat biçimidir.Çoban boğasından,asker eşinden,erkek ölmüş karısından,çocuk kendince önemli bir olaydan söz ederken bunu şiir halinde anlatır.

Afrika kültüründe önemli bir yeri olan halk masallarının en ünlüleri hilekar hayvanları konu alanlardır.Bu tür hayvanlar Bantu bölgelerinde ve Batı Sudan"da tavşan,Batı Afrika"da örümcek ya da kaplumbağadır.Hilekar hayvanın en önemli özelliği zeki oluşu,böylece kendinden büyük ve güçlü olanı yenebilmesidir.Yorubalar kaplumbağa öyküleri anlatırken kendi kusurlarını hicvederler.Bazı Afrika kabilelerinde hilekar insanları konu alan öyküler de yaygındır.Bu türün bir örneği,yerine getirilmesi olanaksız bir görev verilen kahramanın,gene yerine getirilmesi olanaksız bir koşul öne sürerek kendini zor durumdan kurtardığı öykülerdir.Başka bir tür de,olayların bir sonuca bağlanması ya da düğümün çözülmesinin izleyiciye bırakıldığı öykülerdir.Hayvanların belirgin fiziksel özelliklerini belirli olaylara bağlayan öyküler de anlatılır.



Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 07:28 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 

Afrika"da konuşma ve tartışma sanatı,atasözlerinin kullanımına dayanır.Konuşmacı,atasözleri kullanarak bilgi düzeyini göstermiş olur.genellikle de atasözünün yalnızca başını söylemeyi yeterli bulur.Atasözleri konuşmacıya,rakiplerine ima yoluyla saldırma olanağı verir.Halkların bilgi birikimini ve davranış biçimlerini ortaya koymaktan başka yaratılıcık ve mizah duygularınında göstergesi olan Afrika atasözlerinin en kapsamlı derlemesi,İsviçreli misyoner J.G Chiristaller tarafından yapılmıştır.1879"da yayımlanan bu derleme,Gana"nın Twi dilindeki 3.600 atasözünü içerir.

Bilmeceler de soru biçiminde değil,düz cümle olarak söylenir.Bilmece,eğretilemeye dayalı konuşmada bir tür egzersiz olarak kullanılır.Amaç dinleyici denemek değil,bilmeceyi soranın yeteneklerini sergilemesidir.

20.yüzyıl ortalarında sözlü geleneğin giderek yok olduğu görülür.Ama milliyetçiliğin gelişmesi ve eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte Afrikalılar kültürel miraslarına daha bilinçli olarak sahip çıkmaktadırlar.Sözlü geleneği derleme ve koruma çalışmaları artık Batılı antropologların tekelinde değildir.Yapıtlarında Afrika folklorunu yaşatan yazarların başında Amos Tutuola gelmektedir.

Svahili ,Bantu ve Yoruba dillerindeki yazılı edebiyat ,Avrupa dillerinden daha eskiye dayanırsa da çağdaş Afrika edebiyatında öncelikle Fransızca ,Portekizce ya da İngilizce"nin kullanıldığı görülür.

Fransızca yazılı ve basılı ilk çağdaş edebiyat,Fransız yönetimine ve uygulanan asimilasyon politikasına karşı bir tepki olarak doğmuştur.Hareketin önderi,1960"ta Senegal Cumhuriyet"inin ilk başkanı seçilen Leopold Sedar Senghor"dur.1947"de arkadaşlarıyla birlikte Afrika"nın önde gelen edebiyat dergisi Presence africaine"i yayımlamaya başlayan Senghor"un Anthologie de la nouvelle poesie negre et malgache (1948:yeni Siyah ve Madagaskar Şiiri Antolojisi) adlı yapıtı ,Siyah bilinçlenme akımının oluşumunda önemli bir rol aynamıştır.Siyah bilinçlenme akımının önde gelen romancıları Kamerenlu Ferdinand Oyono ile Mongo Beti adıyla yazan Alexandre Biyidi"dir.Fransızca yazan ikinci kuşağın dikkati çeken yanı bireysel yaklaşımdır.Kongolu şair Tchicaya U"Tamsi Le Mauvais Sang (1955:Kötü Kan) Epitome (1962;Özet ve Le Ventre (1964; Karın) gibi yapıtlarındaki gerçeküstücü şiirlerinde kişisel sorunları ele alır.mitoloji,Hıristiyanlık ve cinsellikle ilgili imgelerin yan yana geldiği bir yapı oluşturur.L"enfant noir (1953;Kara Çocuk) adlı romantik otobiyografisiyle ünlenen Camara Lave en önemli yapıtı olan Le Regarddu roi (1954:Kralın Debbdebesi) adlı romanında Batı Afrika ormanlarının gizemli atmosferi içinde bir beyazın kurtuluşu arayışını anlatır.Afrika ve İslam öğelerinin iç içe bulunduğu bu yapıt ,Afrikada yazılmış en iyi romanlardan biri sayılır.Camara Laye Dramouss(1966) adlı romanında da Gine"de iktidarı elinde tutan partinin sert uygulamalarını eleştirir.Cheikh Hamidou Kane"in L"Aventure ambigue (1961;Belirsiz Serüven) ve Yambo Ouologuem in Le Devoir de yapıtları ,1960"larda gelişen felsefi roman anlayışının başarılı örnekleridir.



Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 07:53 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 


Mario de Andrade"nin Antologia da Poesia Negra de Expressao Portuguesa (1958:Portekizce Siyah Şiirleri Antolojisi) adlı yapıtıyla tanıttığı Portekizce yazılmış şiirler militan bir içerik taşır.Andrade ve Agostinho Neto,Angola kurtuluş hareketine de etkin biçimde katılmış sanatçılardır.

Portekizce yazan öbür sanatçılardan Aldo do Espirito Santo"nun şiirleri ateşli birer özgürlük şarkısı niteliğindedir.Jose Craveirinha ise daha çok ırk ve ırk ayrımı sorunlarıyla ilgilenmiştir.Eski Portekiz Afrikasını yetiştirdiği bir başka sanatçı,Afrika"nın önde gelen öykü yazarlarından Luis Bernando Honwanadır.

İngiliz dilinin kullanıldığı gerçek anlamda bir Afrika edebiyatından ancak 1950"lerden sonra söz edilebilmesine karşın,Afrikalıların 18.yüzyıldan beri İngilizce yazdğı bilinmektedir.İngiltere"de Afrikalı yazarlarca yazılıp basılmış yapıtlar içinde en dikkat çekici olanı The Interesting Narrative of the Life and Adventures of Olaudah Eguiano or Gustavus Vassa ,the African"dır.(1789:Afrikalı Olaudah Eguiano ya da Gustav Vasanın Yaşamı ve Serüvenlerinin İnginç Anlatısı).Misyoner okullarının yaygınlaştığı 19.yüzyıl başında Samuel Adjai Crewterher,Africanus Horton,Edward Blyden,20.yüzyıl başında da Carl Christian Reindorf ve Joseph E.Casely-Hayford adlarını duyuran yazarlardır.

1940"larda edebiyat yaşamında belirgin bir hareketlenme görülmüştür.Michael DeiAnang,Raphael Armattoe,Dennis Osadebay gibi yazarlar daha sonraki gelişmelere öncülük etmişlerdir.1948"de Accra ve Ibadan üniversitelirinin kurulmasıyla edebiyat eğitimi gören Afrikalıların sayısında ani bir artış olmuştur.1950"ler ve 1960"larda şiir,roman ve tiyatro alanlarında görülen canlanma bu yeni kuşağa bağlanabilir.Gelişmenin en yoğun olduğu bölge Nijerya"dır.Cyprian Ekwensi,Onuora Nzekwu ve Nkem Nwankwo"nun yanı sıra en başarılı İbo yazarı Chinua Achebe"dir.Tüm romanlarında uyanmakta olan Afrikanın çelişkilerini sergiler.Things Fall Apart (1958:Her Şey Dökülüyor),No Longere at Ease (1960"Artık Huzur Yok),Arrow of God (1964 Tanrının Oku),A Man of the People (1966:Halk Adamı) onun ünlü yapıtlarından bazılarıdır.

Nijerya edebiyatının gelişmesinde Ibadan"daki iki odak etkili olmuştur.Bunlardan biri ,1957"de yayınlanmaya başlayan ve sayfalarında İngilizce sanatçılara yer veren Black Orpheus gazetesi,Öteki de sanatçıların toplantı yeri olan ve aynı zamanda çağdaş edebiyatla ilgili birçok yapıtı yayımlayan Mbari Kulübüdür.




Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 09:29 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 
1967"de Biafra"nın bağımsızlığı için çarpışırken genç yaşta ölen Christopher Okigbo,Nijeryanın en parlak ve en verimli şairlerindendir.Heavensgate (1962;Cennet Kapısı) ve Limits(1964:Sınırlar) adlı yapıtlarında duyumlara dayalı,kapalı bir anlatım geliştirmiştir.Şiirlerinin gizemli ve yer yer güç anlaşılır olması,müzikal yapısından ve uyarıcı niteliğinden bir şey kaybettirmez.John Pepper Clark şiirlerinin yanı sıra başarılı oyunlarda yazmıştır.Song of a Goat (1961:Bir Keçinin Şarkısı) adlı yapıtı 1965"te Londra"da İngiliz Uluslar Topluluğu Şenliğinde sahnelenmiştir.Gabriel Okara ,The Voice (1964:Ses) adlı romanında deneysel bir dil çalışması gerçekleştirmiştir.İngilizceyi Ijo sözdizimine uygulayarak elde ettiği sonuç,alışılmamış olduğu kadar güzeldirde.

Kıtanın en ünlü oyun yazarı,1986 Nobel Edebiyat Ödülünü kazanarak bu ödülü ilk kez Afrika"ya götüren Nijeryalı Wole Soyinkadır.Şiir,roman ve oyun türlerinden 20 kadar kitabı olan Soyinka, Afrika"da kurulan yeni rejimleri eleştiren yapıtlar vermiştir.Siyah bilinçlenme akımına da karşı çıkmış A Dance of the Forests (1963:Ormanların Dansı) adlı oyununda Afrika"nın şanlı bir geçmişi olduğu mitini eleştirmiştir.Soyinka iki tiyatro topluluğu kurmuş,Afrika üniversitelerinden başka Avrupa ve ABD"de de dersler vermiştir.

Nijeryalılar dışında,Gambialı Lenrie Petersve Ganalı Kofi Awoonor önde gelen Afrikalı şairlerindendir.Gana"da Efua Sutherland halk tiyatrosundan kaynaklanan yeni bir tiyatro hareketi başlatmıştır.Başlıca oyunları 1967 tarihli Foriwa ve Edufa"dır.Ganalı bir başka önemli oyun yazarı ,The Dilemma of a Ghost ( 1964;Bir Hayaletin İkilemi) ve Anova (1970) gibi yapıtlarıyla Ama Ata Aidoo"dur.

1961"de yayımlanmaya başlayan Transition adlı edebiyat dergisi,sayfalarında genç sanatçılara yer vererek Doğu Afrikada edebiyatın gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur.Bu dönemin önde gelen sanatçıları James ( Thiong"o) Ngugi ve Okot p"Bitek"tir.Çoğu sürgünde yaşayan Güney Afrikalı yazarlar ırk ayrımı konusunu işleyen yapıtlar vermişlerdir.Genellikle öykü türünde yazan bu sanatçılar arasında en başarılı olanları Bloke Modisane,Todd Matshikiza,Ezekiel Mphahlele,Richard Rive ,Alex La Guma,Can Themba ve Arthur Maimane"dir.Bu yazarlar 1950"lerin sonlarında Drum dergisiyle seslerini duyurmuşlardır.Güney Afrika edebiyatında otobiyografi de yaygın bir türdür.Mazisi,Kunene,Keopapetse (WİLLİAM) Kgositsile,K.A.Noortje ve Dennis Brutus önde gelen Güney Afrikalı şairler arasında yer alır.

Afrika"nın Bantu dilleri konuşan kesiminde okuryazarlık,19.yüzyılda misyoner okullarının açılmasıyla yaygınlaşmıştır.Yüzyılın ikinci yarısında Afrikalıların gazete çıkardıkları,İncil"i ve John Bunyan"ın The Pilgrim"s Progress ( 1678:Hac Yolunda,1967)adlı yapıtını Bantu dillerine çevirdikleri görülür.20.yüzyıl başlarına değin uzanan bu dönemde ,Afrikalıların çoğunluğunu etkileyen bir kültür şoku söz konusudur.Afrikalı yazarlar kendi zengin sözlü geleneklerini bir yana bırakıp Batı edebiyatının türlerini benimsemişlerdir.Hıristiyanlıkla ilgili temalar ağırlıktadır.Hıristiyan etkisi en açık biçimde yapıtlarındaki karakterlerde görülür.Hıristiyan karakter iyi,Hıristiyan olmayansa kötüdür.Romanda geriye dönüş tekniği hiç kullanılmaz.Tiyatro yapıtları bazı önemli teknik hatalar taşır.Bantu dillerinin Batı"dan alınan tekniklere uygun olmaması şiirde de çeşitli sorunlar yaratmıştır.Bütün bunlara karşın Bantu dillerinde yapıt vermiş önemli sanatçılar çıkmıştır.20.yüzyıl Afrikası"nın ilk önemli romancısı sayılan Thomas Mokopu Mofolo ile A.C.Jordan ,B.W.Vilakazi,S.E.K.Mghayi ,Kopano Mushashu,H.Cipeto ve J.L.Dube bunlardan bazılarıdır.





Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 10:48 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 

Olağanüstü zengin bir sözlü geleneği olan Yoruba dilinde de edebiyat başlangıçta İncil,İlahiler ve The Pilgrim"s Progress çevirileriyle sınırlı kalmış,özgün edebiyat örnekleri 1940"larda ortaya çıkmıştır.Bunlardan ilki D.O.Fagunwa"nın Igbo Olodumare (1947) adlı fantastik romanıdır.Fagunwa 1970"lerde Yorubalar arasında çok tutulan bir yazar olmuştur.Ruhlar,canavarlar,tanrılar ve cadılarla dolu hafif serüven türü romanlarında geleneksel olay örgüsüne karşın üslup son derece canlıdır ve Yorubalara özgü bir mizah duygusu sezilir.Dili görsel imgelerle doludur.Çağdaş Yoruba edebiyatı gerçek anlatımını tiyatroda bulmuştur.Bu tiyatronun kökeni kiliselerde oynanan dinsel oyunlardır.İlk Yoruba tiyatrosu oyun yazarı Hubert Ogunde"in 1940"ta kurduğu Theatre Party adlı topluluktur.Ogunde"nin oyunları,müzikhol gösterileri ve slapstick öğeleri ile siyasal yergiyi birleştirir.K.Ogunmola,Ogunde"nin tekniklerini geliştirmiştir.En tipik oyunu,1950"lerde sahnelenen Love of Money"dir.(Para Aşkı).Duro Ladipo"nun zengin Yoruba şiirini kullanarak yazdığı tarihsel konulu oyunlarda Yunan tragedyasının gücünü bulmak olasıdır.

Yoruba dili,bir çağdaş edebiyat dergisi olan tek Afrika dilidir.Yayımına 1967"de başlanan Olokun adlı dergi,genç şairlerin yapıtlarına yer vermektedir.

Yazılı edebiyat geleneği olan tek Bantu dili,Arap harflerinin kullanıldığı Svahili dilidir.Bu dildeki en eski edebiyat örnekleri 17.yüzyıldan kalmadır.çoğunlukla Arap,İran ve Urdu etkisiyle gelişmiş şiirlere rastlanır.Şiir türleri arasında kahramanlık şiirleri önde gelir.Kahramanlık şiirlerinin en uzunu 6.280 kıtadan oluşan " Muhammedi"dir.Bunun ardından "Rasi"l-Guli ","Herekali"ve "Huseni " gelmektedir.Muyaka İbn Hac el-Gassaniy,Svahili dilinde dinsel konular dışında şiir yazan ilk şair olmuştur.(18.yy).Şeyh Amri Abedi ve Mathias E.Mnyampala önde gelen 20.yüzyıl şairleridir.Düzyazı yazanların çoğu destanlardan etkilenmiştir.Bu türün önemli adları David Diva ve Omar Şerif"tir.Novella türünü tanıtanlar da James Mbotela ve Muhammad Saleh Abdullah Farsidir.Svahililerde tarih yazıcılığı kıtaya Avrupalılar gelmeden başlamıştır.Birçok kentin vakayinamesi vardır.20.yüzyılda Svahili dilinde yazan en yetkin yazar Shaaban Robert,didaktik öyküleriyle tanınmış gerçek bir edebiyat ustasıdır.Yapıtlarında İslam ve Hıristiyan kültürlerinin izleri bir arada görülür.




Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 11:00 PM

Müzik,Afrika müziği,
 
MÜZİK

Müzik,Afrika müziği,Sahranın güneyinde yaşayan yerli halk tarafından geleneksel biçimde ve geleneksel çalgılarla çalınan müzik olarak tanımlanabilir.Bu müzik,kulaktan kulağa sürerek geçmiş kuşaklardan günümüze ulaşmış bir halk müziğidir.Halk tarafından benimsenmiş genel çatı,isteğe bağlı olarak eklemeler ve çıkarmalarla sürekli gelişme göstermiştir.Bu değişim süreci içinde özgünlüğünü yitirmekte ama bir yandan da çağdaşlaşmaktadır.Afrika"da müzik önde gelen bir toplumsal anlatım aracıdır.Görsel sanatlarla ilişkisi olmayan topluluklar varsa da müzikle uğraşmayan hiçbir kabile yoktur.

Okuma yazma bilmeyen bütün toplumlarda olduğu gibi müzik Afrikada da günlük yaşamın gereksinmeleri ve eylemleriyle biçimlenir.bu nedenle de toplumun denetimindedir.Müziğin toplumsal ve özel olaylarda nasıl kullanılacağı ya gelenekle belirlenmiştir ya da kendiliğinden gelişir.Geleneksel müzik etkinliklerine evlenme,ölüm şeflerle ilgili kutlama ve tanrılara tapınma gibi nedenlerle belirli tarihlerde yapılan şenlikler ya da törenlerde rastlanır.Bunlar da her şey kurallarla denetim altına alınmış ve düzenlidir.İçten geldiği kendiliğinden müzik yapıldığında ise çalgı çalana da ,şarkı söyleyene de yaratıcılıkta sonsuz bir özgürlük tanınmıştır.Müzik köy meydanında sokakta ,avluda,kutsal yerlerde ya da kabile şefinin özel konutunda çalınır.

Her toplumun mevsimlerle,dinsel ve toplumsal olaylarla ilgili yüzlerce şarkısı vardır.Şarkı konularının çoğu bebeklik,ergenlik,olgunluk,ve yaşlılık gibi yaşam dönemleriyle ilişkilidir.Dans ve eğlence şarkıları da önemli bir grup oluşturur.Bunlar dışında çapa yapma ,harman ve havanda tohum dövme gibi işler sırasında,çalışmanın düzenini kurmak amacıyla topluca söylenen şarkılar,değişik ritmik düzenleriyle ilgi çeker.Bazı iş şarkılarını da tek kişi söyler.gruptaki öbür insanlar yük çekerek ,kazma ve çekiçle çalışarak çıkan sesleri taklit eden nakaratlarla ona katılırlar.


Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 11:35 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 

Uzun geçmişi boyunca Afrika müziği çeşitli kültürel etkiler altında kalarak değişim göstermiştir.Yakın dönemlerde en önemli etki Batı"dan gelmiş,ortaçağda ise Arap kültürü ağırlık taşımıştır.Örneğin Batı Afrika"da Arap etkisiyle armoni azalmış ya da tümüyle yok olmuş,Arap etkisinde kalan tüm yörelerde Arap melodilerine özgü nitelikler ortaya çıkmıştır.Sudan bölgesinde,özellikle Fulbe ve Hausa"da algaita ,aboe,kakaki trompeti ve yaylı sazlar gibi Arap ve Doğu kökenli çalgılar çoğunluktadır.Sömürgecilik döneminde ise geleneksel Afrika müziğini Batı müziği zorlamıştır.Gana ve Nijerya"da yüksek sosyete Batı müziğinin melodi ve armonisini geleneksel müziğe yeğlemiştir.

Değişik tarihsel gelişmeler çevre koşulları,yerel dillere sıkı bağlılık ve gruplar arasındaki uzaklık Afrika müziğindeki üslup çeşitliliğinin oluşmasına yol açan nedenlerdir.

Afrika müziğinin kıtada konuşulan dillerle yapısal bir birliğe vardır.Özgün niteliğini,konuşulan dillerin vurgu ve ritminden olduğu kadar tonlamasından da alır.Birçok Afrika dilinde sözcüğün anlamını belirleyen sesin tonudur.Şarkı sözlerinin anlaşılabilmesi için melodinin sözcüklerin tonlarıyla uyumlu bir biçimde yükselip alçalması gerekmektedir.Geleneksel melodi ve ritim kalıpları çerçevesinde doğaçlama,eşsesli ve çok sesli uygulamaların yanısıra karmaşık bir ritim yapısı Afrika müziğinin belirleyici özellikleridir.

Afrika müziğinde iki değişik ritim biçimi egemendir.Bölüklü ritim ( Batı ritmi gibi) zamanı eşit parçalara böldüğünden düzenli vuruşlardan oluşur.Etkileyici ritim ,eşit olmayan uzunlukta küçük zaman dilimlerini birbirine ekler ve her dilimin başını vurgular.böylece düzensiz vuruşlar ortaya çıkar.Ritim teknikleri de davul çalmada ve şarkıya eşlik etmede kullanılanlar olarak ikiye ayrılır.İkinciler ( el çırpma ,çan,çıngırak ve başka çalgı kullanımı) eşlik ritmini oluşturur.En karışık Afrika ritmi Kongo Havzasındadır.

Gam,Eski Yunanda olduğu gibi,tizden pese inen bir nota düzeniyle oluşur.Batıdaki yükseklik kavramı yerine Afrikada hacim kavramı geçerlidir.Başka bir deyişle tiz sesler küçük ,pes sesler büyüktür.Afrika topluluklarının yüzde 40"ı pentatonik ,yüzde 20"si heksatonik gam kullanılır.



Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-11-2011 11:36 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 
Genelde şarkı söyleyenler ve çalgı çalanlar halktan ayrı bir grup oluşturmazlar.Herkes dans ve müziğe katılır.Bu arada beğenilenler ,yetenekleriyle yarı profesyonel bir nitelik kazanırlar.Çoğu zaman bu kişiler mimikleriyle davul ya da öteki çalgılara yanıt verirler,öyküler ve destanlar anlatırlar.

Afrika müziğinde eşsesli ve çok sesli olmak üzere iki türlü armoni vardır.Eşsesli müzikte melodik satırların perdeleri ayrı olsa da ritimleri aynıdır.Başlamaları ve bitmeleri aynı aynı zamanda olur.Çok sesli armonide ritmik olarak satırlar ayrıdır.Her satırın başlangıcı ve süresi değişiktir.Sahra"nın güneyindeki bölgelerde en çok kullanılan tür eşsesliliktir.ve çok çeşitlilik gösterir.Çok sesliliğe sınırlı bölgelerde ,ancak Koisanlarda ve Pigmelerde rastlanır.

14.yüzyıldan beri,Batı ,Orta ve Güney Afrika"da çeşitli çalgıların kullanıldığı bilinmektedir.Gezginlerin anlattıklarından anlaşıldığına göre çok çeşitli çalgılar vardır.Günümüz de de bu çeşitlilik ,özellikle ağacın bol olduğu yörelerde sürmektedir.Afrikalı,gelişmiş çalgıların yanı sıra doğal gereçlerden yararlanmasını da çok iyi bilir.

Afrika çalgıları dört sınıfa ayrılır.

1- Zither,ut,çenk ve arp gibi tellerin titreşerek ses çıkardığı telli çalgılar.
2- Kamış,bambu ya da ceylan boynuzundan yapılmış düdük,flüt,kaval,kısa ceylan
boynuzundan trompet ve sukabağı nefiri gibi gövdenin içinde sesin titreşmesiyle çalınan
nefesli çalgılar.
3- mipira,çıngırak,parmak piyanosu ,oyuk davul gibi hareket ettirilerek çalınan sert titreşen çalgılar.
4- sığır,ceylan,su kertenkelesi derisiyle yapılan davullar gibi vurmalı çalgılar.

Davul Afrika müziğinin baş çalgısıdır.Ağırlığına ve biçimine göre değişen perde ve ton nitelikleriyle türlere ayrılır.Yer yer dans,şarkı ve öteki çalgılarla gizemli bir iletişime girerek adeta konuşur.



Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-12-2011 07:33 PM

Afrika gösteri sanatları
 
1 Eklenti(ler)
AFRİKA GÖSTERİ SANATLARI


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1323707611

Gösteri Sanatları,Afrika"da gösteriye ilişkin sanatlar hem ilginç,hem de heyecan vericidir.Dans Afrikalının yaşamı hareketle yansıtması olarak yorumlanabilir.Dinsel ve kültürel inançlarla iç içe olan dans toplumdaki bireyleri birbirleriyle kaynaştırdığı gibi,toplum yapısına anlam da getirir.Ancak bu nitelikler toplum yapısının değişmesi ve yabancı kültür çevreleriyle karşılaşması sonucunda giderek yok olmaktadır.Gene de,örneğin Batı etkilerine açılan Afrika tiyatrosu bundan yararlanmasını bilmiştir.Batı edebiyatı ve tiyatrosu Afrika tiyatrosunun çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmuştur.Öte yandan Batı da Afrika dans biçimlerini ve üsluplarını benimsemiştir.

Dinsel törenler,av,hasat,doğum,ergenliğe geçiş,evlenme,hastalık,iyileşme ve ölüm gibi çeşitli nedenlerle düzenlenir ve dans bunların değişmez bir parçasıdır.Kimi danslar teatral bile sayılamaz ,ancak kimisi de içinde drama tohumlarını barındırır.Teatral ve dramatik terimlerinin Batı kültürü bağlamında belirli anlamları vardır.Teatral oyunda oyuncu ve izleyici ayrımı kesindir,oyuncu,aynı bir canbaz gibi,izleyiciye bir yeteneğini sunar.Dramatik oyundaysa oyuncu kendinden farklı bir kişiliği taklit eder.Canbaz rolüne çıkmış bir oyuncu hem teatral hem de dramatik olanı gerçekleştirir.Geniş programlı bir törenin bir bölümü olan Afrika dansı teatral olmayan bir gösteri türü sayılabilir.Bu,çeviklik,dayanıklılık,ve zaiflik gibi belirli yetenekler geliştirmiş kişilerin gösterisidir.ancak bu yetenekler izleyenlere beğendirmek için değil,dinsel törenin etkisini artırmak için geliştirilmiştir.Kimi danslarda da taklit gibi dramatik öğeler bulunur.Örneğin yağmur yağdırmak ya da avın verimli geçmesini sağlamak için yapılan danslarda bu tür öğeler egemendir.Böylece doğaya isteklerle ilgili bir işaret verilmiş olmaktadır.

Uzmanlar 20.yüzyıldan önce Afrikada danstan bağımsız bir tiyatro sanatının olmadığı düşüncesindedir.ancak kimi bölgelerde insanların toplumsal ve duygusal gereksinimlerini karşılayan bir tür tiyatronun varlığından söz edilebilir.Dans da yalnızca dinsel kökenli değildir.başta sevinç olmak üzere çeşitli duyguların dışa vurulması da dansla gerçekleştirilir.

Afrika insanının önemli törenler için geliştirdiği danslar,kendinden geçercesine çoşkuyla yapılan büyü danslarından ölüm törenlerindeki ağır ve disiplinli danslara kadar uzanan bir çeşitlilik gösterir.Tüm bu danslarda hem soyut,hem de taklide dayalı öğeler bulunabilir.

Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-12-2011 08:27 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1323707611

Afrika halklarının farklı grupları arasında dans üslupları da çok çeşitlidir.Aynı türdeki bir dans kabileden kabileye çok farklı yorumlanır.komşu topluluklar bile değişik,kendilerine,özgü üsluplar geliştirmişlerdir.Vücut hareketleri de aynı ölçüde çeşitlidir.

Kültürel davranışlar bir dereceye kadar dans türlerini belirler.Örneğin Orta Afrika"da geniş hareketli danslar egemendir.Göçebe toplum olan Pigmelerde ise hareketler daha ölçülü ve yumuşaktır.Çeşitlilik gövde,kol,baş ve ayak hareketlerinde izlenir.Güney Afrika"da ayağın yere vurulduğu Anguni dansları,vücut titreterek yapılan Zosa dansları,geniş adımlı Sotho dansları,akrobatik Batsvana dansları,Batsvana ve Zuluların küçük adımlı dansları bu hareket çeşitliliğini göstermektedir.

Danslarda kullanılan çalgılar her yörede öncelikle davul ve sukabağı çıngırağı gibi ritim çalgılarıdır.Ritim,ayrıca el çırparak da güçlendirilir.Dansla anlatılan duyguyu yoğunlaştırmak için insan sesinden de yararlanılır.

Dinsel törenlerde dansın dramatik yapısının yanında konuşmalara da yer verilir.Batı Afrika"da örneğin,Ay kültüne inanan Limbalarda kurban kesen ayin yöneticisi,Ay Tanrısına yalvararak ondan gelecek ay bolluk getirmesini ister.Ardından tanrı onuruna içki içilir ve daha sonra dansa geçilir.Bu tür teatral öğelerle çok sık karşılaşılmakla birlikte,Afrika"da Batı"daki anlamında bir tragedya gelişmiş değildir.Ama toplumsal yergiye yer veren ve komedyaya çok benzeyen bir tür tiyatro vardır.Bu türün en eski örneklerinin görüldüğü yıllık arınma törenlerinde amaç her türlü kötülükten temizlenmektir.Bazı tiyatro tarihçileri bunları Roma"daki Saturn ve ortaçağdaki soytarı şenliklerine benzetmektedir.Bu tür hicivli halk tiyatrosu birçok bölgede yapılmaktadır.Herkesin bildiği temalar şarkı,taklit ve korunun katılmasıyla işlenir.Seyredenlerin de katıldığı bu oyunlarda konular kendiliğinden gelişir.üstelik konular sözlü olarak kuşaktan kuşağa geçmektedir.Zanaatkar toplulukları arasında da profesyonel olarak tanımlanabilecek bir tür tiyatro gelişmiştir.Örneğin,Nijerya"da İkot Obong kasabasındaki yarı dinsel bir dernek olan Ekong"da bu türe rastlanmaktadır.Grup,altı yıl boyunca her hafta izleyicilerin karşısında prova yaparak geliştirdiği oyunu yedinci yıl kasaba meydanında sergiler.Bu tür tiyatrolar örneğin Anang halkının Afaha kolunda 1901"de İngilizlerin gelmesinden önce 28 tane iken,50 yıl sonra sayıları ikiye inmiştir.Batı kültürlerinin etkisiyle Afrikada geleneksel tiyatro da giderek gerilemektedir.Beri yandan Batı tiyatrosunun konu ve tekniklerini benimseyen çağdaş bir tiyatro gelişmektedir.Afrikalı yazarlar Batı"daki oyunları Afrika dillerine uyarlamakta aynı zamanda özgün yapıtlar da vermektedir.Wole Soyinka ve Athol Fugard gibi oyun yazarları Batı dünyasında da adlarını duyuran sanatçılardır.



Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-12-2011 08:47 PM

Afrika Görsel Sanatı
 

GÖRSEL SANATLAR


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1323547696

Görsel Sanatlar,Müzik,dans,sözlü edebiyat,gibi sanat türlerinin tersine görsel sanat ürünleri kalıcı nitelikte oldukları için bir kez yaratıldıktan sonra yaratıcılarından ve yaratıldıkları kültürel ortamdan bağımsız olarak da varlıklarını sürdürürler.Afrika sanatında da kıta dışına çıkartılıp Batılı uzmanlarca incelenmiş sanat yapıtlarının başında heykel gelir.Bu nedenle Batı"da Afrika sanatı genellikle heykelle özdeşleşmiştir.Gerçekten,insanlığın kültür mirasına Afrika"nın en önemli katkısı heykel sanatı olmuşsa da bu,(resim,mimarlık vb gibi).öbür görsel sanat türlerinin katkısının daha az olduğu anlamına gelmez.

Afrika sanatı incelenirken her şeyden önce insan vücudunu ele almak,yanlış olmaz,Çünkü insan vücudu Afrikada hem resim,hem de heykel sanatı,için bir malzeme gibi kullanılagelmiştir.Doğum,ergenliğe geçiş,evlenme,ölüm gibi önemli olaylar nedeniyle düzenlenen törenlere katılan dansçılar vücutlarını boyamakla,insan vücudunu resim yapmak için kullanılmış olurlar.Saç düzenlemelerini ve vücutta yapılan kesikleri de heykel sanatı sınırları içinde düşünmek gerekir.Afrika"da saç düzenleyiciler ve vücutlara kesikler yapanlar da sanatçı sayılır.

Çanak,çömlek yapımı tarım toplulukları arasında ,bu iş için uygun kilin ve yapılan eşyanın pişirilmesinde kullanılacak odunun bol olduğu yerlerde gelişmiştir.En yaygın bezeme tekniği kazımadır.Kazıma yapmak için rulet de kullanılır.Sahra"nın güneyinde kalan bölgelerde yapılan çanak çömlek genellikle bezenmeden kullanılır.renklendirilmek istenen seçkin kaplar olursa,bunlar bütünüyle boyaya batırılır.

Sepetçilikte ya örme ya da dolama teknikleri kullanılır.Genellikle bunlardan birincisi ormanlık yörelerde,ikincisiyle savanlarda yaygındır.

Hurma yaprağı,lifleriyle dokumacılık çok eski dönemlerden beri yapılmaktadır.Bu tür dokumaların en seçkin örnekleri Zaire deki Kubalarda görülür.Daha sonra tarımsal bölgelerde yaygın dokumacılıkta pamuk da çok kullanılır.Gana"daki Asantilerin ürettikleri ünlü kentte,kumaşlarının ipeği ülke dışından gelmektedir.Kumaşlar genellikle kadınlar tarafından ve dikey tezgahlarıda dokunur.Batı Afrika"da erkekler de dokumacılık yapar,ama onların tezgahları yatay,dokudukları kumaşlar da çok ensizdir.Asantiler,adinkra adı verilen kumaşlarını basma tekniğiyle renklendirirler.Yorubalar adire"lerini metal şablon kullanarak ya da yalnızca elle boyarlar.Asanti kültür çevresiyle Benin ve Dahomey"de aplike kumaş bezemesine de rastlanır.


Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.

Şengül Şirin 12-12-2011 09:07 PM

Cevap : Afrika Sanatı,afrika Sanatının özellikleri
 

Dericilik özellikle savanlarda önemli bir el sanatıdır.Hausa ve Kuzey Yorubaların ürettiği çok nitelikli deri eşya ihraç da edilir.Doğu Afrika halkları arasında dericilik en az heykelcilik kadar yaygındır.

Kuyumculukta altın ve gümüş eşyanın bezenmesinde,balmumuyla döküm ve kakma teknikleri uygulanır.Yüzyıllardır Afrika"da üretilegelen süs eşyası ve takıların en önemli parçası olan boncuk dışarıdan getirilmektedir.

Afrika mimarlığında kullanılan malzemeler çok çeşitlidir.Tümüyle taş yapıya az rastlanır.Yüzyıllardır hiç bozulmadan özgün durumunu korumuş kerpiç yapılar da vardır.Sanlar barınaklarını ağaç dallarından yaparlar.Ormanlık yörelerdeki Pigmeler bal peteği biçimli basit kulübelerinin üstlerini ağaç yapraklarıyla örterler.Sudan"da ve Doğu Afrika"nın çayırlık bölgelerinde evler dairesel planlıdır.Ama gene bu yörelerin halklarından olan Masailerin evleri dikdörtgendir.Kongo"da hem dairesel ,hemde dikdörtgen evler vardır.Genelde ormanlık bölgelerdeki evlerde ,yerel geleneklerin de etkisiyle dikdörtgen plan uygulanır.Bir yapı malzemesi olarak kerpicin sağladığı olanaklar sonuna kadar kullanılır.öyle ki, kerpiç yapılara da rastlanır.Büyük kentlerdeki gökdelen ,toplantı salonları ve benzeri çağdaş mimarlık örneklerinde ,oymalı kapılar ve duvar resimleri gibi geleneksel bezeme öğelerinin sık sık kullanıldığı izlenmektedir.

Görsel sanatların kıtadaki en eski örnekleri Sahra"daki kaya barınaklarında bulunmuş resim ve kazımalardır(İÖ 5.Binyıl)Afrika"da kaya üstüne boyayla ya da kazıyarak resim yapma geleneği bu iş için uygun yumuşak kayaların bulunduğu her yerde 20.yüzyıla değin süregelmiştir.Resim sanatının başka örneklerine,insan vücudundan evlerin duvarlarına ,tören ve günlük yaşamda kullanılan eşyaya kadar,çok değişik yerlerde rastlanır.Yakalar maskeleri resimlemenin onların heykel olarak değerini ancak biraz artırdığını düşünürler.Kalabari İjolarının gözünde ise resim heykelden çok daha değerlidir.Çünkü oyularak yapılan bir heykel olan maskenin,ruhlar için yalnızca bir barınak oluşturduğuna,ruhların bu barınakta yerleşip kalmasını ancak maskeyi boyayarak sağladıklarına inanırlar.

Heykel yapımında temel malzeme olan ağaçtan başka demir,bakır alaşımları,fildişi,pişmiş toprak ,pişirilmemiş kil ve taş da kullanılır.küçük pişmiş toprak heykelciklerin en eski örnekleri Çad Gölüne yakın Daima"da yapılan kazılarda ele geçirilmiştir.(İÖ 5.yy).İbo demircileri İS 9.yüzyılda işlenmesi kolay bakır alaşımlarını döküm tekniğiyle kullanarak çok başarılı heykeller gerçekleştirmişlerdir.Bundan üç dört yüzyıl sonrasıysa Ife demircileri ,döküm için hiç elverişli olmamasına karşın saf bakırı az rastlanır bir ustalıkla kullanmışlar ve bugün Ife Müzesinde bulanan Obalufon maskesi gibi yaşyapıtlar yaratmışlardır.Aslında pirinç,saf bakırdan çok daha fazla kullanılmıştır.Pirinç eşyanın en çok bulunduğu yer Benin"dir.Bu tür bakır alaşıma yapıtlar,pişmiş toprak heykellerle birlikte Sahra"nın güneyinde kalan bölgelerde heykel sanatının bellibaşlı ürünleri olmuştur.

Demir heykelcilikte çok alışılmış bir malzeme değildir.Kıtanın birçok yerinde tahta oyma heykelleri demirciler yapar.Bambaralı demirciler her iki malzemeyi de kullanırlar.Yoruba demircileri ise yalnızca madenle çalışır.dövme demirle çok ustaca yapıtlar yaratırlar.Başta Batı Sudan"dakiler olmak üzere çeşitli yörelerin heykellerinde görülen soyut öğelerin,bunların demirciler eliyle gerçekleştirilmiş olmasından kaynaklandığını ileri sürenler de vardır.

Sert ya da yumuşak çeşitli taşlardan yapılan heykellere Afrika"nın değişik bölgelerinde rastlanır.Ancak bu alanda tarih boyunca büyük bir sanatsal aşama göstererek ileri geçmiş belirli bir bölge yoktur.Dokusu çok titiz bir işçiliğe olanak verdiği için fildişi de sevilen bir heykel malzemesidir.


Kaynak:AnaBritannica cilt 1 frmsinsi.net için derlenmiştir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.