ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Kitap Özetleri (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=654)
-   -   Bugünün Saraylısı Kitap özeti (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1083877)

Şengül Şirin 11-10-2013 05:45 PM

Bugünün Saraylısı Kitap özeti
 
BUGÜNÜN SARAYLISI KİTAP ÖZETİ - ROMAN ÖZETİ



Kitabın Konusu

Orta gelirli İstanbul’da yasayan bir aileye, sonradan görme zengin bir akrabanın kızı olarak gelen bir kız ve bu ailenin yargı değerlerini nasıl alt üst edişi konu ediliyor.Kızın aileye gelir olarak sağladığı katkılar,kaprisleri ve güzel olmasından dolayı bir çok talip çıkması aile içinde nasıl etkiler yaptı anlatılıyor.

Kitabın Kısa Özeti

Postacının bile pek seyrek uğradığı evlerine postacı bir gün bıraktığı mektup evde şaşkınlık uyandırır.Mektupta Ata Efendinin teyze oğlu Yaşar kızını İstanbul’a yollayacağı yazmaktadır.Ayrıca yanında üç yüz lira göndermektedir.Böyle bir şeyi istemeyen Ata Efendi evde oluşabilecek problemlerden kaygılanmaktadır.Ama zengin olan teyze oğlunun göndereceği para hiçte göz ardı edilecek bir miktar değildir.Ayrıca kız güzel ise evde bulunan huzurun kaçabileceğini düşünmektedir.
Ama kız emrivaki bir şekilde gönderilir.Ve evde tahmin edilenden çok farklı bir kız çıkar karsılarına.Oldukça güzel olan kız evdekilerde dahil olmak üzere bir çok kişinin ilgisini kazanır. Eve yeni bir gelir kapısı da açılmış olur. Yaşar’ın İstanbul’daki iş ortaklarından da kızın geçimi için para vermektedirler.Ata Efendi’de kıza tutulur bu arada. Ata Efendi çalıştığı yerde güvenilir birisidir.Bir gün patronun oğlu Ayşen ile tanışır.Bu da iş yerinde Ata Efendi’ye bir karizma kazandırmıştır. Ata Efendi patronu ve Patronun oğlu ile daha sık bir araya gelirler ve patronun oğlu Rüştü kıza taliptir. Rüştü Ata Efendi ile oldukça ahbap olurlar.Ata Efendi terfi eder. Rüştü bir yere görürse Ata Efendi ve ailesini kimseye para ödetmez ve bir zengin gibi yaşamaya başlarlar. Daha sonra elçi Sait Reşit ile ilişkisi olan Ayşen yanlış bir karar verir ve elçi ile evlenerek yurt dışına çıkarlar.
Ayşen bu ilişkiden mutlu olmaz ve Rüştü ile Ata Efendi kız geri döndürmek için uğraşırlar. Ayrıca evde kız gidince eski haline dönmüş parasızlık baş göstermiştir. Kız da geri dönmek istemektedir.Evdekiler kızı özlemişlerdir. Ayşen geri döner. Patronun oğlu Rüştü ile evlenir.Böylece herkesin istediği son ortaya çıkmış olur.

Kitabın Ana Fikri

Para ve fiziki güzellikler insanların hayatına olumsuzluk ve huzursuzluk getirebilir.Bu gibi güzellikleri olması gerektiği gibi karşılamalı ve ne oldum delisi olmadan bunlardan faydalanılmalıdır. Çıkar her ne olursa olsun ahlaki değerlerden taviz verilmemelidir.

Kitaptaki Olayların ve Şahısların Değerlendirmesi

Ata Efendi : Evin babası.
Üftade Hanım : Evin annesi.
Feride : Ata Efendi’nin Kızı.
Atıf : Ata Efendi’nin Damadı.
Yaşar : Ata Efendi’nin teyze oğlu.
Ayşen : Yaşar’ın Kızı.
Rüştü : Ata Efendi’nin patronunun oğlu.
İsmail : İşyerinin katiplerinden.
Mesture Hanım : İsmail beyin hanımı.
Berin : Mesture hanımın kardeşi.
Deniz :Berin hanımın kızı.
Alımsızoğulları : Yaşar Beyin ortakları.
Sait Reşit Bey : Mısır elçisi.

Kitap Hakkında Şahsi Görüşler

Anlatımı sade ve yalın bir kitap.Olayların akışkanlığı okuyucuya zevk veriyor.Aile ve ahlaki ilişkiler açısından çarpıcı bir eser. Yazar okuyucuyu fazla yormadan konuyu anlatıyor.

Kitabın Yazarı Hakkında Bilgi

1888 yılında Beylerbeyi’nde doğan Refik Halid, 18. yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnu’dan İstanbul’a göçen Karakayış ailesindendir.Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i Hukuk’ta okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır. Kısa sürede üne kavuşmuş, Fecri Ati edebiyat topluluğu kurucularından olmuştur. Kirpi adıyla taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Ve Terakki hükümetince Anadolu’nun çeşitli yerlerine gönderilmiş, ancak 1. Dünya Savaşı’nın son yılında İstanbul’a dönebilmiştir.Dönüşünde bir süre öğretmenlik yapmıştır. Başyazarlık ve Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu ara tanınmış Ay dede mizah dergisini de çıkarmıştır.
Bazı siyasal davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halep’e yerleşerek Vahdet gazetesini çıkarmıştır.Hatay’ın Türkiye topraklarına katılmasında katkıları olmuştur.1938 yılında yurda dönen Refik Halid, çeşitli dergi ve gazetedeki günlük yazıları ve 20 kadar romanı ile yaşamını sürdürmüştür.1965 yılında ölen yazar;tekniği, dilinin güzelliği, taşlamalarının inceliği ve tasvirlerinin kuvveti ile ün yapmış, Modern Türk Edebiyatı’nın temel taşlarından biri olmuştur.

Şengül Şirin 11-10-2013 06:24 PM

Cevap : Bugünün Saraylısı Kitap özeti
 
BUGÜNÜN SARAYLISI ROMANININ ÖZETİ (2) (KİTABININ ÖZETİ, ROMAN ÖZETİ)

Yazarı: REFİK HALİT KARAY

Konusu


Babasının zengin oluşuyla taşradan İstanbul'a gelen, burada yeni bir hayata başlayan Ayşen'in hareketli geçen ve sonunda uyuşturucu bağımlılığına kadar giden yaşam öyküsü çerçevesinde İstanbul'un o yıllardaki sosyal ve ekonomik durumu anlatılmaktadır.

Ana Fikri

İnsan, paraya, lüks ve gösterişli bir hayata sahip olarak mutluluğu ve huzuru yakalayamaz.

Özeti

Ata Efendi, Gedikpaşa'daki mütevazi evinde eşi Üftade, kızı Feride, damadı Atıf ve oğlu Çetin ile birlikte yaşamaktadır.

Bir gün, Ata Efendi'nin teyze oğlu Yaşar'dan bir mektup alırlar. Laşar, mektupta, ticaret için memleketi ırakıp uzak yerlere gideceğinden kızını onlara emanet bırakmak itediğini yazmıştır. Ata Efendi Yaşar'ın kızı Ayşen'i görünce büyük bir şaşkınlık yaşar, Çünkü onlmar 13-14 yaşlarında kara kuru bir taşrı kızı beklerken, Ayşen beklmediklerinin aksine her görenin yüreğini hoplatacak boylu poslu, ceylan gibi bir kızdır. Ancak giyinişi ve davranışlarıyla biraz çiydir.

Kızın gelişiyle evde önce soğur rüzgarlar eser. Zira evde çapkın bir damat vardır. Ancak Ayşen bütün ev halkına getirdiği kaçakçılık malı hediyelerle hepsinin gönlünü kazanır. Çünkü Xayşen'in babası Yaşar kaçak malların ticaretini yapmaktadır.

Bir yandan Üftade Hanım, bir yandan Feride Ayşen'i İstanbul'u gezdirmeye başlarlar. Ayşen öylesine güzeldir ki her gittikleri yerde dikkatleri üzerine toplar. Ailece Florya'ya denize gittikleri bir Pazar günü Ata Efendi'nin patronu Tabip Sedefinci'nin oğlu Rüştü ile karşılaşırlar. Rüştü, daha ilk görüşünde ayşen'e aşık olur.

Yaşar, kızına fazlasıyla para göndermektedir. Ayşen de parasını giyimine, süsüne ve ev halkına aldığı pahalı hediyelere harcamaktadır. Yani Ayşen gösterişe düşkün bir kızdır.

Artış Rüştü, Ata Efendinin odasına sık sık uğramaya onunla yakınlık kurmaya çalışmaktadır. Rüştü bir akşam Ata Efendi ile iş yerinden arkadaşları İsmail Bey'i yemeğe götürür. Yemekte İsmail Beyin eşi, dul baldızı ve kızı da vardır. Bu bayanların hepsi hafif meşrep kadınlar olmasına rağmen ailesini Pazar günü evlerine davetini içikinin tesiriyle kabul eder. Zaten Rüştü Beyin isteğiyle Ayşen Hanıma yakınlık kurmak istiyorlardır ve bu aile daveti de buna zemin hazırlayacaktır. Ayşen bu hanımlarla özellikle baldız Berrin Hanımla çok iyi anlaşır. Artık giyim, kuşam konsunda Berrin Hanım yeni hocasıdır.

Yaşar kısa bir ziyaret için İstanbul'a gelir ve kızına bir apartman dairesi alır. Ata Efendi ve Üftade Hanım Ayşen'in koruyucusu olarak bu dairede onunla birlikte oturmaya başlar. Çetin de buraya gelmiştir. Feride ve Atıf Gedikpaşa'daki evde kalırlar. Atıf Yaşar'ın verdiği sermaye ile çivi imalathanesi kurarak iyi bir tüccar olur. Ayşen'in gelişiyle hepsinin hayatı değişmiştir.

Apartmana taşındıktansonra ayşen birdenbire çevresini ve eğlence şekillerini değiştirir. Artık önüne gelen sinemaya değil, en iyilerine gider. Yeni akıl hocası Berrin Hanım onu İstanul'un en lüks terzilerine, mağazalarına götürür. Parasıyla birlikte kızın görgüsü de artar. Tam bir hanımefendi olur.

Her gece Ayşen'i eğlence yerlerine, davetlere götürüp gezdirmek Ata Efendinin görevidir. Üftade Hanım kocasıyla ayşen'in gittikleri alafranga yerlere kendisinin yakışmayacağını, uymayacağını, uymaya çalışsa da kızın keyfini kaçıracağını bildiğinden yeni hayat başlayınca evde kalmayı tercih eder. Zaten ayşen'in istediğ ide budur.

Ata Efendi ve ayşen Taksim Gazinosuna gittikleri mir gece Rüştü ve Mister Tomas ile karşılaşırlar. Aynı gece ilerleyen saatlerde bir pavyona giderler. Burada da Elçi Faruk Senai Bey ile tanışırlar. Faruk Senai Bey kırkbeş yaşlarında, belki daha yaşlı, çok iyi giyinmiş, gösterişli biridir. Mister Tomas ve Faruk Senai Bey de Ayşen'in aşıkları arasına katılırlar. Ata Efendi ve ayşen o geceyi Aypşen'in üç aşığıyla birlikte geçirirler.

Ata Efendi de uzun zamandır Ayşen'e karşı farklı hislere sahiptir. Ona aşık değildir ama bir yeğene karşı beslenmesi gereken duyguları kendinde bulamamakta, ona karşı çok defa istemeyerek başka gözle baktığını anlamaktadır. Ayşen'i beğenmekte, onun güzelliğinin çekiciliğine kapılmaktadır. Ayşen'i başkaları beğendikçe duyguları daha da kabarmaktadır.

Faruk Senaî Bey ilk gördüğü gün Ayşen'e aşık olmuştur, onunla evlenmek istemektedir. Bu isteğini de Ata Efendiye Rüştü'nün babası Talih Bey aracılığıyla iletir. Tabii bunu duyan Rdüştü deliye döner. Çünkü Rüştü de Ayşen'le evlenmek istemektedir. Ancak ailesi özellikle babası bu evliliğe karşıdır. Çünkü Talib Bey kaçakçılıkla zengin olmuş sonradan görme bir tüccarın kızını oğluna almak istemez. Rüştü bütün ümidini Ata Efendinin işe el koymasına ve aracılığına bağlamıştır. Ata Efendiye gösterdiği saygının sebebi de budur. Ata Efendi de Ayşen'in Rüştü ile evlenmesini ister. Kızın, patronunun oğluyla evlenmesi ata Efendiye mevkii sağlayacaktır. Ayrıca böylece Ayşen'den büsbütün ayrılmamış olacaktır.

Talipler arasında en mükemmeli Faruk Senai Beydir. Aradaki yaş farkına rağmen Ayşen onu kabul edeceğini söyler. Çünkü Faruk Senai ona Avrupa'da üks bir hayat yatatabilecektir. Ancak Ayşen'in gönlü bu taliplerin hiçbirinde değildir. Kimseyle evlenmeye niyeti yoktur. Onun için önemli olan kendine en iyi en lüks hayatı sağlayacak erkeği bulmaktır. Bu nedenle erkeklerden bucak bucak kaçmakta, erkekleri atlatmaya çalışmakta, zaman (bilgi yelpazesi.net) kazanmaya çalmışmaktadır. Ayşen, babasının izni olmadan evlenemeyceğini söyleyerek Rüştü, Mister Tomas ve Faruk Senai Bey'i birbirlerinden habersiz Mersin'e babasıyla konuşmaya yollar. Böylece hem hepsine ümit vermiş olur hem de zaman kazanmış olur. Zaten babası Ayşen'in isteği dışında bir şey yapmayacaktır.

Bu duygular içindeki Ayşen bir bunalım geçirir. Tedavisini üstlenen Doktor Raşit Kaynarsu da ondan etkilenir. Hatta Ayşen'in hastalığının güzel ve şık görünme düşüncesinin, erkekleri büyüleme isteğinin sonucu başka hislere kendini kapatmasından ileri geldiğini, onunla evlenerek iyileştireceğini, evliliklerinni bir telkin olacağını söyleyerek kıza talep olur.

Rüştü, Mersin dönüşü Ayşen'den ümit kalmadığını anlayarak İstanbul'da durmaz, Mısır'a gider. Dönüşünde de babasının uygun gördüğü bir kızla evlenecektir. Faruk Senai Bey de yurt dışındaki yeni görevine tayin edildiğinden İstanbul'dan ayrılır. Tomas bütün ahmaklığına rağmen bu işten sonuç çıkmayacğını anlayarak sırra kadem basar. Üftade, Rüştü ve Elçi beyin kaçırılmayacak kısmetler olduğunu söyleyerek kızın gönlünde başka biri olduğunu düşünür. Ata ise biricik aşkından, Ayşen'den ayrılmadığına memnundur.

Dolma. ahçe Sarayı'nda Amerikan filosu şerefine verilen baloya Ayşen ve Ata Efendi Doktor Kaynarsu ile birlikte giderler. Baloda Rüştü de vardır. Balo çıkışında öylesine ir izhinam olur ki bütün davetlilerin paltosu karışır. Ata Efendi de kendi paltosunu bulamayınca üstüne uygun bir palto alarak davetten ayrılır.

Baloda karşılaşan ayşen ile Rüştü arasında tekrar bir yakınlaşma olur. Zaten Rüştü Mısır'dayken de sık sık mektuplaşmışlardır. Rüştü, Ayşen'i ailesine götürür ve iki genç evlenmeye karar verirler. Ancak ayşen hala ne yapacağından emin değildir. Çünkü uzun zamandır Faruk Senai Bey ile mektuplaşmaktadır. Elçi Bey onu italya'da beklemekte, evlilik teklifini kabul ederse ayşen'e bir apartman dairesi hediye edeceğini yazmaktadır.

Ata Efendi'nin kaybolan paltosu Mısırlı bir Paşa'nın paltosuyla karışmıştır. Rüveyha Paşa paltoyu eve getirir ve o da Ayşen'in güzelliğine kapılır. Ayşen, Rüştü'den gizli gizli Paşa ile görüşmeye başlar. Rüştü bunu duyunca çok kızar ancak Ayşen inkar eder. Rüştü de Paşayla arkadaşlık kurup görüşmeye başlar. Oysa Ayşer Nüveyha Paşayla anlaşmış, pasaportunu çıkartmış, yurtdışına kaçmak üzeredir. Ata Efendi, Ayşen'in pasaport çıkarttığını öğrenir. Ayşen herşeyi itiraf eder Paşa ile İtalya'ya gidecek, orada evlenecekler, sonra da babasının yanına gidip elini öpeceklerdir. Ayrıca babasının herşeyden haberi vardır.

Ata Efendi Rüştü'nün düşeceği duruma çok üzülür, ona karşı vicdan azabı duymaya başlar. Nişanlısını bırakıp başkasına kaçan bir kız olmayı Ayşen'e yakıştıramaz. Ancak yapacak bir şey yoktur. Ayşen kararını vermiştir. Ona yardım etmeye karar verir. Ayşen'in pasaport aldığını duyan Rüştü, Ata Efendi'yi tehdit eder. Bunu fırsat bilen Ata Efendi nişanı attıklarını söyler. Böylece Rüştü saf dışı edilmiş olur.

Bu kadar hareketliliğe ve Ayşen'in Mısır'a gidip ondan uzaklaşacağı düşüncesine dayanamayan Ata Efendi bir kalp krizi geçirir. Ayşen, Ata Efendi iyileşene kadar bekler, iyileştikten sonra Mısır'a gidip Paşa ile evlenir.

Ayşen gidince Ata Efendi ailesiyle Gedikpaşa'daki eve döner. Artık Rüştü'nün babasının yanında çalışamayacağına göre işinden ayrılır. Paşa, onlara bir maaş bağlamıştır. Maaşları her ay düzenli olarak ellerine geçer. Ekonomik sıkıntıları yoktur ama Ata Efendi Ayşen'i unutamaz, Ayşen her ak aklındadır. Saman alevine benzemeyen bu aşkı ömrü boyunca çekecektir. Ayşen'e sık sık, uzun uzun mektuplar yazar, fakat Ayşen'in nadiren yazdığı cevaplar birkaç satırı geçmez.

Ayşen gittikten on yedi ay sonra bir akşamüstü Rüştü'nün bir adamı gelerek Rüştü'nün Ata Efendi ile görüşmek istediğini söyler. Rüştü'nün söyledikleri Ata Efendi'yi çok şaşırtır. Rüştü, Ayşen ile uzun zamandır mektuplaştığını; son mektubunda da kocasından ayrılacağını, rüştü'den ayrı yaşayamayacağını en kısa zamanda İstanbul'a döneceğini yazdığını söyler. Ata Efendi ancak Rüştü'nün verdiği mektubu okuyunca inanır. Ayşen en mutlu günlerini Gedikpaşa'aki evde geçirdiğini, dönünce oraya yerleşeceğini yazmıştır.

Rüştü tam Ayşen'i unutmaya başlarken mektupları gelmeye başlamıştır. Şimdi Rüştü büyük ümit içerisindedir. Zaten Ayşen mektuplarında Paşa'dan boşanıp, onunla evleneceğini yazmıştır. Rüştü ve Ata Efendi Ayşen'in Mısır'dan rasıl kaçıp İstanbul'a geleceği üzerine günlerce plan yaparlar. Sonunda Kahire'den Atina'ya, oradan da İstanbul'a gelmesini uygun görürler. Ayşen'e de bildirirler. Ancak birkaç hafta sonra Ayşen'den gelen mektuplar kesilir, hiçbir şekilde haber alamazlar.

Rüştü'nün bir arkadaşının yakını Mısır'dan henüz dönmüştür. Ondan Ayşen'le ilgili haber alabileceklerini düşünürler. Kızın dayısı olarak bu beyle Ata Efendi görüşür. Ayşen yaşadığı hayatın gidişatından sıkılarak morfine alışmıştır. Bu keyif vericinin etkisiyle de eski günlere özlem duyduğu, hayallerini anlattığı o mektupları göndermiştir. Bu durumu tam zamanında fark eden Paşa İstanbul'a gidiyoruz diyerek Riviera'da bir sanatoryuma yatırmıştır. Duydukları Ata Efendi için gerçekten bir yıkım olur. Kendini Taksim sokaklarına atar, saatlerce Ayşen'le gezdiği yerlerde dolaşır. Gecenin sonunda ise caddedeki arabalardan birinin önüne atlayarak intihar eder.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.