ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Atatürk Köşesi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=386)
-   -   Yılmaz Özdil Yazdı: Bir 14 Şubat Hikayesi (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1084354)

Şengül Şirin 02-14-2014 05:49 PM

Yılmaz Özdil Yazdı: Bir 14 Şubat Hikayesi
 
Hürriyet yazarı Özdil, 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Mustafa Kemal Atatürk'ün Bulgar aşkı Miti'yi yazdı.


Bugün günlerden 14 şubat. Sevgililer günü. Hürriyet yazarı bugüne özel bir yazı yazdı. Pek de bilinmeyen bir hikayeyi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Bulgaristan'ın Sofya kentinde tanıştığı Miti'yi ve yaşadıkları büyük aşkı anlatan Özdil, 'Memlekette her şey kötü gidebilir, tarihin en karanlık, en umutsuz günleri yaşanıyor
olabilir. Acı çekeriz, mücadele ederiz, direniriz, gün gelir illa ki düzelir. Ama o kızı
kaybedersen... Senin için hayatın boyunca hiçbir şey asla düzelmez. Git, tut elinden.' diye yazdı.


İŞTE PAYLAŞIM REKORU KIRACAK O YAZI


Sevgili
Zımba gibi delikanlı.
Sofya’da o sırada.
Görev icabı.
Henüz yeni taşınmış, pek arkadaşı yok, Bulgaria pastanesine tek başına oturuyor, etrafı
tanımaya çalışıyor, akşamları operaya filan gidiyordu. Gene böyle bir şubat günü...
Şehir Kulübü’ne davet edildi. İşte orada tanıştılar. Adı, Dimitrina’ydı. Kısaca, Miti
diyorlardı. Çok güzeldi. İsviçre’de müzik eğitimi görmüştü, üç lisan biliyordu.
Sosyetenin en gözde bekârıydı. E fonda da Mavi Tuna valsi çalıyordu. Bizimki hiç
tereddüt etmedi, salonu ortadan kılıçla ikiye böler gibi yürüdü, yanına gitti, bu dansı
bana lütfeder misiniz dedi. Şimşekler çakan kıskanç bakışlar eşliğinde, piste çıktılar.
İLK GÖRÜŞTE AŞK
Herkes mırıl mırıl onlar hakkında konuşuyor, onlar ise hiç konuşmuyor, birbirlerine
gülümseyen gözlerle bakarak, dans ediyorlardı. İlk görüşte aşk derler ya, öyle olmuştu.
Ertesi gün... Bizzat Miti’nin annesi tarafından, evlerine, çaya davet edildi bizimki... Bu
davet, gençlerin görüşmesine resmi izin manasına geliyordu. Buluşmaya başladılar.
Borisova parkında dolaşıyorlar, buz pateni yapıyorlar, tiyatroya gidiyorlardı. Önce
dedikodular başladı, sonra tatsızlıklar... Çünkü, Miti’nin babası Bulgar Çarı’nın has
adamlarındandı, savaş kahramanı generaldi, savunma bakanlığı da yapmıştı. Böyle bir
adamın kızıyla, bir Türk, olacak iş değildi. Bizimkinin ise, umurunda bile değildi. Askeri
Kulüp’te tertiplenen baloda denk getirdi, inadına, Çar’ın önünde dans etti Miti’yle... Ele
güne meydan okudu. Hemen ardından da, evlenelim dedi. Miti düşünmedi bile, evet
dedi. Gel gör ki, iki gönül bir olmuştu ama, general seyran olmamıştı. Mahalle baskısı,
dayanılacak gibi değildi. Aldı bizimkini karşısına, bu evlilik mümkün değil, bundan
sonra kızımla görüşmezseniz iyi olur dedi. Dünya, bizimkinin başına yıkıldı.
BİZİMKİ NİŞANI DUYDU DAHA DA YIKILDI
Haftası geçmeden, Miti’yi apar topar bir başkasıyla, bir mühendisle nişanladılar. Bizimki nişanı
duydu, daha fena yıkıldı. Zaten görev süresi de bitmişti, o öfkeyle topladı bavulları,
İstanbul’a döndü. Halbuki, nişan mişan yoktu. Miti bir başkasıyla evlenmeyi reddetmiş,
parmağına zorla takılan yüzüğü fırlatıp atmıştı.
*
Maalesef, bizimkinin bundan haberi yoktu.
*
ÖMRÜ BOYUNCA YAPTIĞI TEK HATAYDI
Ömrü boyunca yaptığı...
Tek hataydı.
*
Kızı alıp, gitmeliydi.
Yapamadı.
*
Miti’den sonra, hayatına 19 kadın daha girdi. Nafile.
Asla mutlu olamadı. Asla.
Unutamadı.
Hatta, seneler sonra, Ankara’da Bulgar Kooperatif Tiyatrosu’nun oyuncularıyla sohbet
ederken, “gençliğimi bıraktım Sofya’da” dedi...
“Bir kız sevdim ama, bana vermediler...”
*
Kırık bir kalple yaşadı.
Yalnız bir kalple rahmetli oldu.
MİTİ 30 YAŞINA KADAR BEKLEDİ
*
Miti desen... 18 yaşındaydı, 30 yaşına kadar bekledi. Ha bugün bir mektup gelir, ha
yarın kendisi çıkagelir, bekledi, evlenmedi. Maalesef gelmedi. Ailesinin artık yeter
baskısıyla, bir avukatla evlenmeyi kabul etti. Saygılı ama, sevgisiz bir evlilikti. İki kızı
oldu. Kalbindeki boşluğu evlatlarıyla doldurmaya gayret etti. Taa ki, 1966’nın 7
Ağustos gecesine kadar... Ağır hastaydı, zor konuşuyordu, başında bekleyen kız kardeşi
Olga’ya mırıldandı. “Biliyor musun” dedi, “rüyamda onu gördüm, galiba nihayet
Mustafa Kemal’e kavuşuyorum...”
*
Kapattı gözlerini.
Nihayet kavuşmuşlardı.
*
Ve, gene öyle bir Şubat...
Bugün Sevgililer Günü.
*
Memlekette her şey kötü gidebilir, tarihin en karanlık, en umutsuz günleri yaşanıyor
olabilir. Acı çekeriz, mücadele ederiz, direniriz, gün gelir illa ki düzelir. Ama o kızı
kaybedersen... Senin için hayatın boyunca hiçbir şey asla düzelmez. Git, tut elinden.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.