ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Protesto Ediyorum !... (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=391)
-   -   Eylemden Önce Propagandayla Yönlendirilen Zihinler (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=111745)

VANDETTA 09-30-2010 06:49 PM

Eylemden Önce Propagandayla Yönlendirilen Zihinler
 
http://www.turksiyer.com/images/stor.../312495904.jpg



Beyinler çağımızda kitle haberleşme araçlarına karşı uyanık olma mecburiyetinde ve hatta misyonu ile karşıkarşıyadır.Bu uyanıklık pasif bir tutum olmanın ötesinde,aktif bir mücadeleyi gerektirmektedir.


Beyinin hürriyeti,düşünmeyle gerçekleşmeye başlar.Düşünmeye alışmamış bir beyinin hürriyeti sözkonusu olamaz ya da en çok onun için sözkonusudur.Ancak her düşünen beyin hür sayılabilir mi?İşte burada bunun üzerinde durulmaya çalışılacak. Söze şöyle bir ters orantı kurarak başlamak mümkün;
Radyo televizyon ve basın yayın organlarının yayın kesafeti arttıkça,beyinlerin ihtiyacı olan düşünme zamanı azalmaktadır.Bu uzun zamandır süregelen,hemde tozunu artırarak süregelen talihsiz bir çelişkidir.Beyin kendi bulup geliştirdiği bazı müesseselerin elinde hürriyetini azaltmakta ve ister-istemez "robotlaşma"ya doğru gitmekte.Düşünmek istiyorsanız radyo televizyon ve yazılı basın organlarını takip etmek zorundasınız.Ancak bu takip,takip etme şeklinden çıkıp "takip ettirilme" tarzına dönüştürüldüğü andan itibaren de düşünme eylemi,işte bu amansız organların insafına terkedilmiş olmaktadır.İşte bu curcuna da her an değişen bir çevre içinde tehlike çanlarını sadece duyurabilmek için bile çok daha keskin bir sese ihtiyacımız var.Bu derece ahenksiz ve akortsuz bir gürültünün hakim olduğu bir alemde dinleyicinin yeni uyarıcılara karşı tamamen uyuşup,kendisini sığlıklardan selametle sıyırıp geçirebilecek dümen işaretlerini hiç duymaması tehlikesi çok büyüktür diyen Allen M. Sievers'a katılmamak mümkün mü?

Dahası var;


Birçok fikrin propagandayla yaşatıldığı günümüzde okumanın ve dinlemeninse propagandaya kulak vermekten başka bir anlamı olmasa gerek.Propaganda imkanlarının da belirli merkezlerin elinde olduğu düşünülecek olursa beyinlerimizin ancak belli istikametlerde ikna edilmeye,ancak "empoze yoluyla" ikna edilmeye çalışıldığı açıkca görülür. Mesele,çağdaş yayın bombardımanının beyinlerin düşünme süresini azaltmasıyla kalmıyor,düşünme imkanı bulan beyinlerin de hür düşünme kaabiliyetlerini olumsuz yönde etkiliyor.Yayınlar genellikle tek taraflı yapılıyor ve beyinlerin düşünceleri belli istikametlerde oluşturulmaya çalışılıyor.Beyinin düşünme zamanının elinden alınması yetmiyormuş gibi,ona belli düşünceler empoze ediliyor.Radyo,televizyon sahne ve meydanlara çıkan kamu oyunu oluşturucu düzeydeki şehsiyetlerin belki de tamamı bir aktör olarak çıkmaktadırlar karşımıza; Makyajlı,ses tonları ayarlı,konuşma saatleri tiizlikle seçilmiş,jest ve mimikleri önceden ayarlanmış,kıyafet düzenlenmiş vesaire.Karşımızda söz gelişi bir politikacı kadar bir aktör de görmekte olduğumuzu söylemek yanlış olmaz.Televizyon ekranlarında seyrettiğimiz meşhur simaların devlet adamların,sanatçıların,ilim adamlarının vesaire maskelerini idrakte çoğu zaman zaaf gösteririz.Haklarında verdiğimiz hükümler genellikle bu maskeye dayanır.

Propagandanın önemi ve tehlikesini bu şekilde belirttikten sonra sormak istediğimiz soru ve makalemizin ana içeriği şudur;
1984 yılından sonra Türkiye'nin başına Amerika tarafından musallat edilen "Pkk sorunu"nu son dönemlerde gerek politikacılar gerekse aydınlarımız tarafından "Pkk sorunu" şeklinde dillendirildiğini duydunuz mu hiç?Bugün gelinen nokta da pkk sorunu, yerini,Kürt sorununa bırakmıştır yada bırakılmaya çalışılıyor.Bu durum ise en başından beri kendisini Kürt halkının temsilcisi olarak göstermeye çalışan Pkk'nın elini güçlendirmekte olduğu gibi bölgedeki sorunun çözümü için kendilerinin muhatap alınması sonucunu çıkaracaktır.Oysa Kürt halkı bir çok vatandaşını kanlı terör örgütüne kurban vermiş,bölgenin kalkınma ve gelişme politikasının önünde,bölgede görevli mühendis ve öğretmenleri öldürerek ve iş adamlarının gözünü korkutarak en büyük engeli oluşturmuştur. Amacımız bölgedeki terör olaylarını araştırmak değil aksine herkes tarafından bilinen bu terör örgütünün yasallaştırılıp halkın nezdinde dolaylı yollardan ülkeye maledilme çabalarına dikkat çekmektir.Bu sürecin sonunda terör örgütünün Pkk'ya da başka bir isim altında muhatap alınması olasıdır.Millet olarak yönlendirici söylemlerin,Pkk terör örgütünün de olsa olsa,bölgedeki petrolü kontrolü altına almak isteyen Amerikanın temsilcisi olabileceğinin farkında olmaktır.

Eylemden önce millet fikre aşina hale getirilmek istenmektedir,burada bize düşen yönlendirilmemize izin vermemek olmalıdır.


Takdir siz değerli okurlarındır.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.