ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Ansiklopedisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=476)
-   -   Han Ve Kervansaray-Türkler'de (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=87331)

Şengül Şirin 07-09-2009 01:42 PM

Han Ve Kervansaray-Türkler'de
 
Han Ve Kervansaray-Türkler'de


Ticaret yollannın gelişmesine ve güvenliğine önem veren Türkler Çin ve Hindistan'ı Avrupa'ya bağlayan yolların üstüne birçok han ve kervansaray yapmışlardır. Kervanlar ile tatar adı verilen posta görevlileri uzun yolculuklarda menzil denen bu konaklama yerlerinde dinlenir, yemek yer geceyi geçirirdi. Daha sonra İslam dininin yayılma döneminde, Araplar ele geçirdikleri topraklarda ve sınır boylarında güvenliği sağlamak ve İslam dinini yaymakla görevli askerlerin barındığı küçük kaleler kurdular.

Ribat adı verilen bu yapıların çevresi bir savunma duvarıyla çevrilir, avlusuna tek kapıdan girilirdi. Avlu ambarlar, odalar, ahırlar, mescit, sarnıç, gözetleme ve işaret kuleleriyle çevrelenmişti. Ribatların zamanla işlevleri değişti. İslam yaşamında dervişlik kurumunun yaygınlaşmasıyla Mısır, Filistin ve Suriye'dekiler tekke ve zaviyelere dönüştü. Asya'daki ribatlar ise gelip geçen yolcuların ve kervanların dinlenmeleri ve güvenliklerinin sağlanması için tasarlanan kervansaray yapıları olarak gelişti.


Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk devleti Karahanlılar döneminde kervansaray yapımı vakıf kurumu olarak devletçe desteklendi. Tarihi bilinen en eski kervansaray olan Ribatı Melik Karahanlılar zamanında yapıldı. BuharaSemerkant arasında yer alan bu yapının kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır.

Han ve kervansaray yapımı daha sonra kurulan Gazneliler, Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklulan gibi Türk devletlerince de sürdürüldü. Kervansaraylar Büyük Selçuklular döneminde büyük bir gelişme göstererek anıtsal bir mimari anlayışla yapılmaya başlandı. Anadolu Selçuklulan döneminde "Sultan Han" adı da verilen kervansaraylar sultanlann büyüklüğünü ve gücünü simgeleyen görkemli yapılar biçimini aldı. Haçlı Seferleri'yle

birlikte Suriye kervan yollarının güvenliğini yitirmesi, 13. yüzyılda Anadolu'dan geçen ticaret yollarının önemini daha da artırmıştı. Ticaretin bu yollann güvenlik altına alınmasıyla gelişeceğini bilen Selçuklular kervansaray yapımını hızlandırdılar.
Kervansaraylar yolcuların her tür gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmıştı. Aşevi, mescit, hamam, nalbant, araba tamirhanesi, sağlık ocağının yanı sıra bazılarında kitaplık bile bulunmaktaydı. Yolcular kervansaraylarda hiçbir ücret ödemeksizin üç gün yatabilir ve yemek yiyebilirdi. Zengin, yoksul, Müslüman, Hıristiyan ayrımı gözetilmeksizin her yolcuya aynı özen gösterilirdi. Hastalar iyileştirilir, ilaç verilir, yoksul yolcuların bazı gereksinimleri karşılanırdı.

Görünümleri bir kaleyi andıran kervansarayların kapıları gün batımında kapanır, gün doğarken açılırdı. Bu süre içinde dışarıya çıkılmaz, ama gece gelen yolcular içeri alınırdı. Anadolu'da kervansaraylardan başka amaçlar için de yararlanılmıştır. Bu büyük ve korunaklı yapılar gerektiğinde kışla olarak kullanıldığı gibi hapishane ve sığınak olarak da kullanılmıştır.

Deniz ulaşımındaki gelişmelerle birlikte kervansarayların önemi azaldı. Osmanlılar döneminde kervansaraylar yerlerini kent içi hanlara bıraktı. Kentlerde, zemin katları depo ve ahırlara, üst katları ise odalara ayrılmış
hanların yanı sıra, ahırı olmayan hanlar da yapılıyordu. Birinci tür hanlarda yolcular konaklar; ikinci tür hanlar ise bugünkü iş merkezlerini andırırdı. Bu hanların alt katları depo olarak kullanılır, üst katlarında ise tüccarların ya da zanaatkarların odaları bulunurdu.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:00 AM

Cevap : Han Ve Kervansaray-Türkler'de
 
3 Eklenti(ler)
Kurşunlu Han

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049150

Kurşunlu Han, İstanbul ilinin Büyükçekmece ilçesinde bulunan tarihi kervansarayhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Büyükçekmece Kervansaray olarak da bilinirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

1566 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif 48 metre uzunluğunda, 22,3 metre genişliğindeki kervansaray kesme taştan yapılmıştırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif İlk yapıldığında çatının tamamı kurşunla kapatıldığından Kurşunlu Han olarak bilinmektedirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

16http://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Asya ve Avrupa ticaret yolları üzerinde İstanbul'un Avrupa çıkışındaki büyük konaklama yeri idihttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

1985-1987 yıllarında restore edilen kervansarayda Ramazan ayı boyunca şenlikler yapılmakta, kermes ve gösteri gibi kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenmektedirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

Kervansaray, karşısında bulunan Sokullu Mehmet Paşa Camii ve Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü'nün başındaki turistik alanda bulunurhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif




Karatay Hanı


http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049150

Karatay Hanı, Celaleddin Karatay tarafından Kayseri-Malatya yolu üzerinde inşa ettirilen kervansarayhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

Karatay Hanı iki bölümden oluşurhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Birinci bölümde dikdörtgen bir avlunun etrafında çeşitli mekanlar yer alırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif ikinci bölüm ise arkada daha küçük ve kapalı bir mekandırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Giriş kısmının yanındaki kubbeli bölüm hanın mescididirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif mescidin doğusunda hamam yer alırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

İşlek bir ticaret yolu üzerinde olması sebebiyle uzun yıllar kullanılan Karatay Hanı Coğrafi Keşiflerden sonra ticeret yollarının değişmesiyle önemini kaybetti ve 16http://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif asırda zaviyeye dönüştürüldühttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

Kargı Han

http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049150

Alanya'nın batısında, Kargı çayının kuzeyindedirhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

Hanın kitabesi olmadığı için yapım yılı hakkında bilgi yokturhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif 46 metre eninde, 50 metre boyunda taş yapıdırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Akdeniz ile İç Anadolu'yu bağlayan yol üzerinde, Kesikbel mevkiinde kervansaray olarak kullanıldığı sanılmaktadırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Odalarının hepsinin tavanında hava bacaları bulunmaktadır ve odalar orta avlunun etrafında sıralanmıştırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Kapının karşısında taştan oyulmuş sabit hayvan yemlikleri bulunurhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif Yapı harap durumdadırhttp://www.forumalev.net/images/smilies/nokta.gif

Şengül Şirin 03-02-2011 10:02 AM

Argıt Hanı (Altınapa Hanı)
 
Argıt Hanı (Altınapa Hanı)



Konya-Beyşehir Karayolunun 13. km.sinde, Başarakavak sapağında, Altınapa Baraj Gölü sahası içerisinde kalan Argıt (Altınapa) Hanı, devletin en yüksek mevkilerine kadar yükselmiş azatlı bir köle olan Şemseddin Altunba (Altınapa) tarafından 1201 yılında yaptırılmıştır. Hanın kitabesi bulunmamaktadır. Ancak, Şemseddin Altunba tarafından yaptırıldığı 1201–1202 tarihli vakfiyeden anlaşılmaktadır. Bu vakfiyede Şemseddin Altunapa’nın Konya Akşehir yolu üzerinde Argıthanı kasabasının olduğu yerde bir kervansaray yaptırdığı yazılıdır.

Han dikdörtgen planlı olup, kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır. Ayrıca bol miktarda da devşirme antik parçalar kullanılmıştır. Kapalı ve açık kısmı bir arada bulunmaktadır. Her iki bölüm birbiri ile aynı ölçüdedir. Doğu yönündeki giriş kısmı ana duvarlardan öne doğru taşkın değildir. Girişin hemen solunda, dışarıdan ikinci kata çıkan bir merdiven bulunmaktadır. Bu bölüm hanın mescit kısmıdır. Girişten kapalı bir avluya geçilmektedir. Bu avlunun iki yanında mekânlar bulunmakta olup, doğu kanadı boydan boya beşik tonozla örtülüdür. Batı yönü ise revak şeklinde düzenlenmiştir. Buradan kapalı kısma geçişi sağlayan kapı dışarıdakinin aksine öne doğru taşırılmış ve anıtsal bir görünüm kazanmıştır. Kapalı kısım giriş yönünde olduğu gibi üç sahınlıdır. Bunların üzerleri beşik tonozlarla örtülüdür. Bu sahınlardan ortadaki daha geniş ve yüksektir. Her iki bölüm de mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır.

Günümüzde sular altında kalan ve harap durumdaki hanın 1973 yılında Mahmut Akok-Orhan Semerci tarafından rölöveleri çizilmiştir.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:04 AM

Kızılviran (Kızılören) Han
 
Kızılviran (Kızılören) Han



http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049423


Konya-Beyşehir yolu üzerinde bulunan bu yapı kitabesinden öğrenildiğine göre, I.Gıyaseddin Keyhüsrev’in İkinci saltanat döneminde Emir Şah (Emir Kutluh) tarafından 1206’da yaptırılmıştır.

Kızılören Hanı, kapalı ve açık kısmı bir arada bulunan han plan şemasına göre yaptırılmıştır. Diğer hanlardan farklı olarak bu hanın avlusu kapalı kısmından daha geniş tutulmuştur. Kütlevi bir görünümü olan yapının yan cepheleri ile girişinin köşelerine yerleştirilen payandalar bu kütlevi görünümü hafifletmektedir.

Kesme taş ve moloz taştan yapılan hanın girişi batı cephesindedir. Cephenin ortasında iki katlı olarak yapılmış bir bölüm vardır. Bu bölüm bütünüyle dışarıya taşırılmıştır. Bu yüzden de diğer Selçuklu hanlarından farklı bir görünümdedir. Bu bölümün alt ve üstü üç ayrı kısma ayrılmış, alt katta giriş eyvanı bunun solunda baldaken tarzında bir su sistemi bulunmaktadır. Sağdaki diğer mekân ise girişi avluya açılan ayrı bir bölüm halindedir. Buradan avlu cephesinden sağlı sollu birer merdiven ile çıkılmaktadır. Günümüzde çok fazla tahrip olan bu merdivenlerden kuzeydeki bağımsız mescide, diğeri de iç içe düzenlenmiş bölümlere geçilmektedir. Diğer Selçuklu kervansaray ve hanlarında avlunun ortasında bulunan köşk-mescit burada üst kata alınmıştır.

Hanın kapalı kısmının taç kapısı öne doğru taşırılmış olmasına rağmen oldukça sadedir. Buradaki 1980’li yılların ortasına kadar yerinde olan dört satırlık kitabesi günümüze ulaşamamıştır. Kapalı kısım giriş yönünden itibaren üç bölüme ayrılmıştır. Burada da orta sahın diğerlerine göre daha geniş ve yüksektir. Ancak günümüzde üst örtüsü tamamen çökmüştür.

Hanın 400 m. güneydoğusunda bulunan küçük ölçüdeki beşik tonozlu iki sahınlı yapı konusunda sanat tarihçiler arasında tartışmalar sürmekte olup, bunların mescit olup olmadığı da anlaşılamamıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, Beyşehir Belediyesi adresinden alınmıştır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:06 AM

Zazadin Hanı
 
2 Eklenti(ler)
Zazadin Hanı



http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049583


Konya-Akşehir yolunun 22. km.sinde, Tömek Köyü’nün bulunduğu yerdeki Zazadin Hanı’nın iç ve dış kapılarındaki kitabelerden öğrenildiğine göre, Vezir Sadettin Köpek tarafından 1235–1236 yıllarında yaptırılmıştır.

Günümüze iyi bir durumda gelen Zazadin Hanı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen plan şeması göstermektedir. Diğer Selçuklu han ve kervansaraylarında olduğu gibi kapalı ve açık bölümlerden meydana gelmiş, ancak kuzey duvarı kademeli olarak yapılmıştır. Yapımında kesme taş kullanılmıştır. Bu taşların arasına devşirme olarak antik taşlara da yer verilmiştir. Han kütlevi görünüşü itibarı ile bir kaleyi andırmaktadır.

Hanın girişi masif görünümlü olup, dışarıya doğru taşırılmış ve iki ayrı renk taştan anıtsal taç kapısı yapılmış ve bu kapı duvarları destekleyen payandalarla daha görkemli bir görünüme sahip olmuştur. Diğer Selçuklu hanlarında kısa kenarda bulunan giriş kapısı bu kez, hanın geniş cephesine yerleştirilmiştir. Buradan bir giriş eyvanı ile avluya geçilmektedir. Diğer kervansaray ve hanlarda görülen revak-mekân ilişkisi burada daha farklıdır. Uzun kenarlarda mekân-revak-mekân uygulaması ile değişik bir plan ortaya konulmuştur. Bu tür plan düzeninin uygulanışının nedeni anlaşılamamaktadır.




http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049583





Avlunun çevresinde bağımsız mekânlar bulunmakta olup, bunlar hanla ilgili sosyal hizmetlerdir. Mescit kısmı yapının girişi üzerindedir. Bu mescide eyvanın solundaki duvardan dışarıya doğru taşırılmış ancak, günümüzde kısmen tahrip olmuş merdivenlerden çıkılmaktadır. Avludan kapalı kısma geçişi sağlayan kapı avlu kapısında olduğu gibi iki renk malzemeden yapılmıştır. Bu bölüm bir orta sahın ile buna dik olarak planlanmış yan sahınlardan meydana gelmiştir. Aynı zamanda mimar olan Sadettin Köpek burada farklı bir uygulamaya gitmiş, seki düzenlemelerini diğer kervansaraylara göre farklı biçimde geliştirerek uygulamıştır. Orta sahın burada daraltılmış ve yalnızca insanların geçebileceği şekilde bir koridor biçiminde düzenlenmiştir. Orta sahının ikinci bölümü biraz daha daraltılarak uzatılmış ve böylece bu bölüm haçvari bir şekle dönüşmüştür.

Hanın bezeme olarak fazla bir özelliği bulunmamaktadır. İki renkli malzemenin yanı sıra geometrik kompozisyonlara yer verilmiş, taşçı işaretleri de diğer yapılarda olduğu gibi burada da görülmektedir.

Zazadin Hanı Selçuklu döneminde yapılmış diğer han ve kervansaraylar arasında en iyi korunanı olmasına rağmen yine de birçok bölümü tahrip edilmiştir. Avlu etrafındaki revakların bazıları yıkılmış, üst örtüler kısmen çökmüştür.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, T.C.Konya Valiliği adresinden alınmıştır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:09 AM

Horozlu Han
 
1 Eklenti(ler)
Horozlu Han



http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1299049728




Konya-Akşehir yolu üzerinde bulunan ve Konya’nın kuzeyindeki şehir dokusu ile birleşmiş olan Horozlu Han’ın kitabesi ve onunla ilgili herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Bu bakımdan hanın yapım tarihi kesinlik kazanamamaktadır. Ancak, birçok araştırmacı hanın Sultan II.Gıyaseddin Keyhüsrev ve İzeddin Keykavus döneminde devlet görevinde bulunan Esedüddin Ruzbe tarafından yaptırıldığını ileri sürmektedir. Esedüddin Ruzbel’in 1249 yılında öldürüldüğü dikkate alınacak olunursa, hanın XIII. yüzyılın ortasında yapıldığı ortaya çıkmaktadır.

Vakıflar Genel Müdürlüğü 1970’li yıllarda hanı eski belge ve fotoğraflarına dayanarak restorasyonunu yapmıştır. Hanın tamamen kesme taştan yapıldığı görülmektedir. Ancak plan düzeni tam olarak ortaya çıkarılamamıştır. Mescit kısmının Zazadin ve Obruk hanlarında olduğu gibi girişin üzerinde olduğu sanılmaktadır. Diğer hanlarda olduğu gibi anıtsal bir giriş kapısının olup olmadığı konusunda da kesin bir bilgi yoktur. Avlunun bütünüyle yıkılmış olmasından ötürü de taç kapının da tamamen ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Günümüzde dışa doğru taşkın bir kapı bezemesiz olarak restore edilmiştir.

Hanın girişinde bulunan ve temel izlerine göre düzenlenen kapalı kısımın orta sahnın daha yüksek olarak tutulmuş, yan sahınlar da buna dik olarak oluşturulmuştur. Orta sahnın üzerindeki kubbe pandantifli olup, ağırlık kemerler vasıtası ile kare kesitli ayaklar üzerine bindirilmiştir. Yapının dışında olduğu gibi içerisinde de kesme taş kullanılmış, merkezi kubbede tuğlaya yer verilmiştir. Tuğla bezeme ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Orta sahnın üzerindeki kubbeye bir de ağırlık feneri yerleştirilmiştir.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, T.C.Konya Valiliği, adresinden alınmıştır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:11 AM

Kadın Hanı
 
Kadın Hanı





Konya Kadınhanı ilçesi, Konya-Akşehir yolu üzerindeki han ve kervansarayların sonuncusudur. Kervansarayı, kapı kitabesinden öğrenildiğine göre Mahmut kızı Raziye Hatun 1223 yılında yaptırmıştır.

Kadın Hanı, kesme taştan yapılmış, açık ve kapalı bölümlerden meydana gelmiştir. Duvar örgüsünde çok sayıda devşirme antik malzeme kullanılmıştır. Anadolu Selçuklu hanlarının tipik plan şemasına uygun olarak yapılan hanın avlusunun bulunduğu, bugünkü yapının iki yanındaki duvar uzantılarından anlaşılmaktadır. Bu uzantıların beden duvarları dışında da devam etmesi avlunun kapalı mekândan daha geniş olduğunu göstermektedir.

Günümüze yalnızca 22.50x28.50 m. ölçüsünde kapalı mekânı gelebilmiştir. Hanın kapalı kısmına cepheden öne doğru taşırılmış bir portalden girilmektedir. İç mekân dikdörtgen planlı olup, her sırada beşer tane olmak üzere on paye ile üç sahna ayrılmıştır. Bölümlerin üzerini birbirine bitişik tonozlar örtmüştür. Dışa kapalı olan bu hanın içerisi mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf,kadınhanı belediye adresinden alınmıştır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:16 AM

Kuruçeşme Hanı
 
Kuruçeşme Hanı





Konya Beyşehir ilçesinde, Konya-Beyşehir yolunun 32. km.sinde bulunan Kuruçeşme Hanı, kitabesinden öğrenildiğine göre I.Gıyaseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanat yılında, 1207’de yapılmıştır.

Günümüze çok harap durumda gelen bu han kapalı ve açık bölümlerden meydana gelmiştir. Bu bölümlerin her biri dikdörtgen planlı olup, birbirlerinin eşidir. Hanın yapımında kesme taş ve çevredeki antik yapılardan devşirilmiş taşlar kullanılmış, ancak bu taşların çevrede yaşayanlar tarafından yerlerinden sökülmesi ile üst örtüsü ve tonozların büyük bir bölümü yıkılmıştır. Hana doğudaki dar cephesinde dışarıya taşmayan bir portalden girilmektedir. Kapalı kısmın taç kapısı, ana giriş kapısına göre daha anıtsal görünümlüdür. Cepheden öne doğru taşırılan bu girişin alınlığında sekiz satırlık kitabesi bulunmaktadır. Ancak bu kitabe de oldukça tahrip edilmiştir.

Kapalı kısım iki yandaki beşer paye ile ortadaki geniş, yanlardaki daha dar üç sahna ayrılmıştır. Bunlardan orta sahın diğerlerine göre daha geniş ve yüksek tutulmuştur.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, Beyşehir Belediyesi adresinden alınmıştır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:39 AM

Dokuzun Hanı
 
Dokuzun Hanı



Konya Selçuklu ilçesinde, Konya-Akşehir karayolunun 24. km.sinde bulunan Dokuzun Hanı’nı kitabesinden öğrenildiğine göre, Emir Hacı İbrahim 1210 yılında Mimar Osman’a yaptırmıştır.

Uzun yıllar harap bir durumda olan bu hanı Selçuk Üniversitesi adına Prof.Dr. Yılmaz Önge 1990 yılında kazı çalışmalarına başlamış ve çalışmalar 1995 yılında tamamlanmıştır. Kazı çalışmalarından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılmıştır. Bu arada avlu ve ona bağlı bölümler ortaya çıkarılmış ve bunlara dayanılarak da hanın restorasyonu yapılmıştır.

Dokuzun Hanı kapalı ve açık bölümleri bir arada bulunduran hanlar grubundandır. Burada avlu ile kapalı bölüm birbirine eş plandadır. Kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olan hanın avlu girişi doğudaki dar cephesindedir. Yapılan kazılar sonunda avlunun doğu ve batı kanatlarının revaklı olduğu anlaşılmıştır. Kapalı kısmın öne doğru taşırılmış ve bezemesiz basit bir kapısı vardır. Bu kapı üzerinde altı satırlık yapım kitabesi bulunmaktadır. Kapalı kısım diğer hanlara göre daha basit düzenlenmiştir. Bu mekânın ortasında daha geniş ve yüksek bir kubbe ve yanlarda da tonozlu üç bölüm bulunmaktadır.

Hanın yapımında kesme taş ve moloz taş kullanılmış, ancak taş işçiliği oldukça kaba bir görünümdedir.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:41 AM

Obruk Hanı
 
1 Eklenti(ler)
Obruk Hanı





Konya Karatay ilçesinde, Konya-Aksaray yolundan 4 km. içerideki Obruk Köyü girişinde bulunan Obruk Hanı’nın yapım tarihini belirten bir kitabesi bulunmamaktadır. Mimari yapısı ve plan düzeninden XIII. yüzyılda yapılmış bir Selçuklu eseri olduğu anlaşılmaktadır.

Anadolu Selçukluları’nın uyguladığı kapalı ve açık avlulu plan şeması içerisinde yapılmıştır. Hanın girişi batı yönünde olup, cephe görünümü itibarı ile de bir kale izlenimini vermektedir. Yapımında kesme taş, moloz taş ve çok sayıda da devşirme antik malzeme kullanılmıştır Obruk Hanı’nda 1996 yılında başlatılan temizlik ve onarım çalışmaları sonunda hanın içerisi büyük ölçüde temizlenmiş ve restorasyonuna başlanmıştır.

Hanın girişinin bulunduğu batı cephesi diğerlerinden farklı olarak iki katlı yapılmıştır. Bu nedenle de giriş kısmı daha görkemli bir görünüm kazanmıştır. Her iki katta da birbirlerinden ayrı mekân düzenlemeleri yapılmış ve mescit de buraya yerleştirilmiştir. Hanın kapalı kısmının kapısı ve duvarları tamamen yıkılmış ve yalnızca temel kalıntıları günümüze gelebilmiştir. Bu bölüm han özelliğini kaybettikten sonra da kullanılmış, bu yüzden de içerisinde bazı değişiklikler yapılmıştır. Üst örtü bütünüyle tahrip olmasına rağmen, orta sahnın üzerinde tromplu bir kubbe olduğu sanılmaktadır.
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, T.C.Konya Valiliği adresinden alınmıştır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:43 AM

Lala Mustafa Paşa Hanı
 
Lala Mustafa Paşa Hanı



Konya Ilgın ilçesinde, Lala Mustafa Paşa’nın 1574 tarihinde yaptırmış olduğu yapı topluluğunun bir bölümünü Lala Mustafa Paşa Hanı oluşturmaktadır.

Külliyenin avlusunun doğusunda bulunan, kesme taş ve moloz taştan yapılmış olan han, yapı topluluğunun en büyük yapısıdır. Ortalama 36.00x50.00 m. ölçüsünde olan hanın yapım kitabesi bulunmadığından, yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır. Yalnızca odalardan biri içerisindeki ocağın taş konsolunda 1584 tarihi yazılıdır. Büyük olasılıkla hanın yapımına külliye ile birlikte başlanmış, 1584’te de tamamlanmıştır.

Kuzeyden arasta ile birleşen hanın üzeri beş adet beşik tonozla örtülmüştür. Hanın ortasında bir koridor, iç mekânı üçe bölmüştür. Batıda cami avlusuna, doğuda da dışarıya açılan iki kapısı vardır. Ayrıca avlu yönündeki kapının önüne de çapraz tonozlu bir sahanlık yerleştirilmiştir. Hanın kuzeydeki bölümü oldukça büyük olup, dört ayakla iki nefe ayrılmıştır. Güneydeki bölüm ise üçayakla iki nefe ayrılmıştır. Bu mekânların her biri içerisinde birer ocak nişi bulunmaktadır. Hanın ortasındaki koridordan bir merdivenle üst kata çıkılır. Üst katta tonozlu ve ocaklı üç oda daha bulunmaktadır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:46 AM

Çengel Han
 
Çengel Han




Kale altında ve At Pazarı Meydanı Sefa Sokakta bulunmaktadır. Kitabesinde 929 H.(1552)yılında yapılmış olduğu anlaşılır.
Klasik Osmanlı şehir içi hanlarından olan Çengel Han kareye yakın dikdörtgen planlı olup meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur. İki kat halinde yapılmış olan beden duvarları dışında sivri kemerli ve tonozlu dükkanlar sıralanmaktadır. Giriş kapısı Büyük Bursa kemerli olup önünde sivri beşik tonozlu bir eyvanı bulunmaktadır. Eyvanın sağ ve sol yanlarında taş kemerli nişker yer almaktadır. Kapı kemerinin arkasında çapraz tonozlu bir geçit ile iki yanda iki kapı hücresi bulunmaktadır
Avlunun güney ve kuzey kenarlarında beşer sivri kemerli dükkan ile doğu ve batı kenarlarında üçer dükkanı bulunan hanın, bir kaç defa yapılan onarım ile esas karekterinin değişmiş olduğu görülür. Kemerler üç tuğla bir kesmetaş sıralarından meydana gelmekte, duvarlarda yontma taşlar arası tuğla hatıllarla takviye edilmiştirAvlunun güney ve kuzey kenarlarında beşer sivri kemerli dükkan ile doğu ve batı kenarlarında üçer dükkanı bulunan hanın, bir kaç defa yapılan onarım ile esas karekterinin değişmiş olduğu görülür. Kemerler üç tuğla bir kesmetaş sıralarından meydana gelmekte, duvarlarda yontma taşlar arası tuğla hatıllarla takviye edilmiştir. Doğu ve güneydeki dış cephelerin moloz taştan yapılmış ve dört sıralı tuğla hatıllarla takviye edilmiştir. Hanın ikinci kat revakları arasında dört kenarı dolaşan odalar sıralanmaktadır.
Mülkiyeti Ankara Büyükşehir Belediyesi' ne aittir.
Kareye yakın dikdörtgen planlı mimari yapısıyla klasik Osmanlı kent içi hanlarının güzel örneklerinden olan Çengel Han'ın ortasında üstü açık bir avlu da bulunuyor. Avlunun ortasındaki tek katlı dikdörtgen yapı, Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç'un iş yaşantısına başladığı yıllarda kullandığı bir dükkana ev sahipliği de yapmış.
--------------
1522 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde inşa edilen, Ankara’nın en eski ticaret merkezlerinden Çengel Han, Divan ve Rahmi M. Koç Müzesi ile tekrar hayat buluyor.

Ankara'nın İlk Sanayi Müzesi Çengel Han'da bulunan Rahmi Koç Müzesi'nde 800'den fazla alet sergide Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralanarak restore edilen Çengel Han, Ankara'nın ilk sanayi müzesi olarak Başkentlilere hizmet veriyor.
Aslına uygun restore edilen hanın avlusu, üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alındı.
Rahmi Koç Müzesi'nde, toplam 32 odada, denizcilikten karayolu taşımacılığına, havacılıktan tıbba kadar çeşitli sanayi kollarının geçmişini gözler önüne seren 800'den fazla alet bulunuyor.
Rahmi Koç'un koleksiyonun yanı sıra bağışlarla da çeşitlenen müze envanteri arasında birçok teknolojik aletin ilk örnekleri yer alıyor.
Tarihin tozlu sayfalarından günümüze taşınan ilk daktilo, ilk siyah beyaz televizyon, ilk çamaşır makinesi gibi çeşitli elektronik aletler burada sergileniyor.
Çengel Han'da, engelliler ve yaşlılar için müzenin her yerinin rahatlıkla gezilebilmesi için katlar arası asansör ve özel platformlar yer alıyor.
Ziyaretçiler, müzeyi gezdikten sonra, handa hizmet veren iki pastanede Ankara manzarası eşliğinde çay içerek yorgunluk atabiliyor. Müzenin zemin katında bulunan 'Sergi Alanı' resim, fotoğraf, heykel ve benzeri sergilere ev sahipliği yapıyor.
Müze ve Osmanlı mimarisinin tarihi dokusu arasında konumlandırılan Divan Çengelhan Brasserie, 80 kişilik bir kapasiteye sahip.
Çengelhan Brasserie
Adres : Tarihi Ankara Kalesi Sutepe Mah.Depo Sok. Güzergahı No.1 Ulus-Ankara
Tel : 0 312 309 68 00 (Pbx)

Şengül Şirin 03-02-2011 10:47 AM

Zağfiran (Safran) Hanı
 
Zağfiran (Safran) Hanı


At Pazarı’ ndadır.Aslen Kayseri’ li olup, Ankara’ ya yerleşen Hacı İbrahim bin Hacı Mehmet tarafından yaptırılmıştır.Vakfiyesi 1512 tarihlerinden düzenlendiğine göre bu tarihlerde yapılmış olmalıdır. Hanın yarısı vakfın ruhuna Cüz-i Şerif okumak, Lütfi han kapısındaki musluğa bakmak için vakfedilmiştir. İçinde bir mescit yer almaktadır. Klasik Osmanlı hanları tipinde alt ve üst kattaki hücreleri iç avluya bakmakta dır. Etrafında duvarlarına bitişik yirmi dükkan yer almaktaydı. 28 Eylül 1806 tarihli bir hücceten , hanın 5500 kuruş sarfedilerek tamir edildiğini, bundan sonra da vakıf ile mülkün birlikte masraf ederek tamir edecekleri öğrenilmiştir. Bu dönemde, gerek han gerekse etrafındaki dükkanlar işlek durumdaydı.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:48 AM

Yıkılmış Hanlar
 
Yıkılmış Hanlar


Vakıflar Genel Müdürlüğündeki bilgilere göre Ankara' da bu asrın ilk yarılarına kadar Ağa Han' ı, Pirinç Han' ı, Bakır Han' ı, Pembe Han, Kabana Han' ı, Taşhan adını alan 17. ve 18. asırlardan olduğu tahmin edilen bu hanlar yıkılmış hanlardır.

Şengül Şirin 03-02-2011 10:50 AM

Mahmut Paşa Bedesteni
 
Mahmut Paşa Bedesteni



Kale yolu üzerinde ve Kurşunlu Han’ın bitişiğindedir. 1421-1459 yılları arasında han ile birlikte Sadrazam Mahmut Paşa tarafından yaptırılmıştır. Doğu-Batı istikametinde boyuna uzanan büyük ve muntazam dikdörtgen planda olup, on adet büyük kubbe ile örtülü bedesten ve bedesten dışında meydana gelmiş olan arasta ile birlikte iki kısımdan ibarettir.

Türk Bedesten Mimarisinde, bedesten olarak yapılmış orta kısmın gayet kalın ve yüksek beden duvarları moloz ve yontma taşlardandır. Taşlar arası kırmızı bir harç ile (Horasan) derzlidir.


Doğu-Batı istikametindeki orta aks üzerinde eşit aralıklarla sıralanmış dört adet kalın kare paye ve bu payeleri beden duvarlarına birleştiren kalın kuvvetli kemerlerle on bölüme ayrılmıştır.

Bedesten mimarisinde oldukça büyük sayılan Mahmut Paşa Bedestenin’ in dış duvarları etrafında, çepeçevre yarı hizaya kadar dükkan sıralanmaktadır. Fakat Bedestenin dış çevresinde sıralanan bu dükkanların sayıları her kenarda aynı değildir. Esasen doğu ve batı kenarları kuzey ve güney kemerlere göre daha dar olduğundan dükkan adedinin doğu ve batı kenarlarda daha az olması normaldir.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.