ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=595)
-   -   Felsefenin İzdüşümü (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1094296)

logos 08-02-2017 01:14 PM

Felsefenin İzdüşümü
 
(Felsefe Testleri Paragrafları)

Felsefe doğruya ulaşmak ister ,bunun için uğraşır.Düşünme olsun,deney olsun burada varılmak istenen şey ,''hakikattir.'' Eldekileri bu amacı bakımından sürekli sorgular,eleştirel bir süzgeçten geçirir.

Renkler ile ışığın güzelliğini tatmanın verdiği beğeni,felsefenin bulup meydana çıkardığı nesnelerden edinilen bilginin verdiği sevinçle ölçülemez.

Felsefe,adımlarımıza yol göstermek için gözlerimizi kullanmaktan çok daha gereklidir.Bir devlette var olabilecek en büyük kazanç,o devlette filozofların bulunmasıdır.

Felsefi düşünüşün bilim dallarında olduğu gibi doğruluğu tahkik edilemez;yani herkes için,her zaman ve her yerde geçerli ve doğru olan bir felsefi sistemden,düşünüşten sözedilemez.

Felsefi davranış,sadece kendi inançları üzerinde eleştirici olmak değil,aynı zamanda başkalarının fikirlerine de açık olmaktır.

Felsefeci her türlü söze açıktır. Onları akıl süzgecinden geçirmeden kabul etmeyendir.Her zaman diğerlerinin deneyimlerini paylaşandır.Ne zaman iki birbirine zıt fikirlere sahipse ,birbirinden öğrenecek bir şeyleri var demektir.

Bilimin yalnızca olgularla ilgilenmesine karşılık ,felsefe,olgular yanında aynı zamanda değerler,anlamlar,idealler diye adlandırılan varlık alanını kendisine konu edinir.

Felsefe yapmanın olanaklı bağımsızlığı ,hiçbir felsefe okuluna bağlanmamak,anlatılabilecek hiçbir gerçekliği kesin,tek ve biricik diye benimsememek,kendi düşüncemizin egemeni olmaktır.

Felsefe ,doğanın bize vermiş olduğu bir şey değildir;o,kendini elde etmek için herhangi bir çaba göstermemizi gerektirmeyecek biçimde zihnimizde içkin olan bir şey de değildir.Felsefe,her kişinin kendinde oluşturduğu bir şeye karşılık gelir.

Felsefede filozof ,doğrudan doğruya doğa,tarih,toplum üzerinde eleştirici bir bakış açısıyla düşünebileceği gibi,kendi deneyleri ve çeşitli bilimler tarafından bu varlık alanlarıyla ilgili olarak kendisine sağlanan veriler üzerinde de düşünebilir;bunların geçerlilik derecelerini ve sınırlarını sorgulayabilir.


Filozoflar ,belirli bir toplumda ve kültürde yetişen,dolayısıyla görüşleriyle o toplumu açıklamanın yanında sözkonusu toplumun ve kültürün izlerini de taşımaktadırlar.Filozofların görüşlerini ele alırken,içinde bulundukları kültür ve ortamı gözardı etmemek gerekir.

Beklenmedik bir kazaya karışmış bir sürücü ile başkasına saldıran insan arasında fark var mıdır?İnsanın, eylemlerini yapıp yapmamak konusunda başka seçeneğinin olmadığını düşünmeye başladığımızda bir felsefi problemle karşı karşıyayızdır.

Çünkü felsefe,farklı düşünme biçimlerini karşılaştırmayı ve onların nasıl birbirleriyle ilişkili olduğunu görmeyi gerektirir.

Değişik felsefe akımlarının varlık,bilgi,değer,ahlak,insan ve insanın eğitimine ilişkin bakış açıları değişebilmektedir.

Felsefesiz bilim ağaçlara bakıp ormanı görememek,bilimsiz felsefe ise ağaçsız orman tarifi yapmak gibidir.

Felsefe,yaşam üzerine üretilen düşüncelerden oluşur. Birçok filozof kendinden önce gelenlerin görüşlerinden farklı ,kimi zaman onlara zıt bir görüşle ortaya çıkmış;kendinden sonra gelen filozoflar tarafından reddedilme kaderiyle de karşılaşmıştır.Bir bakıma,filozofun,felsefede kendisine kadar olan gelişmeleri ve savları gözden geçirerek yeni bir felsefe sistemine ulaşma çabası içinde olduğu söylenebilir.

Felsefi düşünce ,insan topluluğunun diğer temel kültürel kurumları ile o kadar yakından bağlantılı olmuştur ki,dönemin genel entellektüel karakterini, dünya görüşünü ,özel düşünce yöntemlerini ,temel savlarını ve düşünce ortamını genellikle bu çağın felsefesi olarak adlandırabiliriz.

Felsefenin ortaya çıkışı düşünürlerin belirli sorular üzerine düzenli,bilinçli ve sürekli düşünmeleriyle gerçekleşmiştir. Bu sorular önceleri sadece din tarafından cevaplandırılır ve cevaplar tartışmasız hakikatler olarak kabul edilirdi.Ancak cevaplardan kuşku duyulmaya başlanıp, yeni cevap bulma yolları aranmaya başlandığında felsefe de ortaya çıkmış oldu.

Benim gibi düşünmeyenlere çok şey borçluydum.Bana taban tabana karşıt olsalar da benim düşündüklerimi çürütmekten başka bir amaç gütmeseler de hınca kapılmayıp aklımla hareket edersem,düzgün düşünmede onlardan da bir şeyler öğrenebilirim.

Felsefe insanı,evrendeki varlık ve değerleri en geniş şekilde araştırma,önceden kazanılmış bilgileri birleştirip bütünleyici bir görüş ortaya koyma çabasıdır.

''İnsan yaşamının amacı nedir?'' Bu,felsefenin daima üzerinde durduğu bir sorudur.Kuşkusuz bu soruya bir yanıt verilebilir;ancak insan,kendi kendini sorun yapmaktan vazgeçmeyen bir varlıktır.


Bir düşünür:''Filozoflar dünyayı değişik biçimlerde yorumladılar;oysa sorun,onu değiştirmektir ''demektedir. Felsefe,insanın durmadan ileriye atılma ,verileni eleştirme,yeni çözüm yolları arama çabasının ürünüdür.Jaspers'ın dediği gibi ,felsefe yolda olma sürecidir.

Felsefe kendimizle buluşabilmektir.Üzerimizdeki iç ve dış baskıları bilinçli olarak inceleyebilmek ve kendi gemimizin kaptanı olabilmektir.

Felsefe çok yönlü bakıştır.

Felsefe ,çözülmemiş problemlerin bilgisidir. Felsefenin özü,gerçekliğin elde bulundurulması demek değildir;gerçekliğin aranmasıdır.

Felsefenin soruları yanıtlarından daha özlüdür;her yanıt yeni bir soruya dönüşür.





Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.